Mutlu Bayramlar!

Babaannemi kaybettim kaybedeli bayram benim için anlamını yitirdi. Nerede o eski bayramlar? Sabah erkenden kalkıp, kahvaltımızı edip bayramlık kıyafetlerimizi giyerdik kız kardeşim ile. Sonra yola koyulurduk, babaannem ve dedeme doğru. Babaannem müthiş marifetli, çalışkan bir kadındı. Saatlerce mutfakta yemek pişirebilirdi. Sanırım eski kadınların ortak özelliği bu olsa gerek. Her bayram öğle yemeğinde tüm aile burada toplanırdık. Avrupa yakasında oturan amcam, yengem ve kuzenlerim de bize katılırlardı. Bazen Ankara’dakiler de… Aslında öğle yemeğinde ne yiyeceğimiz bana sürpriz olmazdı çünkü zaten o zaman günlerimin çoğunu orada geçirirdim, yani babaannemin bir sonraki gün, bayram gününde ne pişireceğini, pişirdiğini bilirdim. Hele klasikleşen cevizli kadayıf tatlısı yok muydu, bu nedenle hala kadayıf tatlısı yediğimde gözlerim yaşarır.



Babaannem benim için çok önemli bir insandı, benim meleğimdi. Çok iyi kalpli, kimsenin arkasından konuşmayan, güler yüzlü, iyi niyetli bir insandı. Kısacası iyi insan özelliklerin tümünü taşıyordu. Her bayram babaannemi daha da çok özlüyorum. Bu nedenle bu bayram babaannemi daha da yakın hissetmek için onun çok ama çok eski arkadaşı olan Semra Teyze’yi ziyarete gittim. Ailecek kendisini ara ara ziyaret eder ya da telefon ile ararız. Semra Teyze benim çocukluğumun bir parçası. Babaannemin iki tane çok yakın bayan arkadaşı vardı, bir tanesi şu an hayatta değil, diğeri de işte Semra Teyze. Ne zaman ikisinden bir ziyarete gelecek olsa babaannem çok mutlu olurdu. Ben zaten çocukken sürekli babaannem ile birlikte olduğum için her seferinde de bu mutluluğun bir parçası olurdum.



Semra Teyze tamı tamına 93 yaşında. Kızımdan 90 yaş büyük, neredeyse bir asır. Üç ay önce hayat arkadaşını kaybetti, hala ağlıyor. “Benim kocam öldü, artık yanımda değil. Ben neden yaşıyorum, artık ölmek istiyorum” diyor her fırsatta. Eşi ile çok mutlu bir evliliği vardı, “bir gün beni üzmedi” diyor Semra Teyze. Sonra eşimle bana dönerek şöyle bir nasihatte bulundu, “birbiriniz hep sevin, hiç üzmeyin. Ölene kadar birlikte olun” dedi. Bir insanın eşi hakkında özellikle bunca yıllar geçmesine rağmen hala aynı şeyi söyleyebiliyor olması, ilk günkü aşk ile anlatması mucizevi bir olay. Hayran kaldım. Semra Teyze çok yaşlı, yürüyemiyor, kendi evinde bir bakıcısı var. Onunla gidenlerden konuştuk, babaannemden konuştuk. O’nun nasıl iyi bir insan olduğunu, onu ne çok sevdiğini anlattı bir kez daha. O’nun güzel bir fotoğrafını gösterdi. Babaannem anne olmuş, ilk bebeği. Bebeği tutuşundaki asillik, lohusa yatağındaki özen ve kendisinin güzelliği, asilliği, saflığı örnek olunacak şekilde. Sosyal medya hesaplarımda paylaşmadan edemedim.



Bugün iyi ki Semra Teyze’yi ziyarete gittim. Ben belki eski bayramları yaşayamadım ama ona iyi bir bayram yaşattığıma eminim. Mutluluk gözlerinden okunuyordu.



Hepinize iyi bayramlar, sevin birbirinizi, hep sevin.

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.