Sevgilimi nasıl kabul ettireceğim?

“Merhaba Yeşim Hanım, gerçekten birine içimdekileri dökmeye çok ihtiyacım var. 5-6 yıldır bir ilişkim var. Sevgilim benden 8 yaş büyük, abimin arkadaşı idi. Ben sevgilimi abi gibi görüyordum çıkmaya başlamadan önce. Sonra bana yakın davranmaya başladı, iltifatlar derken aşık oldum, o da bana aşık oldu, hala ilk günkü gibi de seviyorum. Abimle çok çok samimi arkadaştılar. Abim bizi birçok kez öğrendi. Facebook’tan mesajlarımızı gördü, beni dışarı bile salmadı. Ev telefonunu kapattırdı aramayayım diye. Şu anda da araları yok tabii ki. Düşman gibi abim, nefret kusuyor. Babam da öğrendi, bu yüzden beni birçok kez dövdü, azarladı. Abimle arkadaş olduğu zamanlardan tanıdığı için sevmiyordu erkek arkadaşımı. Yani ikisi de karşılar. İki sene önce falan anneme ayrılmadığımızı, devam ettiğimizi söyledim, Allahtan çok kızmadı, oturdular, konuştular. Sevgilim annemi çok sever hatta. Sevgilim kendine dükkan açtı. Annesi de iyi biri. Ben babama, abime ilişkimizin olduğunu, evlenmek isteyeceğimizi nasıl anlatacağım? Sevgilimin dükkanına zarar verirler diye korkuyorum. Ayrıca böyle şeylerde insanın karşı aile tarafından sevilip sayılması da önemlidir. Ya soğukluğu sevgilim de hissederse? Anneme diyorum biraz konuyu aç diye. Annem de galiba ‘ilişkileri bitmedi kapımıza gelirlerse ne yapacağız, hazırlıklı olalım’ demiş, babam da ne iyi ne kötü hiçbir şey dememiş. Yani konuşmuyorsa çok kötü sinirlenmiştir, laf bulamamıştır tahminen. Lütfen bir çare bulun bana, nasıl yaklaşayım abimle babama karşı?”


Yeşim Tijen’in cevabı:

Geçenlerde arabayla bir yere gidiyorum, yoldayım. Bir otobüs durağının olduğu yerde trafik sıkıştı. Görme engelli olduğunu sopasından anladığım genç bir adamı fark ettim ama emin olamadım görme engelli mi değil mi diye çelişkiye düştüm. Grand tuvalet denir ya aynen öyle, çok şık ve üstelik bir o kadar da yakışıklı bir gençti. Uzaktan uzağa merak edip yüzüne daha dikkatli bakmaya başladım. Öyle mutlu bir ifade vardı ki yüzünde, o ifadeyi görünce onun adına ne kadar mutlu oldum anlatamam sizlere. Diyeceksiniz ki ne yani engelli biri mutlu olamaz mı? Tabii olur. Beni mutlu eden yaşama engelsiz birinden daha bağlı olan görüntüsü ve görünen ruh haliydi, o nedenle de o an arabadan inmek ve ona bir şeyler söylemek istedim ama yapamadım o sıkışıklıkta. Onun mutlu yüzüyle mutlu mutlu gideceğim yolu gittim. Sevmekti bu, insanları oldukları gibi sevmek. Sevgisizliğin tavan yaptığı günümüzde birbirlerinin mutluluğuna sevinmek kalmadı oysa.


