Giriş: 11 Haziran 2016 Cumartesi

Tecavüz mağduru...

(Kız arkadaşının tecavüz mağduru olduğunu belirten bir okurumuzun sorusudur. Okurumuzun isteği üzerine soru metni yayınlanmayacaktır.)

Yeşim Tijen'in cevabı:

Yolda yürüyorsunuz biraz ileride, yerde, kanatlarından biri kırılmış bir güvercin gördünüz. Hemen yanına eğilip güvercine dokundunuz, başını okşadınız... Güvercin de sizin ilginizle gözlerini kapadı, okşayan ellerinizin verdiği güvenle rahatladı… Biraz sonra siz gitmek için ayağa kalktınız, güvercin olduğu yerden size bakıyor... Gözleriyle sanki "gitme yanımda kal" diyor. Belki de korkuyor… Tedirginleştiniz, güvercini öylece bırakmakta istemiyorsunuz, hem güvercine hem önünüzdeki yola bakıyorsunuz. Gidebilecek misiniz? Gittiniz diyelim, huzurlu olabilecek misiniz?

Bırakıp gitmek 4 aylık bir ilişkide çok kolay olabilirdi, belki böylesine bir acıyı yaşamış olduğunu bilmeseydiniz ama şimdi öğrendiklerinizin ağırlığıyla gelin de gidin hadi, gidebilirseniz. Vicdan güzel bir duygu. Bence insana en çok yakışan elbise o. Bildikleriniz ve hissettikleriniz, ikisi arasında sıkıştınız kaldınız sanıyorum. Bir yanda o, bir yanda kendi geleceğiniz ve bir de o adam var. "Mahluk" diyelim ona... Böyle bir mahluk varken hem sizin geleceğiniz, hem onunki zora düşmez mi? Mahkemede olan dava yıllarca da sürebilir. Karşınızdaki bir psikopat. Belki hiç ceza almayacak, kızın başına bela olmaya devam edebilir... Bu da ihtimal dahilinde. Bunca yıldır bela olmuş zaten. Kızı yıllarca döve döve korkutan bir mahluktan her şey beklenebilir.

Bütün bunları bilerek gidebilmek de, bile bile yanında kalabilmek de zor. Öğrendiklerinizle her şey ağırlaştı. Sanki sizin sorumluluğunuzdaymış gibi değil mi? Ondan ayrılmayı düşündünüz ama yapamadınız. Neden yapamamış olabilirsiniz? Sevmiş ve inanmış hatta acımış olabilir misiniz? Onunla ilgili öğrendiklerinizden sonra onun gözlerine eskisi gibi bakabildiniz mi? Duyduklarınızı içinizde sindiremeden, rahatça bakamazsınız. Bir de onu düşünün. O, aynaya rahat rahat bakabiliyor mudur? Baktığında gördüğü kızı seviyor mudur? Hayır, sevmiyordur. Daha o da kendini kabul etmemiştir.

Ne zaman ki yaşadıklarına rağmen kendini kabul edecek, affedecek o zaman kendini sevecek o genç kız. O zaman aynada güzelleşecek. Aynada kendi gözlerinin ta içine bakabilecek. Siz bir tek kendi kendinizle karşı karşıya kaldınız, ya o? Hem kendiyle hem diğer insanlarla sanki suçlu oymuş gibi. Tecavüze uğradığı yetmiyormuş gibi bunun dayakla da sürmesi ne büyük bir trajedi... Gencecik bir kızın ruhunda, bedeninde sürdürülen trajedi... O bedenin sahibi o kız değil sanki. Cebren ve hileyle elde edilmiş bir beden. Erkek istemeyegörsün, rıza isteyen kim! Liseye giden bir kızken yaşadı bunları. O yaşlardaki bir kız kendini nasıl koruyabilir, koca kadınlar kendini koruyamazken? Ya hayat, hayat hakkında ne fikri olabilirdi sizce? Daha büyükler hayatı çözememişken. Hiç bir fikri yoktur ama yaşadıklarıyla geçmişi, geleceğine imzasını atmış bir kere. Nasıl silecek o imzayı dersiniz? O adam bu genç kıza yaşayabilmesi için "YAŞAM" bırakmamış, nefes alacağı bir alan yok. Bir kere önünde değiştirmesi gereken bir kader var.

“Değişimin sırrı bütün enerjini

geçmişle mücadele etmek yerine

yeniyi inşa etmeye vermektir.”

Socrates

Bütün yaşadıklarına rağmen hayatını değiştirecek olan aslında yine o. Bir bilse, fark etse ve de harekete geçse daha güçlenerek... Bunu fark etmesine yardımcı olabilirseniz, o zaman en büyük iyiliği yapmış olursunuz. Sevgili olmaktan çok önce bir insan olarak yanında olun. Ümitlendirmeden ama şefkatle, ilgiyle arkadaş, dost gibi... Diğer duyguları geriye atarak önce o bir kendine gelse var olsa. Yeniden doğmuş gibi... Bütün bunlar için kendi içinde tutunacak bir şeyler bulması gerekmez mi? Başkasına tutunmak bir çözüm değil, kendine tutunacak ki bir daha yıkılmasın.

