Eşime 'Hayır' dedim ve kavga ettik!
Sevgili Yeşim Hanım,
17 yıllık evliyim, geçen akşam eşimle birlikte bir eğlenceye gittik ve geç saatlere kadar çok güzel vakit geçirdik. Eve geldik bir süre oturduk fakat biz kayınvalidemlerle birlikte oturuyoruz, o gün de evde ekstra misafirler vardı. Eşim birlikte olmak istedi ancak ben bu koşullarda olmaz dedim o da bana sinirlendi ve yanımdan kalktı, sonra aynı evin içinde benimle bağrış çağrış konuşmamak için mesajlar atmaya başladı. Ancak attığı mesajlar bir kadın olarak onurumu kıracak derecede ağırdı. Eşimin sinirlendiğinde ağzından dökülenler her zaman çok can yakıcı ve ağır oluyorlar. Ve ben artık bu duruma dayanamıyorum. Ben sadece bunca zaman sonra ona hayır dedim diye benim ne kadınlığımı bıraktı, ne artık onu heyecanlandırmadığımı, beni yaşlı moruk bulduğunu, ne başka bir şey, hatta mesajlarında bir sürü saçma tehditleri oldu, ihtiyacımı gider dışarıda da karşılarım vs gibi… Şu an küsüz ve ben annemin evine geldim, sizce ne yapmalıyım? Bir yandan çok düşünüyorum kadın olarak kendimi kötü hissediyorum bir yandan bunca yıllık hayat arkadaşım diyorum. Lütfen bana akıl verin.
Yeşim Tijen'in cevabı:
Artık yeter diyerek toplarız eşyalarımızı. En rahat gideceğimiz yer olan annemizin evine atarız kendimizi. Önce sakladığımız sonra koy verdiğimiz gözyaşlarımızla evlendiğimiz adamı tanıyamayız. Niye bu kadar kabalaştığına anlam veremezken içimizin acısı daha da artar, akar gözyaşlarımız. Kolay ağlarız biz kadınlar, gözyaşları rahatlatır bizi. Sineye çektiğimiz kızgınlıklarımız da gelir tek tek aklımıza daha da öfkeleniriz. Tabi ailemize de tam anlatamayız, bir hayır dedim diye bana etmediği hakaret kalmadı diyemeyiz, utanırız. Ayıplarla büyütülmüşüzdür, başka sebepler üretmeye çalışırız, vardır elimizde malzeme nasılsa. Yıllarca biriktirmişizdir, dile kolay 17 sene az mı üzmüştür bizi? Ama sonra, ertesi gün, daha ertesi gün daha bir farklı uyanmaya başlarız güne. Telefonlar çaldı mı belki o diye alırız telefonu elimize. O değilse, ya o da bana çok kızdıysa demeye başlarız çaktırmadan çaktırmadan içimizden kendimize. Ne vardı hayır diyecek diye söyleniriz. İçin için bekleriz onu bizi gelsin annemizin evinden alsın diye. Yıllarımızı paylaştığımız adamı özlemişizdir. Bir yandan da sorarız kendimize 17 senede arada sırada hayır deme hakkım yok mu diye. Makine mi kadınlar hemen her şeye hazır olsun? Bazen gün boyu yaşadıkları, belki uzun zamandır içinde biriktirdikleri o gün ona hayır dedirtemez mi? Sımsıkı sarılarak da uyuyamaz mı çiftler? O sımsıkı sarılışlardaki sevginin sıcaklığıyla mutlu olmazlar mı, yeterli gelmez mi bazen bu kadarı? Niye anlamak istemez erkekler kadının hassas yapısını? ''Hayır istemiyorum'' un karşılığı hakaret mi olmalı yoksa iyi değil misin canım diyerek şefkatle saçlarının okşanması mı olmalı? Düşünemezler mi bu sıcak şefkatli dokunuşların hayırları bile evete çevirecek güce sahip olduğunu?
Kadın kocasının kendini anlamadığından, kocası karısının kendini anlamadığından şikayetçi. Her iki cins de birbirini anlamak için bir adım atmaz, karşı tarafın kendini anlamasını beklerken bu evliliğin tutkusu, arzusu kalır mı sizce? Aynı evi paylaşıp birbirlerinin gözlerinin içine bakmazken, dert ettiklerini oturup konuşmak yerine ötelerken yatak odasında hayırdan başka ne bulabilir çiftler? Oysa gözleri gözlerine değdiğinde birbirlerine görerek bakabilseler kim bilir belki oradaki yalnızlıklarını da görecekler ve daha da yalnızlaşamayacaklar. Kadın aynı kadın, adam aynı adam sadece ikisi de hayat yorgunu.
Evet sevgili okurum, kırılmakta çok haklısınız. Bir hayıra bu kadar öfkelenmeyi gerektirecek başka bir neden yoksa bu kızgınlık fazla uzamayacaktır. Eşiniz muhakkak ki hatasının farkına varacaktır, gönlünüzü ve sizi almak için yanınıza gelecektir. Ama bu kadar hakaret ve öfkenin arkasında başka bir neden olabilir diye düşünüyorum. Daha önce sizin herhangi bir davranış ya da sözünüze kızmış ve bu olayla öfkesini dışa vurmuş da olabilir. Hoş bir durum olmasa da evliliklerde bu tür kırgınlıklar yaşanabiliyor, eğer eşiniz de yaptıklarından dolayı pişmansa karşılıklı oturup birbirinizin rahatsız olduğunuz davranışlarını konuşarak olayları ardınızda bırakabilirsiniz. Evlilik öyle güzel bir şeydir ki yaşanılan her kavganın ardından yeniden başlarsınız. Son olarak yazımı sorununuza yazdığım şiirimle bitirmek istiyorum.
Ah bir bakabilsen sevdiğim gözlerime,
Ve görsen baktığında gözlerimi,
İçindeki hüznü de göreceksin.
Uzanıp da tutsan ellerimi,
Hissedeceksin belki de soğukluğunu ve altındaki yalnızlığımı.
Ama biz aynı evde iki yabancı,
Bitirmişiz söylenecek tüm sözleri,
Evdeki eşyadan farkımız ne?
Sadece ait kalmışız birbirimize.
Unutturmuş hayat tüm güzel sözcükleri,
Yitirtmiş tüm tutkumuzu,
Olacağına bırakmışız her şeyi.
Bak, bir bak da gör beni,
Ben aynı ben,
O bir zamanlar çok sevdiğini söylediğin.
Ama sen aynı sen misin, bilmem,
Ölünceye kadar diyerek sevdiğim.
Baktın ve görebildin mi sevdiğim,
Aynı evde yalnız yalnız yaşayan iki yabancıyı?
Sevgiler...
***
Çözemediğiniz sorunlarınızı yazın, Yeşim Tijen size önerilerde bulunsun. Yeşim'le Hayat Bilgisi her zaman sizin yanınızda...
İşte sorularınızı gönderebileceğiniz adres: yesimilehayatbilgisi@gmail.com
Twitter: @yesimtijen
YORUMLAR