Herkes melek bir benim şeytan

İnternet hayatımızın merkezinde, vazgeçilmezimiz falan diye büyük büyük konuşuyoruz ama bence bu mereti henüz nasıl kullanacağımızı çözemedik.

20 yıldır internet var deseler de, bizlerin hayatının merkezine oturması son 5 yılda gerçekleşti aşağı yukarı.

"Sosyal medya" denen şey aslında beceremediğimiz. Uçlarda yaşamaya bayılıyoruz her şeyi.

Instagram'da en güzel çıktığımız fotoğraflar, yemeğimizi soğutup hiç etme pahasına dakikalarca özenerek çekilmiş fotoğrafı, bebeğimizin gülümsemesini yakaladığımız o kare... Her şey harika, muhteşem hayatlarımız var, muhteşem insanlarız.

Ne yalan söyler, ne küvete işer, ne kimsenin arkasından konuşuruz. Yolda yürürken durur, çiçekleri öperiz.

Hele bir kitle var ki, her şeyin en doğrusunu onlar biliyor, herkese de bu doğruyu öğretmek için yanıp tutuşuyorlar. İnternete girme amaçları herkese bu doğruları aşılamak.

Onun doğrusuna göre yaşamıyorsan, yanlışsın, yapayanlışsın.

E madem herkes bu kadar mükemmel, ülkede suç oranı neden bu kadar yüksek? Neden ahlaki değerleri neredeyse yerle bir olmuş toplumuz? Neden kadını canlı olarak bile görmeyen insanlarla neden çevrili etrafımız?

Benim kaşıma gözüme çirkin diyeceğine, kocandan değer görmeyi beklesene?

İnternette herkes o gerçekleri gizlemeye, örnek bir insan olarak görünmeye o kadar takmış ki, en ufak yanlışta başlasın linç.

Madem kuşların ağzına yapışan sakızı bile düşünen, bir kanatları eksik melekleriz hepimiz, kim bu kötüler?

Bu ikiyüzlülüğü en son şu kızcağızda gördük. Bilmeyenler için anlatayım; 11 yaşındaki bir kız çocuğu Youtube'da kanal açmış, deneyler yapıyor. İnternetin her şeyi herkese söyleme hakkını kendinde gören leşleri ise kızın dış görünüşü ile ilgili binlerce iğrenç yorum yapınca çocuk da kanalını kapatmış.

Genç ve taze bir beyni bilime, eğlenceye küstürmeleri bir yana, inanılmaz psikolojik zararlar da verebilecek yorumlar gelmiş. Koskoca adamlar işi gücü bırakmış çocuğa neler söylüyorlar.

İnternet zaten leş gibi bir yer, bir de 11 yaşında kız çocuğunun ebeveyn kontrolü olmadan Youtube kanalı açması biraz daha işin tadını kaçırıyor. Bugün küfür eden yarın taciz eder. Böyle sapık, böyle hasta bunlar. Fiziksel herhangi bir zarara uğramamış olsa da, 11 yaşındaki bir çocuk için şimdiden çok fazla acımasız eleştiriye maruz kalması, hiç alakam olmamasına rağmen beni bile üzdü.

Sonra kız kanalını geri açsın diye kampanyalar başlıyor, destek tweet’leri mesajları yağıyor.

Sonuç olarak kanal geri açılıyor ama bu sefer de kıza yapılan aşırı desteği biraz samimiyetsiz bulduğumu söylemeliyim. “Haydi canlar, bu meleği takip ediyoruz, abone oluyoruz kanalına” diye resmen sosyal sorumluluk başlatmışlar.

Evet, 11 yaşında bir çocuk için bir ömür yetecek kadar küfür ve hakaret işitti, belki tamir edilemeyecek yaralar aldı ama internette küfür yemeyen, görüşünü, fikrini paylaştı diye ana avrat düz gidilmeyen insan kaldı mı?

Youtube'a klip koysan anana söven bir kitle var. Herhangi bir içerik üretiyorsan, hele bir de kadınsan vay haline, ne kaşın, ne gözün, ne tırnağının köşesi kalıyor. Bir şey sunuyorsan küfrü de hak ediyorsun bunlara göre.

Bir diğer yandan da örnek olmanı, her şeyin en doğrusunu, en düzgününü paylaşmanı istiyorlar.

Hadi hiçbir içerik sunma, paylaşımda bulunma, sadece o sosyal mecrada var ol, adam sana çükünün fotoğrafını yollama hakkını kendinde görüyor. Bunu nasıl engelleyeceksin?

Valla bilgisayara format atıp, tası tarağı toplayıp Arjantin'de bir kasabada sabah akşam mango soymak istiyorum...