Annem yüzünden evlenemedim...
“Yeşim Hanım, 34 yaşında hala bekarım. Annemin sayesinde evlenemiyorum. Şimdi de doğru dürüst biri çıkmıyor karşıma. Annem ille de zengin, yakışıklı olsun dediği için evlenemedim. ‘’Ablanlar parasız pulsuz adamlarla evlendiler, bak hallerine’’ diye söyler her zaman. Ben sıkıntı çektim, sana çektirmem diyerek benim evlenmemi erteledi durdu. Hepsine bir kulp buldu. Onun istediği gibi zengin biri de çıkmadı. Hep maaşlı insanlar talibim oldu. Şimdi de yaşım geçti annemden uzaklaştım. Artık hiçbir şeyimi paylaşmıyorum. Asıl suçlu benim. Annemi bu kadar dinlediğim için o kırılmasın, hayalleri gerçek olsun diye düşünürken kendimi yok ettim. Bir yuva kuramadım. Evlenip çocuk sahibi olmak uzaklaşıyor her geçen zaman. Çalıştığım için sosyal bir hayatım yok. Bir Pazar günüm var, o da bana yetmiyor. Bir arkadaşımın vasıtasıyla biriyle tanıştım, 38 yaşında, maaşlı, benim gibi bir arabası var, ailesiyle yaşıyor ama annemden çekiniyorum. Bu adamla evlenmemi de istemeyecek. O beni hala küçük görüyor. Yaşımı söyleyince ‘’O kadar oldun mu?’’ diyor. Sonra yine unutuyor, daha gençsin diyor. Ne yapayım Yeşim Hanım? Ben şaşırdım, siz söyleyin...”
Yeşim Tijen’in cevabı:
Hani derler ya ‘’hayatım roman’’ diye, sizin hikayeniz de zengin adamı beklemekle geçmiş bugüne değin. Yaş otuz dört olmuş, o zengin adam hala yok ortalıkta. Ya hiç gelmezse? Sanırım siz de artık bunu düşünmeye başladınız. Bu hikaye yalnızlıkla mı bitecek ? Yalnızlığın yanına bir de pişmanlık eklenir, sonrası mutsuz bir yaşam... Başka ne olabilir? Annenize bugünden daha çok bilenirsiniz ileriki yıllarda. Ama bana özetlediğiniz hikayenizi değiştirmek sizin elinizde, biliyorsunuz...
Sıradan biriyle de mutluluğu yaşayabilir kadınlar. Ruhu güzel bir erkek kadına kendini şanslı hissettirebilir inanın. Yeter ki ruhu sıradan olmasın bir erkeğin. Budur önemli olan... Hayatı yaşamak için beklemeye almışsınız çünkü annenizin dikteleriyle yaşamı para olarak görmüşsünüz bunca yıldır. Yaşanılan zenginlikte emeğiniz olsun ki söz sahibi olabilin. Yaşamlara çok para rahatlık getirir bu tartışılmaz ama mutluluk onu getirir mi orası tartışılabilir işte. Çünkü mutluluk kişilerin iletişimi, birbirlerinin ruhuna dokunabilmeleriyle ilgili bir husustur. Siz annenize olan düşkünlüğünüz nedeniyle yaşamınıza ambargo koymuşsunuz ve artık bu koyduğunuz ambargodan rahatsızsınız. O zaman yapacağınız tek bir şey kalıyor; kendinizi rahat bırakmak. Çözün üzerinizdeki esareti ki önünüzü görebilin. Önemli olan doğru birini seçebilmektir. Siz de artık aklın akıl getirdiği yaşlardasınız. Sizi mutlu edecek olan para değil seçtiğiniz kişinin karakteridir. Onunla konuşacak, onunla uyuyup uyanacak, çok şeyi paylaşacaksınız. Parayla konuşmanız tek taraflı olacak, cevap alamayacaksınız. O yüzden de size diyeceğim ki seçtiğiniz insanın ruhunda insaniyet olsun, çalışmayı sevsin, kıymet bilsin, güven versin, umut versin. Bir insanın diğerine verebileceği en güzel şeyler bunlardır. Umut vermek...
İnsanlar yaşamları boyunca kişilerin ve olayların etkisinde kalarak kararsızlıklar yaşayabilirler; tıpkı sizin gibi. Anneniz etkisiyle maaşlı biriyle evlenmekten sakınmış, korkmuşsunuz adeta. Bu annenizin paranoyası sizin olmamalı, korkmayın maaşlı bir erkekle evlenmekten. Korkacağınız karakteri olabilir, budur önemli olan. İki kişinin çalıştığı bir evlilikte mutlaka bir şeyler sahibi olunur. Çok olması önemli değil, sahip olduklarınızın sizi mutlu etmesi önemlidir. Hem bu dünyaya kimse başkalarının hayalini gerçekleştirmeye gelmiyor ya.. Sizin hayalleriniz, onlar ne olacak? Annenizinkileri gerçekleştireyim derken kaybolup gidecek umutlarınız. Hem bunu istemiyorsunuz hem de hala korkuyorsunuz. Artık çocuk da değilsiniz siz. Unutmayın ki gelinlik giymenin de yakıştığı yaşlar var. Her şey yaşında güzeldir. Onun için diyeceğim ki, anneniz kendi hayallerinin sırasını savmış, onun değil sizinkilerin sırası gelmiş de geçiyor artık. Kendi hayallerinizin peşinden koşmalısınız. Korkmak yaşayamamaktır, adım atamamaktır. Bunu biliyorsunuz değil mi?
Annenizi mutlu etmek için zengin birini beklerken, bir de bakarsınız ki hop otuzlu yaşlar da geçip gitmiş. Zaman akıp gider çünkü... Farkında bile olmuyor insan, geçerken işte o zaman... Yapacak bir şey kalmaz. Sizin adınıza gelecek adaylar tek tük olur, onlar da evlenmiş, ayrılmış, çocuklular olacaktır. Bu daha da zorlaştırır sizin için her şeyi. O günlere kalmadan şimdi çıkan şanslarınızı iyi değerlendirin, o beyefendinin sizin için doğru biri olduğuna inanıyorsanız... İnanmak, işte bu his size adım attıracaktır. Sevgili okurum, insanlar inandıkları şeyler için çaba gösterirler, biraz tanımaya çalışın. Eğer yüreğiniz de olur derse, annenize karşı duracak gücü bulabilirsiniz kendinizde. O zaman gereken çabayı gösterecek ve annenizi aşacaksınız. Biraz cesaret sevgili okurum anneniz sizi hala küçük sansa da siz de iyi biliyorsunuz küçük bir kız değilsiniz. Sevgiler…
***
Çözemediğiniz sorunlarınızı rumuzunuzla yazın, Yeşim Tijen size önerilerde bulunsun. Yeşim'le Hayat Bilgisi her zaman sizin yanınızda...
İşte sorularınızı gönderebileceğiniz adres: yesimilehayatbilgisi@gmail.com
Twitter: @yesimtijen
YORUMLAR