Feri Cansel’in butları

Feri Cansel'i bilirsiniz. Tarkan'lı, toramanlı, seks furyalı filmlerin vamp kadını. Genellikle koyun postu mayodan bozma kıyafetlerle hangar, ahır ya da zindana kelepçelenmiştir… Saçlar tepeden kabartma, takma kirpik o biçim...


Feri Cansel'in, Suzan Avcı'nın neden o zamanlarda selülit yokmuş? Sorarım neden? Kahve mi içmiyorlardı? İmkansız. Türk kahvesi vardı en azından. Starbucks o zamanlarda yoksa bile kahve vardı, votka vardı, alkol vardı yani?! Nasıl bu kadınların selüliti olmaz?! Ya da biz mi göremiyoruz. Kameraların lensleri selülit yok edici mi? Resmen bilinmezler içindeyim. Bacak değil but resmen. Etine dolgun ama pürüz yok. Bu nasıl iş!



Ha bir de yeni dönem vamplar var. Bihter vamp mıdır? Butsuz vamp kadın olur mu? Bir saraylılık bir konak hanımlığı aldı başı gidiyor. Hey yavrum hey! Bu nasıl yaşantı? Evinde kadınlar bunları izleyip izleyip komşuyu haşlıyor, kocaya sövüyor. Hep bir hinlik, hainlik var. Nedir yani Türk insanının yıllardır fitne fesatla dolduruşa gelip bayramlarda sakinlemesi. Birkaç günlüğüne misafirperver insana dönüşüyor, mahallenin genç kızı hakkında dedikodu yapmıyor. Çünkü bayramlar mahalle dedikodusundan sıyrılıp akraba locasına erişilen günler. Bayram boyunca olanlar toplanıp en az 2 aylık malzeme çıkartılır. Bu yaman çelişkiler bizi mahvetti resmen. Biri de desin ki "yok kardeşim bizim kadınımız diziden, filmden etkilenmez, hayatına minik zevkler katmak için izler." Yok, öyle bir hayat. Feri Cansel’den girip Türk dizi sektörünün halk üzerindeki etkilerine de minik de olsa dokundururum. Yaptım ama bir sorun niye yaptım?! Yıldık resmen olan bitenden.


Subliminal mesaj içerikli jenerik müziğiyle bir kanalı açıyorsunuz orada sürekli ağlayan, içli şarkılar söyleyen, üzüntüden kalp krizi geçiren bir aile dramı var. Diğerini açıyorsun biri diğerinin babası ama öbür kızı da evlatlık almış. E şimdi mirası kim yiyecek davası. Öbürü zaten perde kumaşından saray kıyafeti dikilen, maşalı saçlı hatunlar dizisiydi… Nereye baksam saçmalık, nereye baksam hüsran. Çıksın gelsin Feri Cansel butlarıyla onu izleyelim daha iyi.



Gerçi düşündüm de o dönemde de senaryo yazan insanlar ne kullanıyordu bilemiyorum. “Öleceksin Bizans köpeği” gibi saçma sapan lafların geçtiği, her türlü milliyetçilik duygularını gürül gürül yutan filmler kuşağıydı. Sanıyorum canım ülkemin insanları her dönem önlerine konulanı yutmakta zerre tereddüt etmiyor. Birinde Tarkan’lı filmler başı çeker millet komünistlere cephe alır bir diğerinde Osmanlı’ya bak ne kadar da şanlı ve onurlu nidaları için oryantal ezgiler pompalanır. Çok matah bir şeymiş gibi kitleler “şanlı tarihimizin” bir dakikasını kaçırmadan soluksuz izler. Dur bir saniye düşün televizyon izlerken nasıl gözüküyorsun?



Feri Cansel'in butları zihinlerde Suzan Avcı'nın bakışları üzerinizde olsun.




YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.