Sadeleşirken en çok zorlandığımız şeyler
Daha sade bir yaşam sürmek üzerine bol bol konuşuyoruz ama biliyorum ki bazılarınız sadece bu yazıları okuyor ve fikri sevse de harekete geçemiyor.
Bugün biraz bunun üzerine konuşalım istedim.
Öncelikle hatırlayalım; sade bir yaşamın bize faydaları neler? Bunları bilmek hatta kendi öz nedenimizi belirlemek, motive olmak ve zorlandığımız anlarda tekrar başlamak için önemli.
Benim adıma en büyük faydası yoğun geçen hayatımı pratikleştirmesi yani kolaylaştırması. "Ev mi dağıldı? Toplaması kolay. Bir yere mi gideceğim? Ne giyeceğim diye bulması kolay" gibi...
Benim için öne çıkan bu faydayı 3 ana nedene bölebiliriz: Sadeleşmek bana alan açıyor, zaman kazandırıyor ve paramı doğru yerlere harcamamı sağlıyor.
Peki bu faydalara bilmemize rağmen neden hala zorlanıyoruz?
1. Lafta bırakmak
En önemlisi niyet edip ilk adımı atmak, lafta bırakmamak. Yani biraz önce belirttiğim gibi, neden bu işe başlayacağımız üzerine düşünmemek. Bunun çözümü önce bir 10-15 dakika ayırıp nedeni ve kişisel faydayı belirlemek ve sonra da en küçük adımla başlamak.
2. Konfor alanında kalmayı istemek
Özellikle başladıktan sonra alan alan ilerlerken belli bir düzeni bozmuş oluyoruz. Bugüne kadar varlığını sorgulamadığımız şeylerle yüzleşiyoruz. Hatta zamanında verdiğimiz yanlış kararları görüyoruz. Bunların birçoğu da finansal. Sonu güzel bitecek olsa da bu yüzleşme sürecinden kaçabiliyor insan. Burada da önerim kendinize şefkatle yaklaşmak. Bugüne kadar olan olmuş, alınan alınmış, belki de kaybedilen zaman çoktan geçmiş. Şimdi önümüze bakma ve bu değişim cesaretini gösterdiğimiz için kendimizi kutlama zamanı.
Bunları böyle yazıyorum ama sanmayın ki benim için de bu yol güllük gülistanlık oldu. Sadeleşirken en çok kıyafetlerde zorlandım. Bundan dört yıl önce, iki doğumumdan sonra hamilelik, lohusalık ve tabi ki evdeki düzenin değişmesiyle çok dağıldığımı hissetmiş ve bir ayı evdeki eşyaları sadeleştirmeye ayırmıştım. Bu dönemde yazdığım bir yazıya beraber bakalım:
“Bu sadeleşme çabam sadeleşirken hangi zorlukların yaşandığını bir kez daha hatırlattı bana. Bu sefer sadeleşmeye özellikle kolay şeylerden başladım. Tarihi geçen kozmetik ürünler, kaçan çoraplar, bozulan ojeler derken artık dolaba yaklaşma zamanım geldi. Bugün hiç giymediğim taraftan elemeye başlarken beni en çok neyin zorladığını hatırladım: Çok özenerek alıp da giymeye doyamadığım (yeterince giyemediğim) şeyler.
Neden giyemiyorum?
1. Bedenin uymaması
Mesela hamile kalmadan önce aldığım bir gömlek var. O zaman çok uygun fiyata almıştım ama çok kısa süre giyebildim (çünkü hamilelik öncesi kiloya dönemedim). Ama sonunda bu gömlek gibi çok özenerek aldığım ama giyemediğim birçok şeyi eledim. Peki sadece kilo mu neden? Tabii ki hayır. Gelelim diğer bir nedene;
2. Kendini tanımamak
Bazen bir kıyafete aşık olursun, deseni, kumaşı ya da modeli seni çok cezbeder ama o sen değilsindir. Ya da giymek için kilo vermeyi beklediğim elbiseyi de ayırdım. Çünkü ne kadar kilo versem de o elbisenin kesimi hep benim saklamak istediğim basenlerimi ortaya çıkaracak. Her giydiğimde beni tedirgin edecek.
3. Dolabını tanımamak
Dolabımın güncel olarak giydiğim kısmına bakarsanız bir dolu askı var. Ama giyeceğim bir şey yok. Neden mi? Çünkü kıyafetlerin birbiri ile uyumu yok. Bir sürü güzel pantolon var ama üstlerimin hiçbiri onlarla uyumlu değil, hepsi tek tek güzel belki ama alırken dolapta ne var diye düşünmemişim.
İşte bu nedenlerden dolayı bir şekilde severek aldığım ama kendime dürüst olmak gerektiğinde elden çıkarmam gereken kıyafetlerim olduğunda çok zorlanıyorum."
Yani harekete geçsek bile hepimizin farklı eşyalarla farklı bağları var. Benimki kıyafetlerdi.
Peki siz ne dersiniz? Sizi en çok zorlayan ne?
YORUMLAR