Arkadaşlarımın hepsi zengin çocuğu

“20 yaşında, özel bir üniversitede, burslu okuyan bir gencim. Anadolu’dan geldim, maddi durumum iyi olmadığı için okurken part-time çalışıyorum. Arkadaşlarımın hepsi zengin çocuğu, geçen sene ilk senemdi, inanın aralarında geriliyorum. Hemen hepsinin altında arabaları, düşünmeden harcadıkları paraları var, o kadar ayrı dünyalarda yaşıyoruz ki. Yakında yeni dönem başlayacak, bu beni düşündürüyor Yeşim Abla. Bu seneleri ben nasıl geçireceğim? Kafayı yemekten korkuyorum, bir yol gösterin.“

Rumuz: Okullu



Yeşim Tijen'in cevabı:

Bana yolladığınız maillerle bazen, ister istemez kendi yaşamıma dönüyorum. Geçen zaman içinde bir ana gidiyorum, yazının çağrıştırmasıyla benzer şeyler yaşamışsam, onları sizlerle paylaşmak istiyorum sorularınızı cevaplarken. Bugün de öyle oldu, hala üniversitede okuyan çocuklarıma söylediğim söz geldi aklıma, “İlerde sakın özel üniversite yazmayın çocuklar, özel üniversitede okumanızı istemiyorum.” Onlarda bana direkt sorunu paraya endeksleyerek “Anne, burslu kazanırız.” demişlerdi. Kafamdaki endişelerin eşliğinde cevabımı net bir şekilde söylemiştim o zaman. “Hayır istemiyorum, bana güvenmeyin devlet okullarını kazanın,” böyle konuşmuştum çocuklarımla. Bir kere konusu geçmiş, o günden sonra bir daha da hiç açmamıştık bu mevzuyu. Tabii ki kazanamasalardı bütün çekincelerimi bir kenara bırakıp mutlaka yollayacaktım özel üniversiteye. Onlar lisede okurken sizce niye özel üniversite istemiyorum dedim? Çocuklarımın maneviyatları bozulmasın, kimseyle yarışmasınlar, sadece güzel dostluklar kurup okusunlar… Tek arzum buydu ve bu özel üniversiteler ile ilgili kötü bir imaj vardı herkesin duyduğu. Bundan ötürüydü istememem, ailecek yıpranmamak için. Bugün özel üniversite konusuna bakınca birkaç senede bayağı çoğaldılar, hem de ucuzladılar. Yani her kesimin birazcık zorlayıp gidebileceği okullar oldu özel üniversiteler, ama bir tek şey değişmedi zihinlerde, buralarda okuyan öğrencilerle ilgili düşünceler. Bu öğrencilerin işi gerçekten zor sevgili okurlar, çünkü üzerlerine zimmetlenmiş bir kanı var; sorumsuz, baba parası yiyen, aklı bir karış havada gençler. Peki hepsi böyle olabilir mi sizce de?


İnsanın varlıklı bir ailesi olması iyi bir şey mi sevgili okurlar ne dersiniz? Böyle saçma soru sorulur mu diyorsunuz bana, duymuyorum sanmayın. Bana sorarsanız da güzel, ama eğer aileler çocuklarına bir kendi yaşamları bir de dışardaki kendileri kadar şanslı olmayan insanların yaşamlarından da bahsetmişlerse, gerçek dünyayı göstermişlerse. Bu varlık içinde yaşayan aileler, bu hayatın ebedi süreceğini düşündüklerinden midir, çocuklarını hep sakınırlar. Her arzuları yerine getirilir istedikleri her şey alınır. Daha ne olsun! Gak deyince guk deyince her arzusu yerine getirilen çocuklardan devlet okulları için ter dökmelerini beklemek biraz fazla iyimserlik olmaz mı? Yaşamı tek bir yüzüyle bilmek diğer yüzünden bir haber olmak, işte bu çocukların handikabı. Bu pek çoğu otobüse binmeyi, metrobüslerle gezmeyi, vapurlara koşturmayı, simit ve çayla öğün geçiştirmeyi, makarnaya talim etmeyi, param çıkışmazsa diye endişelenmeyi, yolda bulduğunuz ufacık bir liraya sevinmeyi, bunları bilmemek onların suçu olabilir mi? Olamaz tabii, evlatlarına her istediklerini verip, bunları gösteriş için kullanmaması gerektiğini, bunlara ulaşamayan insanların çok olduğu bu dünyada mütevaziliğin büyük bir erdem olduğunu anlatmıyor artık aileler. Çok şükür o erdem de geçmişte kaldı. Yok bilmeden büyütülen bu çocuklar suçlu olabilir mi? Yazık ki bütün bu gerçekleri zamanla hayat öğretir onlara, yaşaya yaşaya hayatın gerçeklerini kendi kendilerine öğrenirler. Aileleri kıyamazken hayat hiç de duygusal bakmaz onlara. Kendi bildiği yolla bu alışık değil demez, öğretir işte o hayatın öğretmen olduğu zamana kadar daha bir sorumsuz yaşarlar, çünkü bihaberlerdir. Evet, birilerinin imkanı yoktur birileri hep sıkıntıyla yapıyordur her şeyi, ama onlar ona o kadar uzaktır ki sanırım bahsettiğiniz, garipsediğiniz biraz da çekindiğiniz çocuklar bunlar.


Sevgili okurum, okuduğunuz paralı üniversite, en pahalı birkaç üniversitemizden biri ve siz bu okulu yüzde yüz burslu kazanmışsınız, çoğu sizin kadar emek vermeden parayla girerken, siz kafa patlatmışsınız. Başarıya, zekaya herkes saygı duyar. Onlar da başarının saygıyı hak ettiğini biliyorlardır inanın. Siz onları daha en başta aklınızda farklı bir yere koydunuz. Bu yaşadığınız durum biraz da sizin çekincelerinizden kaynaklanıyordur. Acabalar var aklınızda, elinizde olmadan aklınızda soru işaretleriyle onlarla yakınlaşabilir misiniz? Yaklaşamazsınız, evet farklı aile yapılarından geliyorsunuz, yaşamlarınız, umutlarınız, beklentileriniz hep farklı ama bir ortak yanınız var, gençsiniz. İnsan yaş aldıkça ne istediğini daha iyi bildiğinden, şimdi arkadaşlık kuracağınız kişileri daha akıllıca seçersiniz önce gözlemleyip sonra tanımaya çalışarak, bu kadar paranın ön planda olduğu, göstere göstere para ve lüksün yaşandığı bir yerde kendinizi eksik hissettiniz sadece, bütün sorun bu. Sizin yapacağınız kendinize güvenmeniz, çözüm burada sevgili okurum. Paradan daha da önemlidir ideallerin olması, bu uğurda çabalamak, bunlar saygıyı herkesin gözünde hak eder ama önce siz kendi kendinize saygı duymalısınız ki orada rahat edin, ait hissedin kendinizi oraya. Orası bir okul, siz de başarılı bir genç olduğunuz için, oraya çoktan aitsiniz bile.


Sabahın sahibi vardır.

Gün daima bulutta kalmaz,

Herhal ilerdedir yaşanacak günlerin

En güzelleri.

Nazım Hikmet Ran

Ben de şairimize katılıyorum, sevgiler…


***



Çözemediğiniz sorunlarınızı rumuzunuzla yazın, Yeşim Tijen size önerilerde bulunsun. Yeşim'le Hayat Bilgisi her zaman sizin yanınızda...

İşte sorularınızı gönderebileceğiniz adres: yesimilehayatbilgisi@gmail.com

Twitter: @yesimtijen


YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.