Sınırlar, kültür ve iyi niyet

Seanslarda sık sık gündeme gelen bir konudur; bireysel sınırlar ve bu sınırlara saygı... Bedenimizi ve benliğimizi kendi ülkemiz gibi düşünecek olursak, bu bölgede kendimizi iyi ve güvende hissedeceğimiz sınırlarımız olmalıdır. Bu sınırlar görünmez ancak hissedilir ve çevremize de bir şekilde hissettirilir.


Sağlıklı bir aile ortamında büyürsek, bireysel sınırlarımızı çok küçük yaşlarda öğrenmeye başlarız. Bize tercihlerimiz sorulur, ihtiyaçlarımız anlaşılır ve karşılanmaya çalışılır, karşılanamayan ihtiyaçlar varsa nedenleri açıklanır, çevremizin ihtiyaçlarını da dikkate almamız hatırlatılır. Böylece aile ve toplum içinde birlikte yaşarken bile özel alan ihtiyacının bilinci yerleşir. Bu ihtiyaç aslında hem fiziksel hem de soyut bir alanı kapsar. Fiziksel alan rahatsız edilmeden yalnız kalabileceğimiz, iç dengemizi sakince tekrar bulabileceğimiz, bize ait bir alandır. Buna örnek olarak çocukların kendi odaları, çalışma odası veya bahçede yalnız kalabileceğimiz bir köşe verilebilir. Gözle görülemeyen ancak belki de fiziksel olandan çok daha önemli sayılabilecek alan, bizi biz yapan her şeye gösterilen saygıyla sınırlı soyut bir alandır. Bu soyut alan neleri kapsar? Tercihlerimiz, seçimlerimiz, düşüncelerimiz, duygularımız, becerilerimiz, eğilimlerimiz... Bütün bunlar bizi diğer insanlardan ayıran, eşsiz bir kombinasyon haline getiren unsurlardır. Kendimiz gibi olmamıza gösterilen saygı, bize kendimizi “ülkemizde” iyi hissedeceğimiz sınırları belirlemede yardımcı olur.


Kendi bireysel sınırlarını oluşturma ve bu sınırlara sahip çıkma, yaşamın ileri aşamalarına kadar devam eden dinamik bir süreçtir. Çünkü sürekli ihlallerle karşılaşırız; belki biz de farkında olmayarak başkalarınınkini ihlal ederiz ve uyarılırız, bu farkındalıkla kendi sınırlarımızı da yeniden düzenleriz. Bu interaktif süreç, kendi rahat ettiğimiz bölgeyi belirleyene ve çevremizi rahatsız etmeyecek hareket alanını öğrenene dek sürer gider. Bu süreçteki zorluk, zaman zaman karşılaşılan ihlallerin gerekçeleridir. Çünkü bu gerekçeler bazen aile veya toplumdaki baskın kültüre dayandırılabilir. Aileye ya da topluma uyum sağlamak adına, kendinizi iyi hissettiğiniz sınırlardan ödün vermek zorunda hissedebilirsiniz. Bu duruma yaşadığımız coğrafyadan bir örnek olarak; artık iş yaşamında kendini kanıtlamış bir genç yetişkinin kendi düzenini kurmak (ayrı eve çıkmak) istemesi karşısında ailesinin bu bağımsızlık talebine sıcak bakmaması verilebilir. Ekonomik olarak kendi yaşamını finanse etme kapasitesine ulaşmış sağlıklı bir yetişkin, kendi yaşamının yeni bir aşamasına cesaretle başlamak istemekte, ancak ailesi bunu “kültürlerine” ters olduğu gerekçesiyle desteklememektedir. Ailesiyle arasında gergin bir ilişki olmasından üzüntü ve endişe duyan birçok yetişkin, kendini daha iyi hissedeceği bir düzeni kurmaktan vazgeçerek bireysel sınırlarını daraltmakta ve aile evinde kalmaya devam etmektedir.


İlişkilerin gerginleşmesi endişesi nedeniyle bireysel sınırların daraltılmasına bir diğer örnek de meslek ya da eş seçimi alanında verilebilir. Birçok genç veya yetişkin, kendisine daha iyi bir gelecek sağlayacağı gerekçesiyle ailesinin “tavsiye ettiği” mesleklere veya eşlere yöneliyor. Ailenin buradaki “iyi niyeti” aslında bireysel sınırlarını tanıma ve sahip çıkma aşamasındaki gençlere ve genç yetişkinlere yardımcı olmaktan ziyade süreci yavaşlatan bir etki yapıyor. Çünkü yapılan seçim, bireyin kendi tercihi değil, ailesininki oluyor. Kendi tercihini bağımsız olarak yapamayan birey, gelecekte de sınırlarına sahip çıkmakta zorlanıyor.


Bireysel sınırlar maalesef bir başkasının tavsiyesi, iyi niyeti veya belli bir kültür formatına göre bulunabilecek bir alan değil... Bireysel sınırlar her insanın doğuştan içinde taşıdığı potansiyele, sahip olduğu kaliteli yaşam haklarına, ruh ve beden sağlığı için gerekli minimum şartların sağlanması temelinde deneyerek, bazen yanılarak ama sonunda içine sinerek bulunabilecek kalıcı ve güvenli bir limandır. Sınırlara karşılıklı olarak saygı ve özen gösterildiği bir dünyada yaşamak dileğiyle...



Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!
  • Misafir Çok keyifle okuyorum ve sevdiklerim de faydalansın diye paylaşıyorum.
    CEVAPLA

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.