Bir garip anne-babalık çağındayız...
Ne olduğumuzu kavramaya hatta isimlendirmeye çalışıyorum ama bir türlü oturtamıyorum kavramı.
Ciddi ciddi araştırıyorum... Helikopter anne-babalık mı bizimkisi, bir tür overparenting belası mı, çocuklarımız farketmeden proje çocuğa mı dönüştü? Onlar için yapmanın, etmenin, didinmenin sınırları ne ve bunları mantık çerçevesinde tutabiliyor muyuz?
Maalesef bu soruları soran kişinin, objektif cevaplar vermesi pek mümkün değil. Bir grup “takarak” anne-baba arkadaşım ile "Mevcut sistemde beğendiğimiz okul öncesi kurum yok" diyerek dernek kurup, ordan da yuva açmışlığımız var. Tanıdığım çoğu anne ya doğum, ya emzirme, ya çocuk kitabı ... bir konuda takık. Ve o konuda aktivist düzeyinde faal! Bizler sadece sorunlardan muzdarip olmakla kalmadık, bu sorunlara aktif bir şekilde çözüm yaratmak için kendi sınırlarını zorlayan bir ebeveyn nesli olduk!
Kimimiz 2 seneye yakın emzirmekten kalsiyum depolarımızı ilk çocukta boşalttık. Kimimiz ilaç isimlerini ve yan etkilerini doktorlardan fazla biliyor. "Katkı maddelerinin 'E' karşılıklarını bilmeyenleri annelikten atıyorlarmış" diye duydum hatta... 6 sene önce 30-40 kişiye ürün gönderen amatör organik gıda gruplarımızdan, bugün binlerce kişiye ürün dağıtan çifliklerin doğuşuna şahit oldum. Daha ne olsun! Burada çok ekmek olduğunu gören vizyoner stratejistler, danışmanlık yaptıkları markaları çoktan ihya ettiler.
Daha kibarcası “bilinçli ebeveynlik” olarak tanımlanabilecek durumu, “proje ebeveynlik”ten ayıran ne?
Proje ebeveynlikte merkezde sadece benim çocuğum varken, bilinçli ebeveynlikte kendi çocuğumdan hareket ile toplumdaki tüm çocuklar var.
Proje ebeveynlikte genelde çocuk merkez, anne-baba eksenli bir yönelim varken, bilinçli ebeveynlikte ebeveyn merkezli, çocuk eksenli bir oluşum yaratılmaya çalışılıyor. Biraz daha açmak gerekirse, beraber oluşturulan aile kültürü çerçevesinde, çocuk, güvenli sınırlar içinde eşit bir aile bireyi... Ebeveynin tecrübesi, rehberliği bazen çocuğun hoşuna gitmeyen, tutarlı, dayanaklı sınırlar inşa edebiliyor. Proje çocukların ise, sınırsızlığın ve verilen aşırı gücün getirdiği ağır yükle şaşaladıklarını farkedebiliyorsunuz.
Bilinçli ebeveynlikte çocuğun kendini ve kendi potansiyelini gerçekleştirmesi için rehber olma, uygun şartları hazırlama rolü varken, proje ebeveynlikte kendini çocuk üzerinden gerçekleştirme var daha çok. Çocuklar sabah şehrin bir ucundaki spor dersinden aynı gün öğleden sonra şehrin diğer ucundaki keman dersine koşturuluyorlar. Ama özel şöförleri çok kalifiye, anneleri... Çocukların spor yapmaları elbette harika. Herkes keşke bir müzik aletinin tadına bakabilse, ama bir durup da çocuğa sorsan! Hafta sonunda tek istediği biraz durup, parkta oyun oynayabilmek olan o kadar çok minik insanla çarpışıyorum ki... Kendisinin alamadığı keman derslerinin, konuşamadığı Fransızca’nın acısı hep küçük omuzlara biniyor.
Sadece üstteki iki tanımdan birinde yer almak fikri de çok itici değil mi? İnsan olmak, anne-baba olmak sadece bir üst başlık ile kısıtlanamaz tabii ki. Ne güzel olurdu her zaman iç huzurumuz, sızlamayan vicdanımızla mutlu anne-babalar olsaydık...
Öğrendiklerimizle değişerek, çokça gelişerek, el yordamıyla mutlu çocuklarla yürümeye çabalasak yalnızca... Kendi anneliğimde, bir bakıyorum takarak tarafım ağır basıyor, o zaman frene basıyorum veya kızım bazen alarm veriyor. “Ne oluyor ben buralara çalışmamıştım” deyip bir uzmandan destek alıp yine dengeyi bulmaya çalışıyorum. Bunun en güzel yolu, arkadaşlarla bol bol dürüst sohbetler yapmak, ilgili, güzel seminerler bulduğumuzda kaçırmamak belki de...
YORUMLAR