Anlaşılmış hissetmek rahatlatır...

Birçok çiftin sorunlarından birisi de sürekli geçmişte yaşamak, geçmişte yaşanan sıkıntıları alıp güncel tartışmanın tam ortasına bırakmak ve güncel sorunu da içinden çıkılmaz bir hale getirmektir. Böyle durumlarda suçlanan kişi de hemen savunmaya geçer, gerekçeler öne sürer, çoğu zaman sesler yükselir ve bir noktada iletişim kopar.

Geçmişi sürekli gündeme getirmek ve güncel sorunlarla birlikte tartışmaya çalışmak işe yarayan bir yöntem değil ancak bu yazıda, bu konuyla ilgili “geçmişi gündeme getiren kişi neler yapabilir” e değil, geçmişi gündeme getiren kişiye nasıl yaklaşmamız, hangi bakış açısına sahip olmamız gerektiğine değineceğim.

Danışanlarımdan bir beyefendi, eşinin, 10 yıl önce olmuş bir olayla ilgili sürekli “Neden öyle yapmıştın, bana bunu neden yaşatmıştın?” şeklinde yakınarak bu konuyu canlı tuttuğunu; kendisinin de her seferinde nedenlerini sıralayarak eşinin kendisini anlamasını beklediğini ancak bir türlü anlamadığı ve her seferinde aynı soruları sorduğu için şaşırdığını ifade etmişti.

“Hiç, bunları yaşamış olmasının onun için ne anlama geldiğini, ona ne hissettirdiğini sordunuz mu? Bu konunun onu neden bu kadar incitmiş olabileceğini anladığınızı, o olayın yaşanmamış olmasını çok istediğinizi, imkan olsa o güne dönüp o anı telafi etmeyi istediğinizi, bunu yapamadığınız için çok üzgün olduğunuzu eşinize ifade ettiniz mi?” diye sorduğumda “hayır” dedi. “Peki bunları söyleseydiniz ne değişirdi?” diye sorduğumda ise biraz düşündü ve “rahatlardı” dedi. Evet, rahatlardı çünkü anlaşılmış hissederdi.

Anlaşılmış hissetmek, insanın en temel ihtiyaçlarından biridir. Kişinin kendisini değerli, saygın ve onaylanmış hissetmesini sağlar; eşiyle arasındaki güven ve yakınlığı besler, ilişkiden alınan doyumunun artmasına yardımcı olur. Olumlu duygulanımı ve yaşam doyumunu artırır. Ve bütün bunlar birbirini besleyen bir döngüdür. Eşiniz mutlu olduğunda, rahatlamış hissettiğinde, ilişkinizden doyum aldığında, aranızdaki yakınlık güçlenecek ve bu durum doğal olarak sizin mutluluğunuzu ve ilişkiden aldığınız doyumu etkileyecektir.

Bu yüzden, eşiniz sizin bir davranışınızla ilgili şikayet dile getirdiğinde, hemen gerekçeler bulmaya ve kendinizi savunmaya geçmek yerine, önce eşinizi gerçekten anlamak için yargılamadan dinlemek; ona, bu sorunun kendisi için ne anlama geldiğini, bu kadar incinmesine sebep olan şeyin ne olduğunu ve şu anki beklentisini, isteğini sormak, inanın o tartışmanın kazananı ya da haklı çıkanı olmaktan daha çok şey kazandırır size ve ilişkinize.

Eşler, evlilikte yaşanan problemlerle ilgili rollerini kabul edip davranışlarının sorumluluğunu üstlendiklerinde gerçek bir iletişim kurmuş olurlar ve her ikisi de daha güven dolu ve samimi hissederler.