Peki insanlar sevgilerini niye birbirlerinden esirgerler hiç kafa yordunuz mu? Tipi hoşuna gitmez gıcık olur, tarzı hoşuna gitmez gıcık olur, konuşması, davranışları eğer gıcık olmak istiyorsa bir bahanesini de bulur. Ortada yapılan bir yanlış yoksa duyulan sevgisizlikler takıntılar yüzündendir. Sevmek gibi güzel ve kutsal bir duygu varken bu kin ve öfkeyi nereden üretir yürekler inanın bilemiyorum. İnsanlar birbirlerini oldukları gibi sevebilseler bu kadar sevgisiz bir toplum olmazdık. Oysa sosyal paylaşım sitelerine bakarsanız herkes bir sevgi kelebeği. Tabii bu sevgi dolu hal sırf sosyal paylaşım siteleri için geçerli, diğer her yerde sevgisizliğe devam! İnsanlar bu sevgisiz, nefret kusan hallerini fark etseler belki de “Aaa bu ben miyim?” diyerek silkelenecekler. Hayatın bu yoğunluğu, zorluğu insanları sevgisiz bir yaşama itiyorken kimi suçlayabiliriz? Sadece yaşam şartlarını bu hale getirenleri, insanlarına refah hayatı vermeyip veriyormuş gibi yapanları değil mi? Sözün özüne gelirsek bazı değişimler için biraz da farkındalık gerekiyor. Bu farkındalık olmadığına göre böyle yaşamaya devam.


Sevgili genç okurum, sizin sevgilinize karşı takınılan tavırların da ana kaynağı takıntılardır ne yazık ki. Lütfen bir çare demişsiniz bana, çare siz ikinizsiniz sevgili okurum. Çare hiçbir zaman başkası olamaz. Sorunlar sizin sorunlarınızsa çözecek olan da siz ikinizsiniz. Nasıl? Vazgeçmeyerek, siz de dik durarak, siz de istiyorum diye direterek, siz de sevgilinizin yapıcı tutumlarıyla, sevgiliniz de saygıyı elden bırakmayarak, sevgiliniz de ailesini devreye sokarak. Siz ikiniz birbirinize ancak bu şekilde davranarak ulaşabilirsiniz. Sevgililer sevgileri onaylanmayınca endişelenmek yerine sabırlı olmak zorundalar. Gerçekten seven çiftlerin yapacağı budur. Sadece sabır mı? Hayır. Başka ne yapabilir? Sizin gibi anneden destek alınabilir, bu bayağı önemli bir destektir. Azımsanmayacak bir güçtür anne gücü. Çünkü kadınlar kocalarını nakış gibi işlerler. Gece konuşurlar işlerler, gündüz konuşurlar işlerler. Bir şeyi kafalarına koymuşlarsa hatta bu konu uzmanlık dallarıdır. Onun için bir bakarsınız babanız da onaylar. Babanız razı edilirse abiniz için endişe etmeyin. O da anne babanız sayesinde farklı düşünmek zorunda kalacaktır. Yeter ki erkek arkadaşınız kışkırtmalara gelmesin. Anneniz onay veriyorsa ki genelde anneler kolay kolay kızlarına kimseyi layık görmezler, o layık gördüyse bu genç kötü biri değildir. Siz annenizle paylaşmaya devam edin. Her ikiniz de hayatlarınıza artılar katmaya çalışırsanız bu birlikteliğin güzelliğini daha da göz önüne serersiniz. Büyükler de bunu görüp sevginize saygı duyup bu ilişkiyi onaylayacaklardır. Endişelenmeyin, yeter ki ikinizde sabretmeyi bilin. Hani yukarıda demiştim ya sosyal paylaşım sitelerinde sevgiler kelebek gibi diye; sizin sevginiz kelebek gibi kısa ömürlü değil, kaplumbağa gibi uzun ömürlü olsun. Sevgiler...


***

Çözemediğiniz sorunlarınızı rumuzunuzla yazın, Yeşim Tijen size önerilerde bulunsun. Yeşim'le Hayat Bilgisi her zaman sizin yanınızda...

İşte sorularınızı gönderebileceğiniz adres: yesimilehayatbilgisi@gmail.com

Twitter: @yesimtijen

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!
  • Misafir çok güzel gerçekten çok aydınlandım
    CEVAPLA

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.