Pardon, numaranız bende kayıtlı değil…
Arkadaşlıkları 13 yıl önce başlamış.
Aynı iş yerinde çalışıyorlarmış.
Arkadaşlıkları zamanla sıkı bir dostluğa dönüşmüş.
Çoğu zaman birbirlerine ailelerinden daha yakın olmuşlar.
O kadar ki altlı üstlü yaşamaya karar vermişler.
Bir dolu badireyi birlikte aşmaya çalışmışlar.
Boşanmışlar,
Tekrar evlenmişler,
Tekrar boşanmışlar,
İş değiştirmişler,
Parasız kalmışlar,
En yakınlarının kayıplarını yaşamışlar...
Bana aslında çok sahte gelen “ İyi günde, kötü günde...” cümlesi onlar için asla sahte olmamış.
Nikahlarda, mahkeme salonlarında, cenazelerde hep yan yana durmuşlar.
Hayatları duygusal açıdan iyice zor bir döneme girdiği zamanlarda birinden biri biraz hırçın bir hal almış.
Sadece en yakın dostunu değil, etrafındaki herkesi kırmaya başlamış.
“Nasıl olsa geçer” diye düşünmüş diğeri.
Beklemiş.
Geçmemiş, hatta dozu gün geçtikçe artmış.
Sonunda daha sakin olan işle ilgili bir nedenle patlamış.
Uzun zamandır susmanın ardından gelen bir patlama olduğundan sesi biraz yüksek çıkmış.
Diğeri bunu kaldıramamış ve ilişkilerini noktalamış.
Suya sabuna dokunmayan bir nedenle bunca yılların dostluğu sona ermiş.
Kimse kimseyi aramamış.
İkisi de kendini haklı gördüğü için adımın diğerinden gelmesini beklemiş.
O adım hiç atılmamış.
İki yıl öyle sessiz sedasız geçmiş.
Sonra en son patlayan, diğerinin hayatına birinin girdiğini ve çok mutlu olduğunu duymuş.
Bir süre tereddüt ettikten sonra telefonuna mesaj çekmiş: “ Hayatına birinin girdiğini duydum. Geçmişe inat çok mutlu olursun inşallah.”
Yarım saat sonra cevap gelmiş: “Pardon da siz kimsiniz, telefonunuz bende kayıtlı değil.”
Bu dostluğun gerçekten bittiğini o zaman anlamış mesajı çeken.
YORUMLAR