Giriş: 14 Haziran 2016 Salı

Onu kaybetmek istemiyorum...

“Merhaba Yeşim Hanım. Ben 32 yaşındayım, 4 yıldır görüştüğüm biri vardı. Nedenini söylemeden, muhtemelen ailesi istemedi, benden ayrıldı. Daha doğrusu birden telefonlarıma bakmamaya başladı, nedenini sordum konuşmadı. Birkaç ay öncesine kadar bu böyleydi. O arada biri ile tanıştım. O da bir kız tarafından benzer şeyleri yaşamış. Ben bu kişiden hoşlanıyorum ve kaderin bizi karşılaştırdığına inanıyorum, ikimizin de yaraları var. Artık 4 yıllık ilişkim bitti, aklıma bile ara sıra geliyor. Ama yeni tanıştığım çocuk aklımdan çıkmıyor. Önce arkadaşça konuşuyorduk. Dertlerimizi paylaşıyorduk. Bana yaralı ve kalbinin kırık olduğunu söyledi. Seni de üzmek istemem dedi. Bir sevgililik yaşamadık, sadece arkadaştık. Ona olan sevgim aşka dönüştüğünde arkadaşlığımızı bitirmek istedi. Benden, daha doğrusu aşktan korktuğunu düşünüyorum. Ona yardım etmek yaralarını sarmak istiyorum. Onu çok seviyorum. Bu konuda ne yapabilirim? Lütfen yardım edin. Onu kaybetmek istemiyorum. Şimdiden teşekkürler.”

Yeşim Tijen’in cevabı:

“Her şey yolunda, her şey yolunda” kendinize bunu fısıldayın. Panik yok, her şey güzel olacak. Tabii siz buna inanır ve izin verirseniz. İnsan düşünceleri yönünde kişi ya da fırsatlarla karşılaşırmış. Kendinize o kadar acıdınız ve üzüldünüz ki kendiniz gibi acı çekmiş biriyle karşılaştınız. Bu karşılaşmada başka bir anlam yok. Siz bu karşılaşmaya ancak şu anlamı yükleyebilirsiniz: “Bir tek hüsrana uğrayan ben değilim.”

Tabii ki bir tek hüsrana uğrayan siz değilsiniz. Bunu böyle kabul edip hayatınızda yeni bir sayfa açacaksınız. Karşılaştığınız kişi de sizden etkilenmiş olsaydı sizden uzaklaşır mıydı? İlgisi olsa uzaklaşmazdı. O sizin ilginizi fark edince ne yaptı? Sizden uzaklaştı. Niye yapmıştır bunu? İlginizi hissedince sizi üzmemek, kırmamak adına bir hüsran daha yaşamamanız adına uzaklaşmıştır. Böyle bir durumda bu kişiyle ne yaşayabilirsiniz sorarım size? Yaşadınız diyelim, bir yere varabilir misiniz? Varacağınızı sanmıyorum. Demek ki bu kişi size karşı bir heyecan duyamamış. Bu heyecan zorla hissettirilemez. O zaman ne yapacaksınız? Hoşunuza gitmese de bu kişiyle ilişki boyutunda içten içe beklenti beslemeyeceksiniz. Hayatınızda zorla bir oluşum yaratmak yerine hayatınızı akışına bıraksanız ve o beklediğiniz ilişki yaralar dolu değil de heyecan dolu olsa daha çekici ve size mutluluk veren bir ilişki olmaz mı?

Negatif düşünceler insanın içinde sinsi sinsi gezerler. Bunları aklınızdan, kalbinizden uzaklaştırmanız gerekir. Olumlu düşünceleri kalbinizde aklınızda gezindirmeye başladığınızdan ve bunu artık benimsedikten itibaren hayat şekil değiştirecektir sizin yaşamanızda. Çünkü bakış açınız artık rengarenktir, güller açmıştır. Siyahı görmezsiniz, renkli bakarsınız baktığınız şeye. Bu aslında kişinin kendinde, farkındalığıyla aşabileceği bir durum. Ben bunu gözünüze sokar gibi anlatsam da siz anlamak istemedikten sonra bir farkındalık oluşmaz. Anlamak, işte bütün mesele burada, anladıktan sonra değişimde başlar, önce kişide sonra hayatında. Geçmişi geçmişte bırakıp şu ana, şimdiye odaklanmakla başarılır bu ancak. Geçmişteki ilişkimi unuttum deseniz de yaşamak istediğiniz ilişkide benzerlikler bularak yanaşıyorsunuz bu yaşamak istediğiniz ilişkiye. Halbuki o yaşandı bitti, varsa alacağınız bir ders aldınız, heybenize attınız. Şimdi hayatı tekrar akışına bırakacak o ilişkiden soyutlanmış olarak yolunuza gideceksiniz. Geçmiş, geçmiştir, siz şimdidesiniz. Şimdiki zamanda hep ümit vardır. Ve siz ümit edebileceğiniz yaştasınız. İlle bir ilişki yaşamayı düşünmemeli, en güzeli için beklemeyi bilmelisiniz. Size diyorum ki her şey güzel olacak. Her şey güzel olacak! Siz de bunu içinizde hissedin, olumlu düşüncelere kapınızı açın. Sonra o arzu ettiğiniz ilişkiyi zorla değil, karşı tarafın da gönül vermesiyle, aşkla yaşayabilin. Siz kendinizde umut dolu olun ki etrafınız da sizde umut bulabilsin. Size en doğru bu şekilde yardımcı olabilirim. Bana göre doğru olan bu. Sevgiler…

***

Çözemediğiniz sorunlarınızı rumuzunuzla yazın, Yeşim Tijen size önerilerde bulunsun.