Amalfi Kıyılarında 5 Aile

Beş aile diye yola çıktık; bir senedir üstünde çalışıp planladığımız tatilimiz ekimin başında geldi. Bu sene tek bir eve sığmadık; iki ayrı eve 20 kişi dağıldık. İtalya’nın dar sokaklarından geçebilelim diye beş küçük araba kiraladık. Napoli’ye uçtuk ve ordan yaklaşık 100 km uzaklıkta, evlerimizin olduğu Massa Lubrense kasabısına geçtik.


Bu sene en küçüğümüz bir yaşındaydı. 10 çocuktan en büyükğü 9 oldu. Uyumlu bir dağılımla iki eve yerleştik.


Avrupa’da ev kiralamak, -hele çocukluysanız- otelde kalmaktan daha hesaplı ve daha konforlu oluyor. İlk gün, çocukların yeme alışkanlıklarını göz önüne alarak kapsamlı bir market alışverişi yaptık. Sabah kahvaltı ve akşam yemekleri evde yeneceği için, detaylı düşünüp planladık.


Kaldığımız evin balkonu Capri Adası'na bakıyordu. Eve varıp yerleştikten sonra programlamaya koyulduk. İlk günkü rotamız hepimizin sığacağı bir tekneyle Capri Adası'ydı. Ancak hepimizi alan bir tekne yoktu. Babalar çocuklar mı, kadınlar çocuklar mı, büyükler küçükler mi ayrılalım diye düşünürken karmakarışık karambol bir halde teknelere dağıldık. Zaten içimizde ayrı iki evde kalıyor olmanın kopukluk kaygısı vardı, teknede de ikiye ayrılmak içimize bütün tatilimizin böyle mi geçeceği korkusunu çöktürdü… Tekneler küçük, hatta bir çeşit taka görünümündeydi. Hava şansımıza çok güzeldi. Önce Capri Adası'nın etrafındaki mağraları gezdik, denize girdik, sonra Capri-City'ye çıktık. Önceden tavsiye edilen dar bir sokakta çok başarılı bir restoranda yemek yedik. Çocuklara yemek siparişi verme şeklimiz bizim için çok doğal olsa da İtalyan garsonlar için kaos içinde geçiyordu. Ancak çocuklarımızın beslendiğinden emin olduktan sonra 10 kişi yemek yemek, çok daha fazla keyif veriyordu. Onlarsa genelde boyama ve yörenin geleneksel içeceği limonatadan yapıp bize dağıtıyorlardı.


Tekneyle bir saatlik dönüş yolundan sonra eve varıp yatmamız İtalya saatiyle 9 oluyor. İkinci gün Positano'ya gidiyoruz. Kaldığımız kasabaya yakın olsa da yollar dar ve virajlı. Positano'ya bayıldık; özellikle çocuklar, kayaların üstüne oturmuş evleri çok enteresan bulup cevabını bilmediğimiz sorular sorunca, onlarla şehir gezmenin ne kadar doğru bir karar olduğunu pekiştirdik. Positano oyuncak görünümlü, medeniyete yenilmemiş, turistik görünse de olduğu gibi muhafaza edilmeyi başarmış bir yer. Gezdikten sonra takayla gidilen bir Beach Clup'ta balık yedik. Çocuklar kumlarda oynayıp seramik topladılar.


Akşamlarımız evde geçiyordu. Çocuklara ev yemeği konusunda takıntılı olan bir grup anne olarak, sonradan bir tek yatağa gidecek enerjimiz kalıyordu.


Pazar günü Pompei'ye gittik. İtalya'da pazar her yer kapalı olduğu için Pompei o gün için doğru bir seçim oldu. Napoli'den gelirken Vezüv Yanardağı'nı görüp çocuklara ön bilgi vermiştik ancak Pompei'in içine girince ve kalıntı şehri birebir görünce hepimiz çok etkilendik.


Yanardağ MS 79 yılında patlayıp Pompei şehrini yoketmiş. O günün üstüne Lea iki gece rüyasında yanardağdan kaçmaya çalışırken odasından çıkıyordu.


Bir şehri sindirmek, uyuyup uyanarak olmuyor. O bölge için günler bana çok sıkışık geldi. Bir sonraki sabah Amalfi için yola koyulduk. Bulunduğumuz yerden yaklaşık bir saat döne döne gittiğimize deydi. Amalfi iç içe geçmiş avluları ve mimari yapısıyla çok etkileyici bir şehirdi. Kıyıda denize giren insanlar, dik yamaçlarda kurulu yerleşim, her yerde limon bahçeleri vardı.


Yemek yediğimiz yerde yanına mayo alanlar hemen denize girip çıktılar. Ordan mutlaka gidilmesi gereken, Amalfi'ye on dakika uzaklıkta, seramikleriyle ünlü Ravello kasabasına geçtik.


Görmeyi özlediğim tipik bir İtalyan meydanına sahip bu kasabadan ayrılmak istemedik. Küçük olan her yer, iki çocuklu bizler için on dakika sonra yayılmak anlamına geliyordu.


5. Günümüzde Ana Capri'yi görmeye gittik. Tekneden direk adanın üst kısmına çıktık. Hen Anacapri girişinde, tek kişilik koltukları olan bir teleferikle Capri'nin en üstüne çıkmak mümkün. Nefes kesen bir manzara, ve ufak bir kafede limonçello ikram ediyorlar. Oralara gitmişkem görülmeye değer!..


Son günümüzü gittiğimiz en şehre yakın yer olan Sorento'da geçirdik. Dar kaldırımlarda hep bir çocuk yoklayarak gezdiğimiz şehir, kaldığımız eve yakın olmasıyla isabetli bir son gün seçimi oldu.


Böyle seyahatlerde gezilen yerler bir yana; birlikte olmanın, birlik olmanın, aynı çatıda uyumuş olmanın verdiği hisler ömür boyu kalıyor...



YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.