Sakin kalmak, “an”da kalmak…
Eğitim almak dışında bunları yapabilmek için cidden emek sarf ediyorum. İşinin ehli kişilerin paylaşımlarını okuyorum, kitapları karıştırıyorum, okuyorum, dinliyorum, okuyorum, dinliyorum.
Sonuç: Yap(a)mıyorum.
A’yı parantez içinde aldım çünkü sanırım yapamamak değil, yapmamak benimkisi.
- Kendime sürekli şunları soruyorum:
- Sinirli olmayı mı tercih ediyorum?
- Söylenmek işime mi geliyor?
- Canım sıkkınken “Zaten her şey rezalet gidiyor” diye ağlamak mı kolayıma kaçıyor?
- Ciddi sorunlarımı saçma sapan küçük dertlerle kapatıp kendimden saklıyor muyum?
- Kendimden, duygularımdan, isteklerimden kaçıyor muyum?
- Çok emek verip de karşılığını alamayınca fazla mı tepki gösteriyorum?
- Neden kendimi yerden yere vuruyorum da yaptığım güzel şeyleri görmüyorum?
- Ben bu kadar şükrederken daha fazlasını istemekten mi korkuyorum?
Bu sorulardan hiçbirine tek ya da iki cümle ile cevap veremem. Hatta hepsi birer yazı konusu. En sonuncu soru için açıklamam şu: Evet, korkuyorum. Sanki sahip olduklarımın kıymetini bilmiyormuşum gibi olacak diye. Oysa tüm benliğimle biliyorum. Sanki daha fazlasını isterken başıma kötü bir şey gelecek gibi hissediyorum. Ne saçma değil mi?
Dışarıda insanlar söylenirken, istemekten çekinmezken ben bunu yapıyorum. Aslında böyle değildi. Sürekli yazdığım gibi son bir sene ağır geçince uğraşıp toparladığım psikolojimi kaybettim. Neşemi de… Motive olmakta zorlanıyorum. Eskiden bir işle başlarken “Harika olacak” derdim, hırslarım vardı. Şimdi “Nasıl olsa bu da duvara toslayacak” cümlesi geçiyor aklımdan. Eskiden üst üste gelen negatif cevaplar beni kamçılarken, şimdi motivasyonumu yok ediyor. “Aman boş ver” desem de içimden, bunu tabii ki başaramıyorum.
Paylaştığım zaman herkesin aynı durumda olduğunu görüyorum.
Hep bir kendimizi motive etme mücadelesindeyiz.
Hep yeni bilgiler katıyoruz.
Öğrenmeye çalışıyoruz.
Uğraşıyoruz. Çabalıyoruz.
Sonucunda emek vermenin boşa gittiğini görünce koltuğa çöküp kalıyoruz.
Eski hevesimiz kalmadı.
“Benden geçti artık” sürecindeyiz.
Bazen kendimizi motive ederken dışarıdan destek de bekliyoruz, gelmeyince onları suçluyoruz. Oysa herkes kendi derdinde. Herkes mücadele halinde.
Peki bu süreç, bu negatif düşünceler geçecek mi?
Yani başardıkça o başarıyı tadacak, hep daha iyilerini yapmaya devam edecek miyiz?
Yaz tatilinin bittiği, hep beraber işe - çalışmaya – üretmeye odaklandığımız bu dönemde aklımda hep bu soru var işte.
Gerçekten olacak mı?
Bence biraz daha okumam, hatta artık yüz yüze görüşmeler yapmam gerekiyor. Aradığım motivasyona şu an ulaşılamıyor fakat biliyorum ki yakında gelecek. Bunu böyle düşünmek bile bir adım atmaksa eğer, hadi bakalım attım o adımı…
YORUMLAR