İnternet bilirkişileri göreve!
Bizim zamanımızda internete dizi izlemek, msn'e girmek, mp3 indirmek hadi biraz da bilgi almak için girilirdi ahhahh nerde o günler.
Bilgi alayım desen Wikipedia HALA kapalı. Artık insanların eline telefonu alış, bilgisayarın başına asıl oturuş amacının "Neye salça olsam, bugün neye saldırsam" olduğunu düşünüyorum. Bu car carcar bi şeylere saldırmanın, birilerine laf sokmanın, her şeyden rahatsız olup üzerine vazife bilmenin ucu bucağı kaçtı. Sokakta eteğine, kahkahana karışan eğitimsiz kitleden hiçbir farkı yok bu internet bilir kişilerinin. Kendilerini önemli hissetmek için yapıyorlar bunu diye tahmin ediyorum.
Her şeyin en doğrusunu, en iyisini onlar biliyor, senin fikir kırıntının hiçbir önemi yok!
Ünlü isimler "siber zorbalık" bilinçlendirme kampanyalarına katılsa da, dünyanın önde gelen firmaları bu konuya sponsor olup bilinç yaratmaya çalışsa da bizim ülkede sular durulacak gibi değil. Kendisine hakaret eden kızı dava eden Burcu Kara bile kötü kadın ilan edildi, neden? Affetmesi lazımmış, söyleyen daha 23 yaşındaymış.
Ufal da cebime gir! Ona buna hakaret etmeye aklı eriyor, ama sen büyüklük gösterip affetmelisin!
Bu her şeyin en doğrusunu bilen, sürekli haklı olan kitle bu sefer Time dergisinin kapağındaki Taylor Swift'i hedef almış.
Tacize sessiz kalmayan, ses çıkaran, farkındalık yaratan kadınlar bu yıl var kapakta mutlaka görmüşsünüzdür.
Neymiş Taylor Swift magazinsel bi figürmüş, onun uğradığı gerçek taciz değilmiş, o kapakta yer alamazmış... Çok biliyorsan seçici kurulda sen olsaydın güzel kardeşim..
Davayı bilmeyenler için kısaca özet geçeyim: Bir gece klübünde DJ geçip giderken Taylor Swift'in poposunu avuçluyor. Kabaca "Kim elledi lan benim götümü" davasıyken toplumsal bir meseleye dönüşüyor. DJ'e karşı sembolik olarak 1 dolarlık dava açıyor ve süreç uzadıkça uzuyor. Haklısın, haksızsın, elledim, ellemedim derken Taylor günlerce tanıklık etmek, ifade vermek zorunda kalsa da vazgeçmiyor ve kazanıyor.
Ha şöyle!
Kimse kimsenin orasını burasını el le ye mez! Ellersen de cezanı alırsın...
Milyonlarca kişinin tanıdığı biri olması sebebiyle bu yaşananların her zaman her yerde olabileceğini savunan geniş bir kitle vardı. Ünlüsün diye tacize maruz kalman işinin gereklerinden biri diyor yani adam. Bunlar işte koyduğun ayakkabı fotoğrafının altına bile "Allah belanı versin" yazan ruh hastası kitle.
Taylor Swift'in yaşadığının taciz olarak sınıflandırılması için ille devasa bir şiddet, fiziksel kalıcı bir hasar, tecavüz, bıçaklanma mı olması gerekiyor? Diğer tacize uğrayanlara haksızlıkmış bunu taciz olarak değerlendirmek.
Onda yarattığı etkiyi ondan daha iyi kim bilebilir?
O kadar iddialı ki bu kitle neyin taciz olduğuna onlar karar veriyor ya da kimin tacizci olduğuna. Linç etmeye, infaza, fikirlerini kusmaya o kadar açlar ki, doğruların hiçbir önemi yok onlar için. Varsa yoksa kendi fikri...
Onlara göre sen ne sanattan anlarsın, ne film izlemeyi, ne ilişki yaşamayı bilirsin. Her şeyi onlar bilir, o kadar!
Bu aynı moralin bozulduğunda, bi olumsuzluk yaşadığında "Senden daha beterler var, haline şükret." diyen sevimsiz arkadaş öğüdü gibi oluyor. Daha mutsuzlar, daha önemli sorunlar var diye benim derdim dert kategorisine girmiyor ona göre. Neye nasıl üzüleceğini, ne kadar tepki vereceğini, ne sürede atlatacağını bunların hepsini bilir kişiler belirliyor.
Yemek fotoğrafı koyarsın "E ama açlar var", otobüsten fotoğraf koyarsın "Sanki gerçekten biniyorsun da..." diye otobüse bindiğine bile inanmaz. Elinde su görse bile "Ühühü ama penguenler???" diye giriyor lafa. Lan ne pengueni...
Bu internet doğrucularından çok ama çok bunaldım. Kendilerine tavsiyem cama çıkıp yoldan gelene geçene salça olmaları, bi rahat bırakın insanları Allah aşkına!
YORUMLAR