Hayat gerçekten devam ediyor mu?
Artık "içinde bulunduğumuz dönem, yaşadığımız üzücü olaylar, milletçe birlik ve beraberliğe en çok ihtiyaç duyduğumuz şu günler" gibi cümleleri o kadar çok kurduk, içleri o kadar boşaldı ki, hangi taziye, hangi özür bizi düzeltecek hiçbir fikrim yok.
Hiçbir zaman güllük gülistanlık yaşamadık bu memlekette lakin, otobüs duraklarında patlayan bombalara, mayın döşeli yolda hayatını kaybeden askerlere, kimileri için artık birer rakamdan ibaret olan ölüm haberlerine hiç istemesek de alışmış durumdayız.
Kalabalık yerlere gitmemesi için sevdiklerimizi uyardığımız, sokakta çıt çıksa korku ile birbirimize baktığımız bir ortamda bir şekilde "hayat devam ediyor."
Ama gerçekten ediyor mu?
Bence etmiyor. Her şeye eskisi gibi devam etmeli miyiz, etmemeliyiz onu da bilmiyorum. Yaratılmak istenen "korku cumhuriyeti"ne hoşgeldiniz...
"Ateş düştüğü yeri yakar" dedikleri gerçekten de doğru. Başımıza gelmedikçe, bir yerinden bize dokunmadıkça eski hayatımıza devam etmek istiyoruz en bencil duygularımızla.
Biraz gözyaşı, biraz keder, kalıcı bir durgunluk, hiçbir şey yapmamayı isteme hali. Ülkecek depresyondayız.
Tabi bazılarımızın umurunda değil.
Örneğin, ünlü isimler bir bir konserlerini iptal ederken gece kulüpleri hiçbir şey olmamış gibi kapılarını açmaya devam ediyor. Ülkenin yas anlayışı şarkı söylenmemesi ama dj performansı yapılması üzerine.
Metro, AVM vs. kalabalık yerlerden uzak durmamız söyleniyor ama derbi maç bütün heyecanıyla bekleniyor. Siyah bir pankart açarlar, al sana anma, al sana tepki.
Hakeminden kalecisine 90 dakikalık bir küfür seremonisiyle atar sinirini stresini ülkemiz erkeği.
Burnumuzun dibinde "İstanbul Fashion Week" gerçekleşiyor. Geçtiğimiz sezon yine bombalar ve patlamalar yüzünden iptal olan "etkinlik" bu sene "her şeye rağmen" düzenleniyor.
Ortalık şu durumdayken, elini kolunu sallaya sallaya girebildiğin bir AVM'nin orta katında, yeni sezon elbise görme aşkını anlamakta güçlük çekiyorum.
Ya da olay tasarım görmek değil, gördüğünü sosyal medya hesaplarında duyurmak.
Fashion Week kapsamında bütün partilerin iptal edildiği 4902390 kere duyuruldu. Davet edilmediğim etkinliğin iptal haberi için 3 kere arandım. Sanki yeri yerinden oynatan tasarımlar yapıyorlarmış gibi kah kah kih kih defilelerin gerçekleşmesini boş gözlerle takip ediyorum. Birbirini eylemek isteyen bir avuç kalabalığın mazereti keşke "bu sektörden insanlar ekmek yiyor" olmasaydı.
Açık açık "Bize dokunmadığı sürece dünya yansa umurumuzda değil" deyip en ön sıradan canlı yayın defile yayınlamaya devam etseydiniz aslan gibi basardık o çok istediğiniz like’ları...
Bunu geçtim, olayların yaşandığı, nefes aldığımız için kendimizi suçlu hissettiğimiz o gecede Survivor hiç almadığı kadar çok rating alıp, gecenin birincisi olmuş. İptal edilen tüm showlar, diziler Survivor'un işine yaramış.
Sivil halkın şehrin göbeğinde öldürülmesi, çocukların tacize uğraması, korkmadan tek bir adım atamamamız anlaşılan kimsenin umurunda değil. Anadolu'daki tek eğlencesi TV izlemek olan milyonlar da, bugün hangi stilettosunu Instagram'a postlayacağını düşünen "şehirli modern kadın" da aynı duyguları uyandırıyor bende..
Kimileri için listedeki birkaç isimden ibaret olabilir bu yaşananlar, kimisi için evden çıkamamak, kimisi için ömrünün sonuna kadar unutamayacağı korkunç bir acı. Hikayelerini okudukça içimin parçalandığı bu insanların, yaşadığımız korkunç günlerin etkisiyle belki de fazla "insani" davranıp, duygusallaşıyorum.
Belki de hayat önümüzdeki binlerce örnekte olduğu gibi duygularımızı aldırınca, insaniyetimizi yitirdikçe daha kolay devam ediyordur, kim bilir...
YORUMLAR