Hayat sana güzel
Ukalalık olarak algılamayın ama bir şey söylemek istiyorum. Bu cümleyi kullanmadım hiç. Yani “hayat sana güzel”i…
Bana söylendiğinde de sinir oluyorum. Tek bir cevabım var, “Hayat sağlığı olana güzel. Sağlıklıysak hepimize güzel…” Nedense yaz aylarında gazetelerde boy boy tatil, sosyal medyada bol bol tatil fotoğrafı olunca “hayat ona güzel” cümlesi çıkıyor ağızdan, istemsizce.
Hayat sana güzel be kadın. Hayat sana güzel be adam. Hayat sana güzel be çocuk.
Misal… Nereden biliyorsun benim hayatımı? Belki korkunç kavga ettim kocamla, belki çocuğuma bağırdım diye vicdan azabı yaşıyorum, belki aile meseleleri almış başını gitmiş, belki şu an en az 10 kişi beni çekiştiriyor, belki kendimi muayene edip deli gibi teşhisler koyup yerimde duramıyorum. Belki, belki… Anlatmadıklarımız, anlattıklarımızın 10 binde biri değil mi?
Lafım sosyal medyaya değil, onu geçtim, hadi orada öyle görünüyor, kabullendim artık, hayatın detaylarını bilenler bile böyle söylüyor ya, sindiremiyorum.
Bunları kim dışarıdan bakınca görüyor?
İçimizdeki kavgalar,
Mücadelelerimiz,
Hayallerimiz, hedeflerimiz, beklentilerimiz,
Kırgınlıklarımız,
Kızgınlıklarımız,
Telefon her çalışında zıplamalarımız,
Kaygılarımız,
Korkularımız…
Yaz yaz bitmez ki.
Sağlık olduktan sonra hayat herkese güzel, o da yaşamayı bilene.
Bir başkasının hayatına bakıp “aman bir eli yağda diğeri balda” demek kolay, aynısını yapmak zor.
Önemli olan hayaller
Hepimiz “aman aman gir maaşlı bir işte çalış” sözüyle büyütüldük.
Kendi işini yapmak isteyene “salak” dediler, hayallerinin peşinden koşana “poponun üstüne oturacaksın” dediler. İşte biz o zaman sindik. Yapamayacağız sandık.
Kendi adıma konuşayım, bir süre sindim. Bana aynen böyle oldu. Az ya da çok maaşlı bir iş en temizi. Alacak belli! Sonra “aaa yeter artık” diyebildim. İşte o zaman kadar hayalini gerçekleştirene ben de zaman zaman “şanslı” derdim. Tükürdüğümü yalıyorum şu an. Şanstan ziyade azimmiş sonu.
Ha ister çıkarız, ister batarız.
Maksat, hayalimizi gerçekleştirmek. Bu hayalleri de anne olduktan sonra devreye sokuyoruz.
Çünkü bir şey itiraf edeyim mi: Anne olmak biz kadınları çok değiştiriyor.
Hooop hayaller devreye giriyor.
Endişelerimiz artarken, aslında daha cesur adımlar atıyoruz.
Bütün dünyaya karşı tek başımıza savaşacak gücü buluyoruz.
Bir kişinin yorumuyla dünya başımıza yıkılırken, tek bir gülücükle kendimize geliyoruz.
Sevdiğimiz adamla kıyasıya kavga ederken, yeniden aşık oluyoruz. Ya da “yeter artık, buraya kadar” diyoruz.
Bir bakışla ateş ölçüp, iki elimiz doluyken bile çocuğumuzu düşmekten kurtarıyoruz.
Çocuğumuzun yaşında yaşadıklarımızı hatırlayıp ailemizin karşısına geçip “bana neden bunu yapmıştın” diyebiliyoruz.
Karanlıkta tir tir titrerken, o korkmasın diye karanlık tutkunu oluyor, böcek görünce kaçmasın diye böcek sevmeye başlıyoruz.
Bir saniyede bile en doğru kararı verebiliyor, tehlikeleri 10 kilometre öteden sezebiliyoruz.
O yüzden bence hayat bize güzel.
Devasa evde oturduğumuz, lüks arabaya bindiğimiz, üç ay tatil yaptığımız, onun, şunun, bunun için değil.
Sevdiklerimiz sağlıklıysa, biz iyiysek hayat hepimize güzel.
Herkesin ağzında aynı cümle. Hayat hep başkasına güzel. Peki bize değil mi?
YORUMLAR