Hayal et

Herkese iyi pazarlar... Sizlere bu hafta otizmli bir kardeşimizin hayalinden bahsedeceğim. Bir kez duyduğu notayı hemen çalabilen, tarihi eser çizimlerinden oluşan kara kalem resimleri birçok kez sergilenen 17 yaşındaki otizmli Yıldırım Beyazıt Yakar'ın en büyük hayali, Kubat, Mustafa Ceceli, Zara, Sezen Aksu, Orhan Gencebay gibi sanatçılarla sahneye çıkmak.

Yıldırım Beyazıt Yakar, otizmli bir ressam ve müzisyen. Milyonda bir görülen müzik kulağına sahip olan Yakar'ın, bir şarkıyı çalabilmesi için notayı bir kere duyması yeterli. Resim alanında da başarılı olan Yakar'ın kara kalem çalışmalarından oluşan tarihi eser çizimleri de birçok kez sergilendi. Yakar, bu özellikleriyle Kanada'da düzenlenen Dünya Otizm Festivali'nde performans alanında ikincilik ödülüne layık görüldü.

Annesi Meryem Yıldız'ın boş bakışlarını ve sessizliğini fark etmesi üzerine 1 yaşında özel eğitime başlayan Yakar'a, 2,5 yaşına geldiğinde otizm teşhisi konuldu.

Yakar, erken yaştaki eğitiminin etkisiyle 5 yaşında konuşmaya başladı, 8 yaşına geldiğinde ise gök gürültüsü ve bulutlardan korkup panik yaşayınca doktor önerisiyle müziğe yönlendirildi.

Bağlama çalarak müzikle tanışan Yakar'ın yeteneği kısa sürede keşfedildi. Bir kez duyduğu notayı hemen çalıp söyleyen Yakar, özel bağlama derslerinin ardından 2012'de İstanbul Büyükşehir Belediyesi Sağlık Daire Başkanlığı Engelliler Müdürlüğündeki (İSEM) Şükrü Sürmen Bağımsız Yaşam Akademisi ve Sosyal Gelişim Merkezine gitmeye başladı.

Burada kara kalem resim yapan ve müzik eğitimine devam eden Yakar, merkezin İSEMX Müzik Grubu'nda hem bağlama çalıyor hem de şarkı söylüyor. Merkezde, stüdyo kayıtları için kullanılan müzik programını da öğrenen Yakar, şarkılar hazırlıyor.

Müzik çalışmalarının yanında otizmli ressam olarak da tanınan Yakar, şimdiye kadar 5 kişisel resim sergisi açtı. Yakar'ın kara kalem çalışmaları arasında camiler ve minareler ilgi görüyor.

"Bunları eğitim almadan yapıyorum"

Yıldırım Beyazıt Yakar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ilk ve ortaokulu bitirdikten sonra liseyi dışarıdan okuduğunu, bağlamanın yanında gitar, kanun, ud ve tambur çalabildiğini söyledi.

Aynı zamanda şarkı da söylediğini belirten Yakar, şunları anlattı:

"Ben eğitim almadan bunları yapıyorum. Annem beni müziğe ve resme yönlendirdi. Küçük yaştan beri resim çiziyorum ve müzikle uğraşıyorum. Türküleri, notalı ve notasız çalıyorum. Burada müzik üretim programında müzik yapıyorum. Konserlerimiz oluyor. Çarşamba ve cuma günleri prova yapıyoruz. İlerleyen zamanlarda beste yapacağım. Herkesten destek bekliyorum. En büyük hayalim, Orhan Ölmez, Kubat, Mustafa Ceceli gibi müzisyen olmak. Kubat, Mustafa Ceceli, Zara, Sezen Aksu, Orhan Gencebay gibi sanatçılarla sahne almak istiyorum. En büyük hayalim sahnelere çıkmak. Hedefim resim çizen ve müzik yapan bir sanatçı olmak."

Tarihi eserleri kara kalem çiziyor

Resimde de daha çok tarihi yapılara, minarelere ilgi duyan ve bir kere gördüğü yapının aynısını kara kalem çizebilen Yakar, "Yağlı boya resim yapmak da istiyorum. Resimlerde Ayasofya, Sultanahmet Camisi ve İstanbul'un tarihi yapılarını çiziyorum. Buraları gördükten sonra çizdim. Sadece İstanbul'u değil, Türkiye'deki tarihi eserleri de resimlerine bakarak çiziyorum." diye konuştu.

Otizmlilere evde oturmamaları, farklı alanlarda hobiler edinmelerini öneren Yakar, resim ve müziğin keyif alınabilecek alanlar olduğunu söyledi.

Yakar, Kanada'nın Vancouver şehrinde düzenlenen Dünya Otizm Festivali'nde, resim ve müzik alanındaki performansıyla dünya ikincisi olduğunu ancak ekonomik nedenlerle ödül törenine gidemediğini belirterek, ödülü Türk yetkililerin kendisine gönderdiğini dile getirdi.

"Yeteneğini keşfettik"

Müzik eğitmeni Murat Uçtu ise merkeze ilk geldiğinde bağlama çalıp türküler seslendiren Yakar'ın hızlı bir gelişim gösterdiğini ifade ederek, şöyle konuştu:

"Buna ritim ekledik. Biraz daha farklı müzik tarzlarına yönelerek gelişim gösterdi. Sonra hepimizi geçmeyi başardı. Yıldırım Beyazıt Yakar'ın absolut kulak özelliği var. Mutlak kulak denilen bu özellik dünyada az görülen bir olaydır. Duyduğu sesi anında verebilen yani hangi ton, hangi ses, hangi nota olduğunu direkt verebilen, hiçbir alet kullanmadan akordunu yapabilen ya da yanlış akordu hemen anlayabilen bir özelliği var. Notayı bir kere duyması yeterli. Bu az bulunan bir şey. Milyonda bir görülür. En büyük yeteneğini burada keşfettik. Hatta müzik grubunun akortlarını o yapar. İyi duyabildiği için gitarın, bağlamanın diğer telli enstrümanların akortlarını yapar."

Engellilerin albümü de hazır

Yakar'ın öğrendiği programla stüdyoda müziğin altyapısını da hazırladığını aktaran Uçtu, Yakar ile 9 engellinin çalıp seslendirdiği bir albüm çalışması da yaptıklarını söyledi.

Albümün hazır olduğunu aktaran Yakar, şunları kaydetti:

"Albüm, önümüzdeki günlerde çıkacak. Grup karma engellilerden oluşuyor. Görme engellisi var, bedensel engellisi var, otizmli var. Hepsinin müzik kalitesi yüksek. Genç bir grup. Konserlere de gidiyorlar. Yurt içi ve dışında festivallere katılıyorlar. Yıldırım Beyazıt bu grubun dahilerinden. Türkçe parçaların yanında Arnavutça parçalar da okuyor. İngilizce parçalara yavaş yavaş başladık."

Herkese engelsiz bir hafta diliyorum...