Sevgi neydi?

Sevgili, karı-koca v.s gibi isimler takıyoruz beraber olduğumuz insana. Peki neden?



Mantıklı düşünmek isterseniz bayağı eskilere gitmek gerekiyor… İnsanoğlunun yerleşik hayata geçmesiyle başlıyor her şey. Güç ve güçler dengesi olaydaki en kritik nokta. Düşünün ki adam mağaradan çıktı ve yerleşik hayat geçti. Ve bunların hepsini 1 ay içinde yaptığını hayal edin. Tarla, bahçe işlemeye başladı. Ve yerleşik hayata geçiş evresinde cinsel birliktelik devam etti. Bunun öncesinde de kadının doğurganlığını keşfeden insanoğlu doyuracağı boğaz sayısının da artması anlamına geliyor.



Yani eski çağda da olsa hamile hamiledir. Avlanma falan sıkıntılı işler. Biri avlanacak diğeri doğanlara bakacak gibi güç dengeleri mevzu bahis burada. Dolayısıyla mekana da yerleşince sahiplenme ve aitlik duygusu ortaya çıkıyor.



Çok eşliliğin bittiği nokta bir yerde yine boğaza bağlanıyor anlayacağınız. Kimin kiminle olduğu anlaşılsın v.s gibi içgüdüsel dürtülerle sahip çıkmaya başlıyoruz birbirimize. Ve aitlik kavramı da bununla beraber geliyor. Eve ait olma, kadına/adama ait olma, mekanlara aitlik hissiyatları belki içsel bir bencilliğin körüklediği davranışlar…



Aşık olan bir arkadaşınızın ilk söylediği cümlelerden birinin “ bana çok benziyor” demesi de bu yüzdendir. Ait olma isteğinin yılan gibi kıvrılma halleri bunlar. Yani sevgililik, karılık-kocalık gibi durumların geçerliliği yine bir anlamda fasa fiso nedenlere bağlanabilir. Kendi bulma isteği, kendini arama hali ve kendiyle yüzleşince şayet kendi olmaktan hoşnut değilse karşısındakinden tiksinme hali de bu nedenlerden.



İnsan evladı yerleşik hayata geçmeden önce korunma yöntemlerini icat etseydi bu gibi sıkıntısal semptomlarımız olmazdı. Sonra tarımla uğraştı, karnını doyurdu ve parayı buldu. Al sana insanoğlunun en büyük icatları! Lanet olsun böyle icada! Dünyaya gelip icat ettiğimiz şeye bakar mısınız? Parayı icat ediyoruz…



Sevgidir, aştır meşktir bunlar hep kılıf bebeksiler… Aitlik duygusunu adlandırma adına söylenmesi gerekenler. Allı pullu göstermeler. Aşk yoksa biz ne yapıyoruz derseniz cevabım net! Evcilik oynuyoruz. Uzunca süredir….



Bunları yazarken “Slave To Love” dinliyor olmam da ironik oldu ama neyse...

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.