PKU oyunu Ankara…

Ulusal anlamda sahnelenmesi planlanan "Zekâm Senin Elinde" adlı tiyatro oyunumuzun Ankara gösterisi için hummalı bir çalışma içinde olduğumuzdan, bir aya yakındır yazamadım size...

Bu oyun, ilk olarak 2011 yılında Bakırköy Yunus Emre Kültür Merkezi'nde sahnelenmiş olup, Bakırköy Kent Konseyi Kadın Meclisi & Ahali Sanat Atölyesi ve PKU Aile Derneği işbirliği ile Fenilketonuri/PKU ve diyetli yaşamlar adına yapılmış ortak bir projedir.

Projemizin amacı her zamanki gibi, yıllar önce Prof. Dr. İmran Özalp'in çalışmaları ve çabaları sayesinde hayatları kurtulan ve kurtarılmaya devam eden diyetli çocukların sosyal yaşamlarını da kurtarabilmek ve topluma kazandırabilmektir.

Tiyatro ekibimiz, çocukların da içinde yer aldığı, profesyonel ve yarı profesyonel toplamda on dokuz kişiden oluşuyor. Bu nedenle çocukların olduğu ender yetişkin oyunlarından diyebiliriz.

Fenilketonüri konusunda uzman bile olsanız, oyun, akışı ve içeriği itibarı ile size başka bir pencereden bakma fırsatı veriyor. Çünkü diyetli bir yaşamı gerektiren tüm hastalıkların genel olarak ailesel tepki ve sosyal yasamdaki zorluklarını ve toplum tarafından klasik, hatta biraz da komik bakışını anlatıyor.

Oyunumuzun Ankara gösterimi takdir edersiniz ki cok ama cok önemliydi. Hem siyasi açıdan hem de sosyal yaşam ön planda olduğundan bilim insanlarının bizimle aynı pencereden bakabilmesini sağlayabilmek ve neticesinde de her iki tarafla bu alanda duyarlılığı arttırarak çözüm sürecine gidilmesini hedeflemek.

Bu sebeple tüm aileler için hayati önem arz eden konuları kısmen de olsa sahneye yansıttığımız oyunumuzu organize eden Fenilketonürili Çocukları Tarama ve Koruma Derneği ve Hacettepe Üniversitesi'ne teşekkür ediyorum. Özellikle Rektör Prof.Dr. A. Murat Tuncer'in böyle bir projeye destek olması, sesimizi duyurmaya imkân vermesi bizim gibi sivil toplum kuruluşları için doğru iş yapma adına gerçekten onore edici.

İzleyici tarafından baktığımızda, eksik de olsa ilerleyebileceğimiz duyarlı protokol üyeleri vardı ki, oyun sonunda pek çok yapıcı sözler aldık diyebilirim...

Bu noktada, sivil toplum kuruluşlarının takibi, Ankara ziyaretleri daha da önem arz etmekte. Malumunuz gündem sık sık değişiyor, ama bizim gündemimiz her zaman çocuk ve çocuk sağlığı olduğundan asla ertelenmemeli ve gündemden düşmemeli!!

Gündemden düşmemek için de sık sık proje yapmak gerekiyor... Sosyal zorunluluk delisi bir anne olarak şimdilerde yine içinde bulunduğum yeni bir aktivist platformuna geçiyorum ve 24 Ekim "Hastayım, haklarım var " iletişim zirvesi ile kendi gündemimize devam ediyorum.

Proje bitmez, iş bitmez... Hedef sadece MUTLU ÇOCUK, ihtiyaç duyulan da sadece DUYARLI BİREY!