Detoks etkisi
Arada bir detoks yapmak lazım.
Henüz hiç yapmadım. Yani detoks denince akla ilk geleni. Özel karışım bir içecek ile baş başa kalmadım, buna cesaret edemedim.
Ben başka şeylerin detoksunu yapıyorum.
Araba detoksu mesela. Dokunmuyorum birkaç hafta. Mecbur olmadıkça kullanmıyorum. Zaten pek sevmem, böyle uzak durmak iyi geliyor. İstanbul’da araba kullanmak başlı başına sinir stres nedeni. Geçen gün öyle bir kavga gördüm ki, biri gelip arkadan çarpsa korkumdan “eline sağlık” derim. Sopalar, bıçaklar uçuyordu havada!
Televizyon detoksu. Zaten çok nadir izliyorum, onu bile çıkarıyorum hayatımdan. Ses yok, ışık yok. Mis!
İnsan detoksu. En sık bunu yapıyorum sanırım. Seyirciye oynayan, kendi gibi olmayan, başkalarına iyi görünmek için yaşayan, işi düştüğünde sana sarılan ama senin ihtiyacın varken bir anda yok olan insanları tek tek çıkarıyorum hayatımdan. Bazılarına zorla selam vermek zorunda kalsam da gönlümden çıkarmam yeterli. Bu yaştan sonra fazlalığa gerek yok diye düşünüyorum. Az arkadaşım, dostum olsun ama gerçek olsun.
İnternet detoksu. Çalıştığım için e-postalarıma bakmadan pek 24 saat geçirmesem de kısa sürelerle sosyal medya detoksu yapıyorum. Paylaşmayı çok seven biri olarak zorluyor, ama iyi geliyor.
Telefon detoksu. Evet, telefonu uçak moduna aldığım doğru zaman zaman. Tabii Irmak yanımdaysa yapabiliyorum bunu. Eğer okuldaysa ya da başka yerdeyse her an telefon gelebilir diye (kaygı seviyem tavan) bunu pek yapamıyorum. Yanımdaysa eğer, telefonu kapatabiliyorum.
Cola detoksu… En kötü huylarımdan biri. Gece uyanıp içtiğim oluyor. Bu nedenle de eve almıyorum. Canım istedikçe su içiyorum. Cola düşünerek su içmek komik görünse de en azından o anlık krize çözüm oluyor. Neredeyse Cola bağımlısı ilan edeceğim kendimi, durumum o derece ciddi bence. Almamak bile iyi hissettiriyor, sanki “bak, iradem varmış” diyorum.
Sigara! 2018’e sigara içmeyen biri olarak gireceğim diye söz verdim kendime. Buraya yazıyorum ki beni sigara ile görürseniz kızın, eleştirin, dır dırlanın. Ancak sadece kendim bilirsem daha kolay vazgeçerim gibi geliyor. Bu yüzden de yazdım işte. Altı ayım var bunu başarmak için. Deneyeceğim birkaç yöntem.
Sinir detoksu… Çok sinirlensem de sakin kalmaya çalışarak bir şekilde kendi kendimi engelliyorum, sinirlenmemek için türlü yöntemler deniyorum.
- Ortamdan uzaklaşıyorum.
- Beni mutlu eden şeyler düşünmeye çalışıyorum.
- Bu sorunu şimdi çözemeyeceğim diye rafa kaldırıyor, zamanı gelince alıp oradan çözüm buluyorum.
Şehir detoksu… İşte bu zor, fakat yapmak lazım. Bir gün bile sadece yeşillik göreceğim bir yere gitmek yetiyor. Kentsel dönüşümün ortasından oturan biri olarak, tozdan öyle bunaldım ki, oksijen resmen çarpıyor artık!
Sizin var mı detokslarınız? En çok neden sıkılıyor, bırakmak için neler yapıyorsunuz?
YORUMLAR