Mahalle kıroları

Geçtiğimiz 5 yıl içinde minimal ve şiddetli düzeylerde en az 50 kere sokakta tacize uğramış bir insanım. Bir süre sonra duyarlılığımı yitirip beni kabul etmeyen bu güruhu kabul etmeye başladığımı fark ettim.


Öğlen saatlerinde ortadan yok olan, akşam 8’den 12’ye kadar sokak köşelerini mesken tutan bir ahali var. Bilin ki gerçek Türkiye o… Sokakta yürüme hakkını elden alan, sözlü tacizleri yedikleri çekirdek kadar sıradan gören ve bunun taciz olduğunun bile henüz farkına varmamış insan topluluğundan bahsediyorum.


En büyük sıkıntıları minik bir mahalle içine hapsolmuş, mini komünleri arasında sabahtan akşama kadar gelen geçene bakmak olsa gerek. Trene bakan öküz misali… Enerji mi birikiyor ne oluyor anlamıyorum akşama doğru bayağı hâlleniyorlar. Bir hareketlilik, bir yüksek sesle etrafa saldırmak, gelene geçene laf atmak en büyük hobileri.


Birkaç kış önce çok da geç olmayan bir saatte evime dönerken arkamdan koca bir kartopu fırlatıldı. İsabet etmedi şanslıyım ki. Kartopu yere düştüğünde içindeki koca taşı gördüm. Yani bu nasıl bir beğeni hali? İlgi çekmenin hangi halini düşüyorlar artık gerçekten algılayamıyorum.


Sokakta yürümenin, eve giden yolu kullanmanın bile sıkıntı olduğu dönemlerdeyiz her nasılsa. İnsanlar ay tutulmasını canlı yayından klasik müzik eşliğinde veriyor bizim uğraştıklarımıza bakın lütfen. 5 yaşında, henüz renkleri bile bilmeyen çocuklara kendi inisiyatifi dışında başörtüsü takılıyor, bir yandan ünlü tv sahibinin nikâhsız “eşiyle” gittiği tatil fotoğrafları yayınlanıyor fakat kızlar erkek arkadaşıyla aynı evde kalınca polis baskını yiyor! Köşe başlarında nöbet tutan mahalle sapkınları her gün şanlı tarihiyle övünürken bir yandan kendi karaktersizliklerine yenilerini ekliyor…


Durup soruyorsunuz bir de “O laf senin anana, bacına atılsaydı ne yapardın?” Gözlerini hemen yere deviriyor. “Abla haklısın. Özür dilerim. Ettim bir cahillik.” Cahilliğin ardına sığınıp daha neler neler yapıyorsunuz da artık anlamak istemiyoruz sizi. Ve affetmek de. Her günü zehir eden, bitip tükenmek bilmeyen cinsel açlığınızın artık neresini anlayalım ben de bilemiyorum.


Ve sanıyorum bir kodları var hep aynı yerde toplanmak için. Kuruyemişçi önleri, taksi durağı köşesi, sokak lambası altı, sokak ayrım noktalarına konuşlanıyorsunuz. Bayağı bakteri gibi… Azalarak tükenin rica ediyorum…


Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.