Kocam ayaklarımı yıkayacak!
Şu cümleyi hiçbir kadının ağzından duyamazsınız. Bırak böyle bir talepte bulunmayı, "Gel ayağını yıkayayım" deseler, tenezzül edip yıkattırmayız.
Ama Türk erkeğinde nedense bu "ayak yıkatma" bir tür saygı unsuru olarak görülüyor. Evlilikte ayak yıkama eşiği onlar için kadını itaat ettirebildikleri bir nokta, bizim ise aklımızın ucundan geçmez. Sevsin, saygı duysun, hayatı paylaşsın yeter, ama ülkemiz erkeğinin takoz kafasına gel de anlat bunu. Adam ayağının kirinden saygı dileniyor.
Ayak yıkama mevzuu ve akabinde gelişen bir sürü zevzek açıklama yakında evlenecek olan Alişan'dan geldi. Kimse onun evlenip evlenmemesiyle ilgilenmezken nedense ülkenin tek derdi bu olmuşçasına davranıp kendisine uygun bir eş adayı arandı ve kurban olarak Eda Erol seçildi.
Daha nişan sürecinde yapılan şu açıklamalar kızcağızı o kadar kötü bir pozisyona soktu ki, bir ömür nasıl geçecek Allah kolaylık versin.
Alişan ekran önünde tutunabilmek için gerek sabah kuşağında, gerek oynadığı dizilerde bir takım rollere bürünmüş olabilir, kimi kesim bu "tiplemeyi" komik bulmuş ve eğlenmiş olabilir ama hayatını birleştireceği insan için konuşurken insan bir dikkat eder be kardeşim! İki üç haber olacağım, biraz daha konuşulacağım diye insan karşısındaki kadını harcar mı?
Hangi kadın buna izin verir ya da? Ablası bütün ülkeyi evlendirmeyi misyon edinmişken kardeşinin bu skeç içinde bir oraya bir buraya sürüklenmesine nasıl izin verir benim aklım mantığım almıyor...
Zaten istenilen olmuş, aynı kanalın gündüz kuşağı için hemen bir program anlaşması yapılmış Alişan için.
Körler sağırlar birbirini ağırlarken kadının söz hakkı, kadının duruşu elbette yine hiçe sayılıyor. Biz bir tarafımızı yırttığımızla kalıyoruz. 2000'lerin magazin algısıyla ayak yıkatma, damızlık gibi bahsetme, türlü şebeklikler alıp başını gidiyor.
Bana saygı duyan, beni önemseyen, hastalıkta ve sağlıkta yanımda olan adamın ihtiyacı halinde ben de ayağını yıkarım, o da yıkar, afedersiniz kıçından bokunu da temizlersin yeri gelir. Ama daha dünkü yabancıyken işe ayağını yıkatmak ile başlıyorsa öbür gün gelir suratına sıçar...
Ben söz konusu çiftin evleneceğine pek ihtimal vermiyorum, ayrılığa "dış etkenler" sebep oldu diyip noktalanacak bence bu ilişki. Hanımefendinin yararına olur böyle bir durum, aksi takdirde bol şans ve sabır diliyorum...
YORUMLAR