Bakacak, tutunabileceği neleri neleri var? Hayalleri, hedefleri, arzuları, becerileri ona yardımcı olacak olanlar, o içindekiler. Ailesinin desteği de bu yönde olmalı onun yeniden hayata bağlanıp kendi kendine ayakta durabilmesi için psikolojik destek de gerekli. Ben bu yaşadıklarımı yeneceğim diyebilmek için dese de yapabilecek gücü bulabilmesi için psikoljik destek bir süre şart. Tabi ki yaşadıklarını hiçbir zaman unutmayacaktır ama ne kadar az hatırlayarak hayata sarılabilirse, onun için o kadar iyi olacaktır. Önce o çevreden uzaklaşarak yeni bir hayat için adımını atarak başlayabilir. Yeni bir çevre, yeni bir sayfa demek. O adam bütün çevresine, kızla ilgili kötü şeyler söylediğinden böyle bir adım ona iyi gelecektir. "Ben masumum, bu tecavüz olayında mağdur olan benim" diye kimseye kendini anlatmaya gerek kalmaz. Hepimiz biliyoruz burası Türkiye. Suçluların suçsuzmuş gibi cezasız kaldığı bir ülke. Namusun hesabının sade kadından sorulduğu, tecavüz edenin değil edilenin ceza aldırıldığı bir ülke. Erkeklerin bazıları her haltı yerken kadının sadece sevgiyle birlikte olabildiği gerçeğinin es geçildiği ve kadına kolayca damga vurdukları bir ülke burası...

Demezler ki o beden kadına ait. Diyemez ki kadınlar o beden bana ait. Onlar konuşur, kadın susar. Bazı dar kafalı erkekler, kadına bedenini bile sahiplendirmezler. Çünkü kadın onların sömürgesidir. Ondan bu kadar çok tecavüzler yaşanır, durur. Kadının bedeninde yeterince söz hakkı yoktur ama namus söz konusu olduğunda hesabı hep sadece kadından sorulur.

“soyunup bütün kitaplardan

hüzünden ayrılıklardan

aşmak istesek de

masal dağlarını

tutabilir miyiz yelesini

o tanrısal atların”

Can Yücel

Var mı Can Yücel’den yaptığım alıntıdaki gibi o masal dağlar? Keşke olsaydı ama hayali ve böyle okuyup umut etmesi bile güzel. Hayaller ve gerçekler yan yana olabilseler ya da art arda olsalar ama zor… Siz mutlu bir beraberlik yaşayabileceğinize inanabiliyor musunuz? Sanki bir rus ruleti oynamak istiyor tam da emin değilsiniz hani ben oyna desem oynayacak gibisiniz. Ben tanımıyorum. Sadece sizin anlattığınız kısmını biliyorum o da yönlendirme yapmam için yetmez. Daha 4 aydır tanışıyorsunuz. Ne vadedebilirsiniz birbirinize arkadaşlıktan başka? Belki onunla ilgili çok şey öğrenmiş olabilirsiniz ama onu yeterince tanımıyorsunuz. Önce birbirinizi tanıyın. Fedakarlık yapmaya değecek bir ilişki var mı, onu görün. Sonrasını ona göre şekillendirirsiniz. Bu kadar fedakarlık isteyen bir adımı atacak kadar sevip sevmediğinizi öğrenin. Çünkü her şeyden önemlisi insanın yüreğinde hissettikleridir. İnsan hem hisleriyle hem aklıyla doğruyu bulabilmeli. Biri ak diyip diğeri kara diyorsa yanlış bir şey vardır. Bunu da çözecek olan sizsiniz. Siz de bir anne babanın çocuğusunuz, kıymetlisisiniz. Sizinle ilgili hayalleri var, arzuları var, sizin kendi hayalleriniz var. O genç kız da ailesinin değerlisi, kıymetlisi ama ailenin bir yerde hatası olmalı. Hiç mi anlamadı bu kızın psikoljisinden? Dayak yemiş vücudundaki, suratındaki darbelerden mutlaka yansımaları olmuş olmalı. Nasıl bu kadar görmeden bakmışlar kızlarına? O nedenle aileler çok iyi gözlemci olmalı. Utanç, tecavüze uğrayanları susturuyor. Korku, bir kere daha susuturuyor. Susmayın, ailenizle paylaşın. Cezasız kalmasınlar. En azından yaptıkları ortaya dökülünce, rezil olurlar. Bu da bir şeydir.

Ne diyebilirim ki size, bir yerde umutlarını size bağlamış bir genç kız ağzınızdan çıkacak ümit dolu sözleri bekliyor. Sevginizin gücü ne, bir bakın onun için neleri göze alabilirsiniz. Bu sevginin kaldırma gücü ne kadar? Her şeyi yeniden onarıp inşa edecek kadar kuvvetli mi? Bunu bilmek size ya ileri ya da geri adım attıracaktır. O yaralı bir güvercin, bu yaşadığı tecavüz olayında tıpkı diğer tecavüz mağdurları gibi masum. Diğer yandan onun fedakarlık yapmaya değip değmediğini bilecek olan sizsiniz. Onu, ailesini siz tanıyorsunuz. Tecavüz olayından önemli olan, bir psikopatın varlığı. Bunlar gerçekten düşündürüyor. O adamdan kurtulmuş olsa bir gelecek kurmanızda hiçbir sakınca olmaz ama ya peşini bırakmazsa? 7 sene bırakmamış bir adam bu. Akıl getirmiş olacağını ummak fazla iyimserlik olmaz mı? Bütün bunların ardından size sadece iyi düşünün diyebilirim. Çok ümit veren bir yazı olmadı. Oysa en çok sevdiğim şeydir ümit. Sevgiler...

***

Çözemediğiniz sorunlarınızı rumuzunuzla yazın, Yeşim Tijen size önerilerde bulunsun.