Harekete geçiren ricalar

Bir akşam vakti yolda yürüyordum. Önümde yürüyen kişi, bir başka kişiye sesli mesaj gönderiyordu. Şu cümleleri söylediğini duydum. “İnsan gibi akşam evinde ol!”


Zihnim hızlıca bir hikaye yazdı. "Bunu söyleyen kişi eşine, partnerine ya da çocuğuna bu cümleyi söylüyor olabilir" diye düşündüm. "Akşam evde olması istenen kişi -yine benim zihnimin ürünü- akşamları eve genel kurallara uygun bir saatte gelmiyor olabilir" dedim. Cümleyi, kuran kişinin bu durumdan bıktığını düşündüm. Bıkkınlık, öfke, kızgınlık, sinir artık duygusu ne ise, onu söylemek, kişinin evde olmasını istemesinin ardındaki ihtiyacını söylemek yerine yekten emir veriyordu. İçimden geçen cümle: “Seni duyacağını ve akşam senin istediğin saatte evde olacağını sanıyorsan yanılıyorsun.” oldu.


Neden böyle düşündüğümü merak ediyorsan, seni kendi deneyimin üzerinden düşünmeye davet ederim. Biri, en sevdiğin de olsa ne yapacağını emir kipiyle söylediğinde içinden yapmak geliyor mu? Hatırlar mısın?


Çöpü dök! Akşam 8’de evde ol! Faturaları yatır! Çocuğu yıka! Bu hafta yemekleri sen pişir ! Ödevini yap! Emir kipli örnekler sınırsız...


Bu cümlelerden herhangi biri sana yakın geldiyse, bu cümleyi duyup hangi nitelikte bir isteklilik haliyle yaptığını hatırlar mısın?


İçinden ne tür bir ses/düşünce/cümle geçiyordu?


Şiddetsiz İletişim'den önceki deneyimlerimden biliyorum, emir kipiyle duyduğum cümleleri yapmış olsam bile, zihnim bir savaş alanına dönüyordu. Ben yaptığıma pişman, emri veren verdiği emirden pişman.


Gönülden yapmadığımız her işin bedelini karşımızdaki kişiye ödetme potansiyelimiz var.


Peki gönülden yapmamızın önündeki engel ne?


İnsan dediğimiz sosyal varlık, gönülden vermeye diğerinin iyilik haline katkı sunmaya istekli hevesli iken içimde/içimizde ne oluyorda emir kipiyle duyduğumuz talep cümleleri bizi harekete geçirmiyor ve hatta yapacağımız varsa yapmaktan bile geri durmamıza sebep oluyor.


Burayı açıklamadan duyduğum cümleye dönmek istiyorum: “İnsan gibi akşam evinde ol!”


Bunu söyleyen kişinin kızgın olduğu ve bu cümleyi söyleyen kişiyle ilgili yargıları olduğunu ve yargılarının ardındaki ihtiyacının bağlantı kurmak olduğu varsayımından ilerleyeyim.


Bağlantı kurma ihtiyacı bir süredir karşılanmıyorken, bağlantı kurma ihtiyacını karşılamasını istediği kişiye “İnsan gibi akşam evinde ol!” demiş olması bu ihtimalini karşılama olasılığını artırmıyor. Tam tersi kişiler arasında daha büyük bir kutuplaşmaya sebep olabilecek bu cümleyi duyan kişi, emin olun ki o akşamda yatma saati geçtiğinde evine gider. Çünkü kılıçlar kuşanılmış, savaş naraları atılıyorcasına bir davet var. Bu davete icabet etmenin barındırdığı riskler cümleyi duyan kişiyi harekete geçirmez. Çünkü anlaşmazlık ve gerginlikten kaçma eğiliminde olmak üzerine yetiştirildik.


Peki ne yapalım? Hem yeni çatışmaya sebebiyet vermeden hem de diğerinin bizi duymasına ve iyilik halimize katkı sunmasına alan açacak şekilde kendimizi nasıl ifade edelim?


Marshall Rosenberg (Şiddetsiz İletişim metodunun geliştiren kişi) karşınızdaki kişinin ihtiyaçlarınıza şefkatle yanıt vermesini istiyorsanız, olumlu eylem dili kullanın diyor. Kişiye ne yapmasını istemediğinizi değil, ne yapmasını istediğinizi söyleyin diyor. (Eve erken gel.)


Aynı zamanda ne istediğiniz konusunda açık olun diyor. "Eve erken gel" değil de "eve bu akşam 19:00’da gel." Erken kelimesinin muğlaklığı, ortak erkenlik algısında olmayanlar için mesele yaratabileceği için net bir ifade ile eve kaçta gelmesini istediğinizi söylemeyi öneriyor.


İlave olarak "ne istediğiniz konusunda bilinçli olarak ricada bulunun" diyor. Durumu gözlemle ifade edip, duygu ve ihtiyaçlarınızı dile getirdikten sonra karşınızdaki kişiden ricanızı/isteğinizi net, somut olumlu bir dil ile isteyin diyor.


Örneğimize dönersem; “Geçen hafta 5 gece eve saat 23.00’da geldin. Sen saat 23:00’e kadar dışarıda olduğunda evde kendimi yalnız ve tedirgin hissediyorum. Yakınlığa ve bağlantıya ihtiyacım var. Bu akşam saat 19:00’da evde olmaya ne dersin?” "Hayır"ı duyma ihtimaliniz olduğu bilgisiyle ve kişiyi kalbinizden duymaya odaklı olarak kendinizi bu şekilde ifade etmeye özen gösterirseniz, duyulma olasılığınızın yüksek olacağını söylüyor Marshall Rosenberg ve ricanız gerçekleşmese dahi neden gerçekleşmediğini bilme olasılığınızın artacağından bahsediyor. Yani, karşınızdaki kişiden “Ben de seninle geçen hafta denk gelemediğimiz için üzgünüm, eve geldiğimde sen yatmış oluyorsun. 5 gündür konuşamadık, aynı zamanda bu hafta yoğunluğum devam edecek ve istediğin saatte evde olamayacağım için üzgünüm.” minvalinde bir cevap duyabilirsiniz.


Keyifli deneyimler...

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.