Oyuncu olmayan bazı anneler

Selam.


Tanışalım mı? Ben oyun oynamayı çok da sevmeyen bir anneyim. Öyle bebek konuşturmak, evcilik, savaşçılık oynamak, çocukların hayal dünyasına her an dalmak benim doğam değil. İçinde pek bir rahatsız duruyorum, böyle sığmıyor, içten gelerek yapmıyorum.


Hikayeler, masallar uydurduğum, bulutlara bakıp şekiller gördüğüm, toprak ve ağaç cinleriyle neşelendiğim zamanlar yok değil. Çok. Ama ancak içimden geldiğinde.

Ve bazen haftalarca içimden gelmeyebiliyor.


Bu yazıyı çocuk oyunu oynamayı sevmeyip, çocuğunun hayal dünyası gelişmez, güvenli bağlanamaz korkusu ile oyun oynama baskısı hisseden annelere azıcık yer açmak için yazıyorum. Çoklar çünkü. Karşılaşıyoruz. Konuşuyoruz.


Kızımı çok seviyorum ve onunla açık, dürüst ve yakın bir ilişkimiz var. Kızım oyun oynamayı çok çok seviyor ve ben de onun oyunları için ona mümkün olduğunca çok alan açmayı çok seviyorum. Sabah kalkıyor ve bir dünya yaratıyor. Oyuncaklarını konuşturuyor, onlara evde ne bulduysa onunla evler, ormanlar, yataklar, odalar inşa ediyor. Sonra günlerce o dünya evimize dahil oluyor. Saatlerce o dünyada kalıyor. Bazen bizimle yemek yiyor hayali oyun arkadaşları, bazen başka bir arabayla bizi takip ediyorlar. Ve ben onun bu oyunlarını sadece izliyor ve o anlattıkça dinliyorum. Ona da yemek koy anne diyor, koyuyorum. Bir yere gideceksek Cemre’ye onların müsaitliklerini de soruyorum ama yetişkin biri olmayı ve oyunun dışında kalmayı sürdürüyorum.


Üzerimde baskı hissedip istediği oyunu oynamaya çalıştığım da olmuştu zamanında ama yapamamıştım. Önceleri bunun için kendimi suçladım. Sonra baktım, ben bunu sevmiyorum. Kendime dürüst olmak iyi geldi. İçimden gelmeyerek, rahatsız bir şekilde orada olacağıma, huzurlu, mutlu, neşeli şekilde nasıl var olabilirim kızımın dünyasında onu sordum kendime. Benim yapmacık ve rahatsız halim ne demek oluyordu ilişkimizde? Zorla yapmak istemedim, kızıma da dürüst olmayı seçtim.


Bebeklerini konuşturmadığım için ağladığında onu dinledim. Kızgınlığını, hayal kırıklığını... Susturmadan, konuşmadan, empati ile... Sonra sarıldık, sevdim, okşadım yakınlık istediği için. Sakinleştiğinde konuşmak isteyip istemediğini sordum ve onunla vakit geçirmeyi çok sevdiğimi anlattım. Ve bebek konuşturmaktan ya da yakalamaca oynamaktan hoşlanmadığımı. O da benimle vakit geçirmeyi çok sevdiğini söyledi. Ve bazı işleri yapmaktan hoşlanmadığını. Mesela kurabiye yapmayı çok seviyordu ama hamur yoğurmayı sevmiyordu. O yüzden ben hamuru yoğururken o sevdiği şeyleri yapıyor, sonra ikimizin de sevdiği kısma gelince bana katılıyordu. Ona aynını önerdim.


Birlikte vakit geçirelim. Birlikte çok çok vakit geçirelim ve bunu ikimizin de sevdiği şekillerde yapalım. Top oynamayı seviyoruz mesela. Kitap okumaya bayılıyoruz. Kelime oyunu oynamaya, mektup yazmaya, içimizden gelirse hikaye uydurmaya... Birlike kahvaltı, yemek ve tatlı hazırlamaya. Evi düzenli tutmayı seviyoruz ve böylece şarkı söyleyerek evi topluyoruz. Dans etmeye bayılıyoruz eğer o gün ikimizde havamızdaysak, oturup şarkı ezberlemekten çok hoşlanıyoruz. Birlikte resim yapmaktan, bebek kıyafetleri dikmekten, Lego, yapboz, kolye, küpe ve mandala yapmaktan… Parkta veya ormanda piknik yapmayı, öylesine yürüyüş yapmayı, hiç konuşmadan el ele camdan bakarak arabada yolculuk yapmayı seviyoruz. Bir de yatağa uzanıp sırnaşmayı…


Onun hayal dünyasında çocukmuş gibi yapmaktan hoşlanmıyorum ama kendim olarak onunla bir şeyler yapmaktan çok çok hoşlanıyorum. Ve bu konuda açık davranmayı seçiyorum. Bunun kızımla bir ilgisi yok… Onunla birlikte olmayı sevmiyor değilim. Sadece kendi tercihlerime saygı duyuyorum. Kızımın tercihlerine de saygı duyuyorum o yapmak istemediğini söylediği her an… Ve güzel olanı o da bana saygı duyuyor. İkimizin de aynı anda hoşlandığı her şeyi yaparak iyi vakit geçiriyoruz. Yakınlaşıyoruz, bağlanıyoruz, seviyoruz… Birlikte bir şey yapmak istediğimizde bu ihtiyacımızı dile getiriyor ve ne yapmak istediğimize birlikte karar veriyoruz. Bazen de bir öneri ile birbirimize yaklaşıyor ve ötekinin cevabını merakla bekliyoruz. Havasında olmadığında karşımızdakine baskı yapmamayı birlikte öğreniyoruz. Bazen de ortamdaki işe (bu, yatak düzeltmek bile olabilir) aynı anda çekilip kendiliğinden kendimizi birlikte bir şeyler yaparken buluyoruz.


Oh!


Kendime alan açmak, kızıma alan açmak, ortak alanlarımızı keşfedip birlikte bir şeyler paylaşmak çok çok çok güzel! Kendim olmak, kendimi sevmeyi ve saygı duymayı öğrenmek ve bu esnada şefkatle ve anlayışla kızıma model olmak çok çok çok güzel!

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!
  • Misafir Siz hep mi güzeldiniz ya ????
    CEVAPLA
  • Misafir hep mi zamaninda gelir bir yazi. tam da bu gunler de hissettiklerim demek kabukdan cikma cabasiymis...
    CEVAPLA
  • Misafir Harikasınız
    CEVAPLA
  • Misafir Mükemmel bir bakış açısı realist ve sürdürülebilir ????
    CEVAPLA
  • Misafir Tam anlamıyla benim hissettiklerimi yazmıssınız ağzınıza sağlık
    CEVAPLA
  • Misafir Hem de ne "ohh!" ????????????
    CEVAPLA
  • Misafir Yapmaktan hoşlandığınız bir çok şey varmış karşılıklı şanslısınız bence ????
    CEVAPLA
  • Misafir ne kadar güzel, kişilikli (ve cesaretli) bir yazı yahu. manyağa bağlamamış anneler de olduğunu bilmek güzel.
    CEVAPLA

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.