Bebeklerde kolik sorununa çözüm
Bebeklerde kolik, yeni annelerin ve anne adaylarının en çok konuştukları konulardan biridir. Hamile kalmadan önce çevremdeki yeni anne ve babalardan çeşitli hikayeler duyardım. Hatta şahit olmuştum, bir arkadaşımın kızı akşam saatlerinde fön makinasının sesi ile sakinleşip, uyuyordu. O zamanlar çok tuhaf gelmişti bana. İnsan gerçekten yaşayınca, tecrübe edince anlıyor her şeyi. Anne olunca anladım deyimi çok yerinde maalesef.
Peki, nedir bu kolik? Kolik şiddetli karın ağrıları nedeniyle bebeğinizin yakınması yani ağlaması. Kızım Derin çok kolik bir bebek değildi. Ama bazı akşamüstlerinde sıkıntı saatler yaşadığımız oluyordu. Dolayısı ile okumuş ve duymuş olduğum bilgiler ile örtüşünce bu sıkıntılı saatleri koliğe bağlıyordum. Akşamüstü saat 5-6 gibi başlardı bu hafif huzursuzluklar. Derin daha fazla emmek istiyor ama arada da bırakmak istiyordu. Meme emmediği zamanda ağlıyor, ağlıyor ve ağlıyordu. Bir süre sonra gaz çıkarıyor ve sakinleşiyordu. O zamanki çocuk doktorumuz bu tür karın ağrılarının sebebinin bebekteki gıda alerjisi ile ilgili olduğunu söyledikten sonra, tükettiğim gıdalara daha fazla dikkat eder olmuştum. Ancak bir iki gün kolik ağrısı yok ise üçüncü gün gene vardı. Buzuki Orhon’ un hazırlamış olduğu özel kolik müziğini çalıp, kucağıma alıp, sallayıp sakinleştirdiğimde de mışıl mışıl uykuya dalıyordu. O zaman bu kolik değildi de neydi demekten kendimi alamıyordum. Bu süreç sırasında ve sonrasında okuduğum kitaplar, makaleler, dinlediğim uzmanlar koliği daha iyi anlamama sebep oldu. Bana özellikle en çok yardımcı olan kaynak Dr. Harvey Karp 5S tekniğidir.
Dr. Karp’ a göre bebeklerdeki kolik ağlamasının sebebi üç ay erken doğması. Yani aslında yaşanmamış bir dördüncü trimester var. Doğduklarında henüz gelişimlerini tamamlamayan bebeklerimizin kafaları bedenlerine göre daha büyüktür. Anne rahminde gelişim evresini tamamlayamadan doğan bebek, bu gelişimi tamamlamak için doğumdan sonraki üç aya daha ihtiyaç duyar. Dr. Karp, bu süreyi kayıp dördüncü trimester olarak tanımlıyor. Bir annenin yapması gereken, bu süre boyunca bebeğini tıpkı rahminde olduğu gibi ihtiyaç duyduğu her an beslenmek, sallamak, sallarken bir yandan pışpışlamak ve sarıp sarmalamaktır.
Günde 3 saatten fazla, haftada 3 günden fazla ve 3 ay boyunca ağlayan bebeğin kolik olduğu kabul ediliyor. Kolik bağırsakların henüz gelişmemiş olması ve gaz sorunu değil, öyle olsaydı bu krizler günün her saati olabilirdi. Ama bu ağlamalar genelde akşam saatlerinde oluyor, bebek arabaya bindirilince, aspiratörün yanında sallanınca, ya da çalışan fön makinasının yanında uyutulunca bebek susuyor. Demek ki bu sadece fiziksel bir gelişimin eksikliği ya da rahatsızlığı değil.
Kitaplarında anlattığı ‘5S Tekniği’nin koliği olan ya da huysuz bebekleri sakinleştirdiğini belirtiyor.
Bebeklerin, bu dördüncü trimesterde ana rahmindeymiş gibi hissetmeye ihtiyaçları var. Bunu yapmanın da beş basamağı var:
- Kundaklama: Bebeğinizi kundaklayın. Ancak bebeğin alt tarafı daha serbest şekilde bırakacak şekilde kundaklayın, hatta bunun için özel kundak setleri bile var. Bebek, kundaklandığı zaman kollarını hareket ettiremediği için kendisini korkutmuyor. Kendini yine ana rahmindeymiş gibi hissediyor ve sakinleşiyor.
- Yan/Karın üstü yatırma: Bebeğinizi kolunuzun üzerine doğru yüzükoyun veya yan olarak yatırın.
- Şşşşşşlama (pışpışlama): Bebeğinizin kulağına yüksek sesle ve tekrar tekrar ‘şşşş, pışşş” deyin. Bu tür seslere beyaz sesler diyoruz, anne rahmindeki seslere benzediği için bebeğinizin sakinleşmesi daha kolay oluyor. Bir sonraki yazımda size beyaz seslerin detayını yazacağım. Buzuki Orhon’un kolik için hazırlamış olduğu müziği de dinlediyseniz, anne rahmindeki seslere benzediğinden dolayı beni daha iyi anlayacaksınız.
- Hafifçe Sallama: Bebeğinizi sallayın. Ancak bu hareket annelerimizin ayağında yastıkla yaptığı gibi yanlara doğru değil de dizlerimizden faydalanarak yaylanmak şeklinde olmalı.
- Emzirme: Emme ihtiyacı için de emzirin.
Bu 5S tekniğinin uygularken sizin son derece sakin olmanız çok önemlidir. Bebeğin kolik nöbetlerinin saati genelde annenin en yorgun düşmeye başladığı akşamüstü saatleri olduğu konusunu da dikkate alırsak, sakin olmayı başarmak belki biraz zor gelecektir. Ama şöyle düşünün siz sakin olamazsanız bebeğiniz daha da şiddetli ağlamaya başlayacaktır. Ve bu kısır döngünün içinden çıkmak daha da zorlaşacaktır. Bebeğinize yanlış, endişeli, sinirli bir mesaj göndermemelisiniz. Bu arada babalar emziremez ama çok iyi sallayıp, şışşşlayıp, sakinleştirebilirler. Benim tam pes etme, yorgunluktan bitap düşmeye başladığım noktada eşim yardımıma yetişirdi.
Bebeğinizi sürekli kucağınıza almanız, onu sallayıp sakinleştirmeniz onu şımartmaz. Bebeklerin henüz şımarma üzerine beyinleri gelişmemiştir. Mümkün olduğunca onu sarıp sarmalayıp, kucağınızda bu 5S tekniği ile sakinleştirebilirsiniz. Ağlamaları bir türlü geçmiyor ve sakinleşmiyor ise lütfen doktorunuzla iletişime geçmeyi ihmal etmeyiniz.
YORUMLAR