Kaybolan neşeyi bulmak
Sebepleri malum, son aylarda canı sıkılmayan, ruhu daralmayan, morali bozulmayan kimse kalmadı. Gündem, kendisiyle yarışyor adeta. Peş peşe hüzün rekorları kırıyoruz ve daha bir konuyu hazmedip sindiremeden yeni bir sıkıntının manşetini okuyoruz. İyi değiliz yani.
Gri bir toplum olduk, parçalı bulutlu ruhlarımız. Hüznün yarattığı monotonluk hiç bir şeye benzemiyormuş, beni de aldı bir ara içine farkına varmadan. İyi de oldu aslında, çünkü her şeyi bir kenara bırakıp,harıl harıl neşeyi aramaya başladım sonunda mecburen. Kaybedince anlıyor insan değerini, ışığı söndüğünde.
Karamsarlaşmamak ve her gün neşeyi yaratmak için kendime söz verdim. Başka çaresi yok çünkü. Her şeye rağmen mutlu olmak asıl önemli olan. Her şey yolunda ve güzel giderken mutlu olmak “bebek oyuncağı” yoksa. “Ne yapabilirim ki? Şartlar belli...” diyenlere önerilerim var bugün:
Başkalarının dramlarının içine çekilmeyin, onları dinlerken ya da acılarını paylaşırken onların frekansına inmeyin. “Tanık olmayı” ve dışarıdan gözlemlemeyi öğrenin. Hasta olan birine yardımcı olabilmeniz için sizin de hasta olmanız gerekmediğini unutmayın.
Korku, endişe, bezginlik ve öfke insanı sadece mutsuz değil, aynı zamanda hasta da eden duygular. Sizde normalde stres yaratan her şeyi, bir sınav olarak görmeyi deneyin. Sakin kalıp, derin nefesler alıp vermeyi ve iyimser kalabilmeyi başarmayı öğrenmeniz için “dayanıklılık testi”… Adeta bir kasınızı geliştirir gibi içinizdeki gücü çoğaltabilmek için de bol bol egzersiz yapıyorsunuz ve giderek kolaylaşıyor merkezinizde kalmak.
“Neşe liderliği” yapın. Baktınız ortam gergin, konuyu değiştirin usulca. Karşınızdaki kişiye samimi bir iltifat edin mesela, konu güzel bir şeye kaysın. Mutluluk, neşe veren bir hikaye, video ya da resimden bahsedin etraftakilere. Gülmek ve güldürmek için bahaneler yaratın. “Neden bahsedeceğim ki?” diyorsanız, şimdiden malzeme toplamaya başlayın.Biraz zaman harcayın bu amaç uğruna. Neşeyi yaymayı iş edinin.
Ruhunuza iyi gelen şarkılardan Spotify’da, güzel güzel albümler oluşturup sadece onları dinleyin bir süre. Hüzünlü şarkılardan uzak durun.
Her gece uyumadan önce, o gün için 5 şeye şükredin: Yolunda giden, sizi gülümseten, umut veren,”hayat ne güzel” dedirten 5 şey bulun. Ufak bir defteriniz olsun baş ucunuzda, illa ki bunları not alın. Göreceksiniz, siz fark edip yazdığınızda şükredeceğiniz şeyler de çoğalacak. Bu arada, şükretmeniz için illa ki büyük şeyler olması gerekmez, burada önemli olan “yolunda giden” şeylere odaklanmanız. Neye odaklanırsak onu çoğaltıyoruz hayatımızda.
Ailenizle akşam yemeği yerken, çocuklarınıza “bugün başına gelen en iyi şey neydi?” diye sorun her gün. Onlara hem iyimser olmayı, hem de yaşananların arasından mutluluğu bulup çıkartmayı öğretmiş olursunuz.
Aromaterapide, portakal vel limon kokusunun neşe ve canlılık hissi verdiği bilinir. Hem ev hem iş ortamınızda bundan yararlanın. Bir yağdanlığa 2-3 damla portakal çiçeği ya da limon yağı damlatmanız yeterli.
Hayatı renklendirin… Bırakın siyah giymeyi bir süre, grilerden, bejlerden biraz uzak durun. Canlı renkler seçip önce aynada kendinizin, sonra gün boyu gördüğünüz insanların içini açın. Sadece giysilerle kalmayın, evinizdeki objelerde de size iyi gelen canlı renkler kullanın, rengarenk çiçekler alın, ofiste masanıza renkli kalemler ve defterler koyun. Unutmayın ki her rengin bir titreşimi, enerjisi var.
Daha az yargılamayı, daha sık affetmeyi, daha az “keşke” demeyi ve karşınızdakini daha iyi dinlemeyi hedefleyin. İnanılmaz olumlu değişimler yaşayacaksınız. Mutlu olmak da bir iş, ve “yapılacaklar listesi”nin en başında bunlar geliyor…
Sevgiyle kalın…
YORUMLAR