Yeni yılda bedenimi seveceğim
Eğildim banyoda, yere dökülen saçlarımı topluyorum. İlk defa “Öfff”lemiyorum. “İyi ki toplayacak saçım var, çok şükür” diyorum içimden. Ayna önünde üstümü değiştirirken yan dönüp karnımı içeri çekmiyorum. Bacaklarımdaki bir parça selülite yüz çevirmiyorum. Yerçekimine ne kadar uyum sağladılar diye memelerimi, gevşemişler mi diye bacak içlerimi kontrol etmiyorum. Alelacele tişörtümü üzerime geçirip vücudumu kapatmıyorum. İnsanın kendi vücudundan kaçması ne hazin.
Yıllarca kurcalayıp durduğum, orasını beğensem burasını beğenmediğim, bir yanını sevsem diğer yanını üvey saydığım bedenime minnet duyuyorum. Bütün uzuvlarım görevlerini yerine getiriyor ve ilk defa bunun olağan değil, olağanüstü, hediyelerin en büyüğü olduğunu idrak ediyorum.
Kendime tesadüfen, yanlışlıkla veya mecburen değmiyorum, ilk defa şefkatle dokunuyorum. Varlığı ve bana verdiği, benim için yaptığı her şey için vücuduma şükrediyorum. Ona verdiğim ezalar için af diliyorum. Ne ezalar veriyoruz bedenimize yıllar içinde, hiç farkına varmıyoruz bile.
Yeni yıl gelirken ilk defa gerçekten, ama gerçekten kendimle ilgili kararlar alıyorum. Bu kez uygulayacağımı bildiğim, çünkü dünden hayata geçirmeye başladığım, kendimi zorlayarak değil, çok içimden gelerek yaptığım eylemleri sürekli kılma kararları bunlar. Bedenimi her nasılsa, her koşulda, her yerde, herkese ve her şeye rağmen sevme kararı. Onun içinde can bulduğum, onun içinde nefes aldığım için mutlu olma kararı. Ona her fırsatta şükretme kararı.
Evet, bu yıl bedenimle iyi ilişkiler içinde olacağım.
Bugüne kadar bütün yükümü taşıdığı için ayaklarıma teşekkür edeceğim meselâ. Daracık ayakkabılar içine hapsettiğim, yüksek yüksek topuklar üzerinde durmaya mecbur ettiğim saatler için beni affetmesini dileyeceğim. Dizlerim, sonra birbirine bağladığı alt ve üst bacaklarım keza. Ne eziyetler ettim, tek laf etmediler.
Bana gösterdiği her şey için gözlerime, duyduğum bütün kokular için burnuma, işittiğim bütün sesler için kulaklarıma, tadını aldığım her şey için dilime, hissettirdiği her şey için tenime şükredeceğim. Bugüne dek olağan saydığım duyularımın varlıklarının olağanüstülüğünü yeni yeni kavrıyorum.
Sadece gözümün gördükleri için değil, ama var olduklarını bildiğim, tenimin altına yayılan neyim varsa hepsine, hepsine tek tek saat gibi çalıştıkları için teşekkür edeceğim, her gün en az bir kere.
Beni zorlayan her koşulda en büyük varlığımın bedenim olduğunu hep kendime hatırlatacağım. “O varsa sen de varsın” diyeceğim. “O iyiyse sen de iyisin, sadece bunun farkında olmayabilirsin” diyeceğim.
Bedenimi seveceğim. Kendimi sevmenin ancak ve önce onu sevmekle mümkün olduğunu hep aklımda tutacağım.
Bedenimle iletişim kuracağım her gün. İkimizin bildiği bir duygu dilinde. Teşekkürün, şükrün, minnetin kelimeden önce içe yayılan bir duygu olduğunu bileceğim, o duyguyu muhafaza edeceğim.
Yeni yılda hayattaki tezahürümü seveceğim, ezcümle. Her şey değişecekse, bundan değişecek.
YORUMLAR