Bazı çocuk kitapları çok ama çok eğlenceli!

‘‘Hayal kurmayı bir çocuk icat etmiş olmalı!’’

Berk Mucit Oldu ve Berk Operacı Oldu kitapları bu zamana kadar okuduğumuz en eğlenceli çocuk kitapları arasındaki yerini aldı. Gelir gelmez okumaya başladığımız Berk Mucit Oldu kitabını, Berk Operacı Oldu kitabı takip etti ve biz bu kitaplar aracılığıyla bol kahkahalı ve keyifli bir akşam geçirdik.

Serinin; Berk ve Çıp Çıp Dedektif Oldu adlı henüz okumadığımız bir kitabı daha var. Şüphesiz aynı tatta ve dokuda bir kitap.

Kaan Elbingil, ilk kitabı olan ‘‘Berk Mucit Oldu’’ ile başarı, yetenek, zekâ ve yaratıcılık gibi kavramları, mizah dolu bir dille sorgulamış. Kaan Elbingil’in akıcı anlatımına, Merve Atılgan’ın şahane desenleri eşlik etmiş.

‘‘Hiç çalışmadan beş alınan ödevi bulan var mı aranızda?’’ diye sorarım ben de.

‘‘Siz anca diş fırçasını bulun, sabunu bulun! Hani nerede, on kilo yesen de hasta etmeyen dondurma?’’

‘‘Bana bir test yapmaları gerekiyormuş. Ancak o zaman anlarlarmış, dahi miyim, normal miyim, yarım akıllı mıyım?’’

Mucitlerin bu zamana kadar tembellik yaptığını düşünen Berk’in aklı fikri, çılgın icatlar tasarlamaktadır. Durmaksızın icat çıkaran oğullarının dahi olabileceğini düşünen ailesi, onu üstün zekâlılar okuluna kaydettirmeye karar verir. Fakat Berk’in mucit olduğunu ispatlamak için bir hafta içinde tasarladığı buluş, ortalığı birbirine katar.

Berk, dahi olarak algılandığı süreçte diğerlerinin tavır ve davranışlarından dolayı mutsuz olur. Sonrasında ise üstün zekâlılar okulu, yaptıkları sınavı geçemediği gerekçesiyle Berk’in dahi olmadığına kanaat getirir; yetişkinler bu durumdan hoşnutsuz olsa da, Berk çok mutlu olur.

Bu kez de henüz konuşmaya başlayan kardeşi Cem, izlediği diziler aracılığıyla Türkçe değil de Çince konuşmaya başlayınca; tüm dikkatler Cem’e kayar ve bu kez de onun dahi olduğunu düşünmeye başlarlar.

İlk kitabı Berk Mucit Oldu’yla büyük ilgi çeken Kaan Elbingil, Berk Operacı Oldu kitabında ise ‘‘proje çocuk’’ kavramını mizahi üslubuyla eleştiriyor. Kurstan kursa sürüklenen çocukların hissettiklerini ve başlarından geçenleri anlatan öyküde Berk, bu kez de operaya heves ediyor fakat Berk’in tek isteği, tatile gitmek aslında. Ancak, çevredeki çocuklar türlü yeteneklere sahip ve o kurs senin bu kurs benim koşturmaktalar. Berk yeteneksiz midir yoksa! Komşuların da yönlendirmesiyle Ritmik Jimnastik kursundan tutun, Güzel Konuşma kursuna kadar, neler neler denenir. Acaba, apartmana yeni taşınan opera sanatçısı Alpdoğan Abi’yle birlikte bu kurs seferberliği bir son bulacak ve Berk, içindeki gizli yeteneği keşfedebilecek midir?

‘‘Bu kurs denen şey İlkçağ’da da mı varmış?’’

‘’O kurstan bu kursa koştururken, anneler çocukları karıştırdı, çocuklar da kursları.’’

‘’Güzel Konuşma dersinde Doğa, kendini Folklor kursunda sanıp, halay çeke çeke sınıftan çıkmış.’’

Bu seriyi bu kadar çok sevmemin nedeni; mizah dolu ve eğlenceli bir kitap olması değil sadece. Seri; günümüz çocuklarının ve ebeveynlerinin durumlarını oldukça iyi aktarmış.

Çocuklarının dahi olduğunu düşünmeye çok yatkın, başarıyı daima mutluluğa tercih eden, kendi hayallerini ve yapıp edemediklerini çocuklarının omuzuna yükleyen ve çocuklarını hep geleceğe yönelik seven bir bakış açısı ve bu bakış açısına maruz kalan çocukların yaşadıkları karmaşa ve zorluklar…

İlk kitaptan bağımsız da okunabilen Berk Operacı Oldu’nun desenleri de yine başarılı illüstratör Merve Atılgan’a ait. Günışığı Yayınevi’nin okurlarıyla buluşturduğu bu başarılı seri; çocuklara da, yetişkinlere de şiddetsiz tavsiyemdir.