Diğerlerinin yargıları seçimlerinizi etkilerse

Kendi gerçekliğini başkalarının gözlerinden görerek yaşayanların yaşadığı duygu ıstırap, keder ve üzüntü olabilir.

Olmak istediği kişiyi, yaratmak istediği hayatı yaşayamamanın acısı gelir ve bedenin içine yerleşir.

Kendi gerçekliğini başkalarının gözlerinden görerek yaşamak ne demek?

Seçimlerini etrafındaki kişilerin yaptığı yorumlara göre yapmak, kendi istediğine odaklanmak yerine başkalarının bakış açısıyla hayat yolunda ilerlemek demek.

"Sen zaten çok maymun iştahlısın, ne duysan yapmak istersin"


"Bu çok bencilce, zaten ne zaman kendinden başka birini düşündün?"


Saçmalama, sen orda yaşayamazsın. Sen orda kalamazsın. Orada yaşanır mı, aklın mı yok senin?"


"Sen onunla anlaşamazsın ki?"


"O işi yapamazsın, sana göre değil. Bence sen … işini yapmalısın, sana çok yakışır."

Bu cümlelerin hemen öncesinde mutlaka söylediğin bir düşüncen veya hayalin vardır.


Belki de henüz kendi içinde netleştirmediğin ifaden ağzından çıkıvermiştir ve bu ifaden kendini ifade ettiğin kişinin karakteristik özelliklerine ve hazır bulunuşluğuna bağlı olarak yargıyla karşılanmıştır.

Örnekle somutlaştırayım.

Henüz çok az kişinin deneyimlediği ve genel olarak yaygınlığa erişmemiş bir çalışma olsun.


Bundan 10 yıl evvel, nefes koçluğu yapan insan sayısı epey azdı mesela. Örneği onun üzerinden kurayım.


Bir deneme nefes seansı almışsınız, etkisini deneyimlemiş ve faydasını yaşamışsınız. Yakınlarınızdan birine; mesela en yakın dostunuz, aile bireylerinizden biri, anne, baba, kardeş, kuzen gibi, yakın görüştüğünüz komşunuz, birlikte çalıştığınız iş arkadaşınız ya da ortağınız, örnekleri siz çoğaltabilirsiniz.


Bu kişi sizin için her kimse, ona dediniz ki; "Bir nefes seansı aldım. Bana çok iyi geldi. İçimde bir heves canlandı ve ben de nefes koçu olabilir miyim diye düşünüyorum. Gerçekten de içimde kocaman bir istek var. Evet ya, ben nefes koçu olacağım."

Ve şöyle bir cümle duyuyorsunuz: "Nefes koçu olup ne yapacaksın? Nefes koçu falan olamazsın sen, her şeye heves edip duruyorsun, nefes koçluğu da neymiş! Böyle saçma sapan şeyleri nerden buluyorsun?"

Bu düşünceye inanırsanız, kendi gerçekliğinize başkalarının gözlerinden bakan kişi olmuş olursunuz.


Ben nefes koçu olamam, zaten her duyduğuma heves eden biriyim. Yine bir hevese kapıldım, herkes karşı çıkıyor.

Bu gerçek olabilir ya da olmayabilir. Böyle bir şeyin gerçek olup olmadığını ancak kişinin kendisi bilir.


İçinizde bir boşluk varsa, kendinizle ilgili netliği yakalayamıyorsanız, bedeninize sorun. Bedeniniz sizin seçiminizin gerçekliğini bilir.

Dikkatinizi zihninizdeki seslerden kalbinize doğru davet edin. Kalbinize sorun; yapmak istediğiniz şeyi yapmayı düşündüğünüzde nasıl hissediyorsunuz? O seçimi yapmak hangi ihtiyacınızı karşılayacak? Belki içinizdeki çocuğun oyun ihtiyacı karşılanıyordur, belki katkıda bulunma ihtiyacınız karşılanıyordur, belki keşif ihtiyacınız karşılanıyordur, belki çeşitlilik ihtiyacınız karşılanıyordur. Samimiyetle sorabilirseniz kendinize ve cevaplarınızı can kulağı ile dinlerseniz kendi yolunuzu ferahlıkla yürüyebilirsiniz.

Hayatta her neyi seçerseniz seçin, yaptığınız seçim size aitse bu hafifliği yaratır. Bedeninizden katılık kaybolur, dişlerinizi sıkmazsınız mesela, omuzlarınız kulaklarınıza yakın olmaz, içe doğru kapanmaz mesela.

Başkasının tavsiyeleriyle, yönlendirmeleriyle yaptığınız seçimler ömrünüz boyunca boynunuza taktığınız prangadan farksızdır. Sırtınızda bir ağırlık, kalbinizde sıkışıklık, nefesinizde bir tutukluk hissedersiniz.

Hayatın değerini yaratan, seçimlerimizde özgür olmamızdır.

Özgür seçim demek, aklınıza eseni yapmanızdan farklı bir durum. Kalbiniz, zihniniz ve bedeniniz aynı anda aynı şeyi söylüyorsa o seçim sizindir, size aittir.

Seçimizin sonucu sizin öngördüğünüzden farklı dahi olsa, sorumluluk bilinciyle seçiminizle barışabilir, duygularınızı ağırlayabilir ve karşılanan-karşılanmayan ihtiyaçlarınızla bağlantı kurup iç barışınızı yaratabilirsiniz.

Başkasının yargılarından etkilenerek yaptığınız seçimler, duygusal köleliğin ve derin esaretin ilk adımıdır.

Fark edin, ne istediğinizi, size neyin iyi geleceğini araştırın. Kararınızı merkezinizden (kalp, karın ve benlik merkezinin hizalanması) yaptığınıza güvenin, zihinsel olarak da seçiminizin sonuçlarının neler olabileceğini değerlendirin ve bakın bakalım ağzınızdan hangi kelimeler çıkıyor. "Evet, bunu istiyorum" ya da "Hayır, bu benim için uygun değil."

İçeride ve dışarıda barış, uyum ve huzur içinde bir hayat sürmenin anahtarı, diğerlerinin yargılarının seçimlerinizin üzerindeki etkisini fark etmekle başlar. Bilinçli seçimler yapmak, seçimlerinizin ardındaki duygu ve ihtiyaçlarınızı fark etmek, seçimlerinizin sorumluluğunu almak içeride ve dışarıda barışa giden yoldur.

Kalbinizden yaptığınız huzuru ve barışı yaratan seçimleriniz olması dileğiyle...


YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.