Giriş: 27 Ağustos 2018 Pazartesi
Anneme...
Birkaç hafta önce annemisin’deki köşemde kızım büyüdüğünde, yani büyüdğünde derken 60’lı yaşlara geldiğinde benimle ilgili ne hatırlayacak konulu bir yazı yazmıştım.
Yazıdan sonra annem aradı, ağlayarak. “Yazından çok etkilendim. 40 yaşındasın, sen 60’ına geldiğinde benimle ilgili ne hatırlayacaksın?” dedi. Önce karşılıklı ağlaştık. Sonra da söz verdim yazmaya. Onu da sizlerle paylaşmak istiyorum.
Seninle ilgili ne hatırlarım biliyor musun anne?
- Bana hep güvenmeni, ne olursa olsun seninle her şeyimi paylaştığımı ve hep yanımda olduğunu.
- Hata yaptığımda bana tepki vererek değil, doğruyu yanımda durarak bulmamı sağlamamı.
- “Ne olursa olsun, ister kocan çok zengin olsun ister olmasın, kendi ayaklarının üzerinde duracaksın, bir mesleğin olacak” demeni.
- Paranın hiçbir zaman öncelik olmadığını anlatmanı.
- İlkokul 5’te nefret ettiğim ballı sütü “Kadıköy Anadolu Lisesi, Avusturya Lisesi bu bardağın dibinde” diyerek içirmeni. (Ah anne, ah...)
- Yine ilkokulda, biz o zamanlar yarış atı gibi koştururken “Test 40 soruysa 4’ten fazla yanlış yapma” demeni. Yanlış anlama, baskı yaptın demiyorum. O zamanlar mecburduk işte. Sanıyorduk ki her şey iyi okul kazanılarak oluyormuş. Hep beraber yanılmışız.
- Çocuğumu kendim büyütmek için çalışmaya ara verdiğimde beni eleştirmeden desteklemeni.
- Bizi okutabilmek için yıllarca anneannemlerin evi hariç tatile gitmemenizi.
- Komik olmanı. Çok komik olmanı. En zor anda bile espri yapıp herkesi güldürebilmeni.
- Gereksiz konulara çok üzülüp sonra “ne halt ettim, bir dürtün beni” demeni.
- Herkesi çok sevmeni. Arkadaşlarımın bile ben evde yokken gelip seninle dertleşmelerini.
- Baskı dolu bir ortamda büyüdüğün için beni özgür yetiştirmeni.
- Beraber botlarımı ojeyle boyarken kokudan bayılmak üzere oluşumuzu.
- Saçım kısacıkken, bir dergide muhabirlik yaparken o gün giydiğim kıyafete göre saçımın sprey boya ile boyamanı. Bir de enseme gelmesin diye torba koyardık. ????
- Anneliğimde sadece seni örnek aldığımı, kendimi sadece seninle kıyasladığımı ve kıyaslayacağımı.
- Arkın’la evliliğimiz sallanırken, ben lohusa depresyonundayken beni kendime getirmeni.
- Kitap yazmamı çok istemeni, kitaplarım çıktığında gözlerindeki mutluluğu, gururu.
- Benimle saatlerce evcilik oynamanı, abimle koridorda tek kale maç yapmanı.
- Beni her sabah “Gözünün makyajını silmeden yatmışsın, yine simsiyah bak” diye uyarmanı.
- Bana ezberletebilmek için Hazırlık sınıfındayken senin de Almanca kelimeleri ezberlemeni.
- Veli görüşme günlerinde “notları iyi ama yaramaz” dediklerinde sonuna kadar beni savunmanı, asla kızmamanı.
- Okul kırarken bile sana haber verdiğimi…
- Gece dışarı çıktığımda, sabaha karşı kaçta gelirsem geleyim beni uyanık beklemeni. (Irmak çıktığında ben de uyumayacağım. Şimdi çok net anlıyorum seni.)
- Evlenirken hiçbir şeye karışmamanı, hep orta yolu bulma çabanı. Beni bir kez gaza getirsen, ay ne olaylar olurdu, ne olaylar...
- Arkın’la barıştığımızda resmen benden daha mutlu olmanı, ayrı olduğumuz zamanlarda “Barışacağınıza eminim” demeni…
- İlk dolgumu yaptırdığımda görme diye seni Instagram’dan engellememi. (Ama ne yapayım? Gördüğün zaman “Haklıymışsın” dedin. Yüz yüze görmesen panik olacaktın.)
- En korktuğun anlarda bile Oscar'lık performans sergileyip bana çaktırmamanı…
- İkizler bir anne olarak fena İkizler bir kız yetiştirmeni…
- Her gün sana ne kadar çok şey borçlu olduğumu düşündüğümü…
Daha çok şey var yazacak. Durmam gerek. Zaten şimdi yazarken ağlıyorum bak. Onları da sonra yazarım. Şimdi babam arayacak “Ya ben?” diye. Oturup o yazıyı hazırlasam iyi olacak.
YORUMLAR