Sorular ve cevaplar

Çocukla beraber, daha önce detaylı düşünme gereği hiç duymadığın sorular giriveriyor hayatına... Günlük hayata dair sorular var mesela: “Neden dışarıya dışarı diyoruz da, evin içine içeri diyoruz?” diye soruyor Uzay... Daha önce hiç düşünmemişim nasıl cevap versem... “Etrafında duvar olan yerlere girince oraya içeri diyoruz, duvar olmayan yerler de dışarısı oluyor böylece...”

*


Bir de daha teknik konular var: “Anne, fosil nasıl olur?” Biraz biliyorum, ama yanlış bir şey söylemek de istemiyorum... “Gel” diyorum Uzay’a; “Bu konuyu kitaplardan öğrenelim...” Neyse ki erkek çocukları ve dinozor merakı konusunu kavramış birçok yayınevi ve onların bu konuda kitapları var... İş Bankası Yayınları’ndan, yeni çıkan “Muhteşem Dinozorlar” a bakıyoruz... 3. sayfada fosil oluşumu detaylı olarak anlatılıyor... Uzay’ın içi rahat; fosil konusunu anladı...



*


Cevaplaması bu kadar kolay olmayan sorular var: “Anne gurur nedir?” İşte bu, cevaplayabilmek için birkaç sözlük karıştırıp birkaç kişiye danışmam gereken bir soru; sahi gurur nedir?


*


TDK’nın cevabı şöyle: “Kendini beğenme, büyüklenme, benlik, kibir”... Uzay’ın babasına soruyorum “Gurur nedir?” diye “Eşeklik” diye cevap veriyor... Peki, ama bir de gurur duymak var, o da mı eşeklik... İsim olan gururu daha sonraya erteleyip fiil olan gururdan bahsediyorum Uzay’a... “Mesela,” diyorum, “Sen çok uzağa atladığın zaman ben sana bakıp gururlanıyorum...” (Bu da biraz sakat bir misal oldu; şimdi atlama denemeleri tehlikeli boyutlara ulaşabilir...) “Ya da” diyorum, “Okuldaki arkadaşın Can var ya; o çok iyi bir insan ve sen onunla arkadaş olduğun için gurur duyabilirsin...” Uzay kendine göre yorumluyor: “Can’la ben çok uzağa atladığımızda gururlanmış mı oluyoruz?”


*


İç burkan sorular var...

“Anne senin neden annen yok?”

“Benim annem çok eskiden öldü oğlum...”

Uzay: “Kaç yaşında öldü?”

Ben: “45”

Uzay: “Peki anne, sen kaç yaşındasın?”

Ben: “34 yaşındayım.” (Başka çocuklar bu konuda nasıl bilmiyorum ama Uzay ölüm konusunda bir hayli meraklı son zamanlarda. Daha önce de başka yazılarımda bahsettim bu konudan.)

Uzay: “Anne, sen anneni özlüyor musun?”


*


Uzay’ın kitaplarından biri Küçük Örümcek... Hikâyesi şöyle: Küçük bir örümcek annesine sorar “Anneciğim, insanlar neden bizden korkuyorlar?” Annesi cevap verir: “Bazı soruların yanıtlanması pek kolay değildir. Akıllı bir örümcek birçok kişiye sorusunu sorar ve aldığı cevaplardan kendine bir fikir oluşturur...” Anne örümcek çok haklı; çocuklardan tek bir cevabı olmayan sorular gelmeye başladıysa en iyisi onları araştırmaya ve mümkün olduğunca çok kaynaktan, farklı cevaplar alarak kendi fikirlerini oluşturmaya davet etmek... Aslına bakarsanız önemli olan verdiğimiz cevap değil de merakını korumak ve sorgulayan bir zihin yapısı oluşturmaya destek olmak...


*


Not: NTV Yayınları’ndan çıkan “Düşün Bakalım” kitabı, çocukların felsefi sorularına çeşitli bakış açılarından cevaplar veren ve onları düşünmeye sevk eden bir yayın. Bir de Günışığı Kitaplığı’nın “Çıtır Çıtır Felsefe” serisi var... Seride; aşk ve dostluk, güzellik ve çirkinlik, cesaret ve korku, yaşam ve ölüm, iyi ve kötü, adalet ve haksızlık gibi kavramları inceleyen mini kitaplardan faydalanmak mümkün...

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.