Prozac yerine toprak

Doğa insana iyi geliyor



Çok çirkinsin İstanbul

Ben diğer bir sebepten bahsedeceğim… Bana kalırsa Türk insanının ruhsal dengesini ve aklıselimini kaybedişindeki bu artışın en önemli sebeplerinden biri de aşırı inşaat ve bunun getirdiği doğasızlaşma… İstanbul bin yıllık tarihinin en çirkin çehresine sahip son yıllarda. Sadece görünümü değil, sesi, soluğu da çirkinleşiyor gittikçe… İstanbul artık yaşanılacak bir şehir değil; bir inşaat şantiyesi… Her an her yerde duyulabilecek yıkım ve yapım gürültüleri gün boyu beynimizi yoruyor; trafik sanki azmış gibi inşaat kamyonları, betonyerler yolları tıkıyor, camdan baktığınızda (eğer şanslı azınlıktan değilseniz) ya çevre binaların duvarlarını ya da çatılarını görebiliyorsunuz… Her yapılan inşaatla birkaç ağaç daha kesiliyor; açıklanan her çılgın kalkınma projesiyle şehrin ümüğü biraz daha sıkılıyor… Apartmanlar yükseldikçe, havaalanları, köprüler çılgınca bir iştahla kalan son yeşilleri de yedikçe bizim de toprakla, suyla bağımız kesiliyor ruhumuz sıkılıyor… Penceresinden yeşil göremeyen mahkümlardan tek farkımız beton deryasında dilediğince dolaşma özgürlüğümüz…



Antidepresan olarak bahçecilik

Oysaki her yeni araştırma insan ve doğa ilişkisinin peyzajdan öte mücbir bir birliktelik olduğunu, akıl ve beden sağlığımızı korumak için bu ilişkiyi koparmamamız gerektiğini anlatıyor…


İşte bu araştırmalardan bir yenisi: Yapılan araştırmalar toprakta bulunan bazı bakterilerin doğal antidepresan etkisine sahip olduğunu kanıtlıyor. Prozac gibi değil hem de, yan etkisi yok…


Bu etkiyi yaratan bakterinin adı: Mycobacterium vaccae. Bu madde topraktan bize bulaşıyor ve rahat, mutlu hissetmemizi sağlayan serotonin üretimini tetikliyor. Serotonin eksikliği depresyon, kaygı, obsesif-kompulsif bozukluk ve bipolar rahatsızlıklarla ilişkilendiriliyor. Toprakla haşır neşir olmak kişinin stres seviyesini azaltıp ruh halini düzeltiyor. Topraktaki antidepresan bakterinin doğal etkileri 3 hafta kadar hissedilebiliyor. Bir toplumun daha çok AVM’ye, daha çok yola, daha çok hafriyata mı yoksa yaşadığı yerin gezegen, kendisinin de gerçek bir canlı olduğunu hissedebileceği toprağa, ağaca mı ihtiyacı olduğu sorusuna verilecek cevap yanıtlayan kişinin önceliklerine göre değişecektir yaşadığımız zamanda… Lakin aklı yerinde olmayan, antidepresanlarla yaşayan, çocuklarını güvensizlik içinde büyüten bir toplum kimin işine yarar sorusunun cevabı üzerine bir durup düşünmek lazım…

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.