Saygısızlık: Bir ilişkiyi bitiren en önemli hata

Birbirini seven, kimsenin baskısı olmadan, karşılıklı isteyerek bir ilişkiye başlayan çiftleri birbirine tahammül edemez hale getirerek ayıran sebebin adı “saygısızlık”.

Klasik, ama gerçek: İstikrarlı bir ilişkinin temeli, karşılıklı saygı. Bunu tesis etmek için yapılmaması gereken bazı hatalar var.


İlki, taraflardan birinin diğerini alt edilecek bir rakip, eğitilecek bir bilgisiz olarak görmesi; gücünün ve bilgisinin üstünlüğünü kanıtlamaya çalışması, sözünde diretmesi. Karar alınması gereken bir durumda fikir ayrılığına düşüldüğünde verilen tepkinin şekli önemli. “Ben”, “Sen” diye başlayan cümleler araya önce mesafe koyuyor. “Saçmalıyorsun”, “Çok aptalca”, “Bunu söylediğine inanamıyorum” diye devam ettiklerinde ise bu mesafe giderek açılıyor.

Çözüm: “Biz” olduğunu hatırlamak. “Sen ne düşünüyorsun?” diye sormak. “Seni anlıyorum. Ben de şöyle düşünüyorum. ...” diye kendi fikrini açıklamak. Objektif bakış açısıyla uzlaşma yolu bulmak.


Onu olduğu gibi kabul etmemek ve eleştirerek değiştirmeye çalışmak, ikinci hata.

Dağınık biri, biraz daha düzenli olabilir ama asla çok düzenli birine dönüşemez. Çekingenliğini üstünden biraz atabilir, ama çok sosyal biri olmasını beklemek hiç gerçekçi olmaz.

Çözüm: Neleri, ne kadar değiştirebilirim diye sınırlarını belirlemek ve bu sınırlarda kalacak adımlar atmak.


Üçüncü hata ise takdir etmemek. Evin temizliğini üstlendiyse, kalan toza işaret etmek için sehpa üzerinde parmak gezdirmek. Bir iş başardıysa önemsemez davranıp geçiştirmek.

Çözüm: “Teşekkür ederim”, “Harikasın”, “Seninle gurur duyuyorum” sözlerini daha fazla kullanmak.


Kendine karşı saygılı olmamak, dördüncü önemli hata. Kendi vücudundan yükselen sigara, alkol vb. kokusunu duymak, yıkanmamaktan yağlanıp yapışmış saçlarla dolaşmak. Kendinden “Salak ben”, “Aptal ben” diye bahsetmek.

Çözüm: Bedensel temizlik ve bakıma düzenli olarak özen göstermek. Kendinden bahsederken “Şöyle de diyebilirdim”, “Bir dahaki sefere daha dikkatli olabilirim” demeyi bilmek.


Sorumluluğu almamak ve özür dilememek, beşinci hata. Aramadan eve veya randevuya iki saat geç kalıp hiçbir şey yokmuş gibi davranmak. Başkalarının önünde eleştirmek.

Çözüm: Kırıcı veya olumsuz sonuçlar doğuran davranışların, bilinçli, bilinçsiz hataların sorumluluğunu üstlenmek. Samimiyetle “Özür dilerim” demek ve bir daha aynı hatayı tekrarlamamak.


Esas hataların altıncısı, kendini onun yerine koymamak. “Ama bu benim en doğal hakkım” deyip işin içinden çıkmak. Her cumartesi akşamını kendi anne-babasının evinde geçirmekte ısrar etmemek.

Çözüm: Kendine “Ya aynısını o isteseydi, ben ne yapardım?” diye sormak.


Partnere, ona saygı duyulmadığını düşündüren yedinci hata, onu dinlememek. O bir şeyler anlatırken başka işlerle ilgilenmek.

Çözüm: Yapılan işe ara verip göz teması kurarak onu dinlemek.


Sekizinci büyük hata, özel alanına girmek ve ona tek başına yapmak istediği basit aktiviteler için hiç fırsat tanımamak. Telefonunu alıp arama ve mesaj listesini kontrol etmek. Banyo keyfi yaparken kapıyı çalmadan içeri girmek. Biraz düşünmek için kısa bir yürüyüşe çıkmak istediğinde onu engellemek.

Çözüm: Kendi başına bir şeyler yapmanın herkes için bir ihtiyaç olduğunu hatırlamak.


Affedilmesi çok zor hataların dokuzuncusu, yalan söylemek. Beraber olduğu kişinin evvelce bir evlilik deneyimi olduğu gibi bilmeye hakkı olan gerçekleri gizlemek.

Çözüm: “O kendi hayatına dair aynı bilgileri gizleseydi, ben ne yapardım” demek. Dürüst olmak.


Çiftler arasında uçurum yaratan onuncu hata, yatak odasında bencil olmak. Kendi istek ve ihtiyaçlarına öncelik vermek.

Çözüm: Onun ne istediğini keşfetmek, karşılıklı memnuniyeti esas almak.

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.