Kilo verme ve glutensiz beslenme işbirliği yapar mı?
Havalar pek belli etmese de yaz geliyor. Haziran ayı yaklaşırken, yine her yaz olduğu gibi o son 3-5 kiloyu verebilme çılgınlığı başladı. Herkes mucizevi bir diyet arayışında.
Bu dönemde karşılaştığım, son zamanların beslenme akımı (ki bu bence bir akım değil, sağlık için gereklilik) glutensiz beslenmeye umutlar bağlanmış durumda. "Gluteni, şekeri bıraktım, 15 gündür gram kilo veremedim" diyenler... Sizi böyle alayım, anlatacaklarım var...
Son zamanlarda herkes glutensiz beslenmeyi anlatıyor. Öncelikle size söylemek istediğim bir gerçek var. Üzünüm, dost acı söyler. Kilo vermek için glutensiz beslenmeye geçiş yaptıysanız bu beslenme ile çok başarılı olunamayabilir hatta pekala kilo bile alınabilir. Evet, glutensizlik bağırsak sağlığını çok iyileştirir. Dolayısı ile gaz ve şişkinlik sorunu ortadan kalkabilir ama iş kilo vermeye gelindiğinde durum tamamen farklı.
Glutensiz beslenmek demek beslenmeden buğday ve türevlerini çıkartmak demektir fakat buğdayı çıkartıp yerine glutensiz olan kinoa, yulaf ezmesi, karabuğday, mısır, pirinç gibi tahıllar fazlası ile eklenir ise, bırakın kilo vermeyi, kilo bile alabiliriz. Buradaki konu yine dengedir. Kan şekerini dengede tutup, ani acıkmalaları engelleyip, vücudun ihtiyacı olan kadarı yiyerek ancak kilo verebiliriz. Gluteni bırakıp, sabah yulaflı lapa, öğlen kinoa kısır, akşam da etli pilav yediğimizde, evet glutensiz beslenmiş oluruz ama kesinlikle kilo vermeye yönelik beslenmiş olmayız.
Bir de bu olayın "şekeri bıraktım" kısmı var. Klasik kek, bisküvi, pasta ve kurabiye gibi şeyleri yemeyi bıraktıysanız, bravo. Olaya bence 10-0 önde başladınız bile. Sağlığınız ve kendiniz için yaptığınız en iyi adımlardan biri bu ama bunları bırakıp günde 10 tane hurma yiyorsak, şekeri bırakmış sayılmıyoruz maalesef. Bir ara öğünde 10 hurma veya 10 kuru kayısı yiyorsanız, bir dilim kektekinden daha fazla şeker alıyorsunuz demektir. Doğal da olsa, meyve de olsa, şeker şekerdir ve şekerin fazlası her türlü bize zararlıdır. Hem sağlık için hem de kilo kontrolü için... Orta yaşlı, normal sağlıktaki bir bireyin meyve ihtiyacı ortalama 2 porsiyon diye geçer. Bir büyük hurmanın bir porsiyon meyveye denk geldiğini düşünürsek, günde 7-8 hurma yemek 2 kilo elma yemeye eşittir. Şayet tatlı krizleriniz geliyorsa kuru meyveden önce taze meyveye el uzatmanızı öneririm. Bir oturuşta 2 kilo elmayı yiyemeyiz ama 8 hurmayı çok rahat yiyeni biliyorum ben. Taze meyveler suyu ile, lifi ile bizi daha çabuk doyurur ve tatlı isteğimizi karşılar.
Her zaman anlattığım gibi, günlük beslenmemizi sebzeden bol tutarsak açlık kontrolü sağlamak daha kolay olur. Bir tabak sebze yemeği yediniz ve doymadınız mı? İkinci tabağı da yiyin lütfen. İkinci tabak sebzeyi yemek, ana yemekte doymayıp 1.5 saat sonra buzdolabı önü nöbetlerine başlamaktan, kraker, ekmek, 8 hurma yemekten çok daha iyidir. Öğleden sonra gelen tatlı krizlerinin çoğu öğlen yemeğinde tam doyamamaktan geliyor...
Mayıs ayındaki kilo verme çabanızda umarım bu yazı yardımcı olabilmiştir. Herkese sağlıklı, mutlu ve şekersiz günler dilerim.
Sema Sumeli
YORUMLAR