Değersiz hissediyorum...
“Merhaba Yeşim Hanım, saat 06:00 ve henüz daha hiç uyuyamadım. Bütün gece erkek arkadaşım benden ayrılmasın diye ona yalvardım, ağladım. O kadar kötü durumdayım ki. O kadar gurursuzlaştım ki... Sürekli benden ayrılmak istiyor. En son bir daha ayrılmak istersen ayrılırız dedim ama yine dediğimin arkasında duramadım. Beni sevdiğini söylüyor, senin için bir sürü şey yaptım diyor ama en ufak kavga büyüyor, büyüyor ve sonucunda ayrılmak istiyor. 2 yıldır bu böyle. Ve ben kendimi hep çok suçlu hissediyorum. Bütün hata bendeymiş gibi gösteriyor. Bir yandan ayrılamıyorum diğer yandan da kendimi çok değersiz hissediyorum arkadaşlarımın ilişkilerini gördükçe. Ben neden böyle şeyler yaşıyorum ki diye düşünüyorum. Ama kopamıyorum, vazgeçemiyorum. Seni sevmiyorum demiyor ama benden ayrılabiliyor, o kadar ağlamama rağmen sesi bile değişmiyor ve kararlı davranıyor. Kendimi berbat hissediyorum. Ne yapmam gerek? Nasıl bu işin içinden çıkarım bilmiyorum...
Yeşim Tijen’in cevabı:
Geçen gün bir arkadaşımla karşılaştım ne haber nasılsın hoş beşten sonra konu benim yazılarıma geldi, “Yeşimcim nasıl gidiyor yazıların?” “Çok mail geliyor yetişemiyorum” dedim ve ekledim gülerek, “ama bir takipçim var ki her an peşimde...” Arkadaşım meraklandı:
-Yaa nasıl yani?
- Nasıl olacak; ben nerede, o orada.
- Aaa, bak sen! Ee tabi yazılarını seviyordur.
-Yok canım onun yazılarımla ilgisi yok, benimle ilgileniyor.
Arkadaşım şaşkın ve endişeli: “Aman Yeşim dikkat et, psikopat mıdır nedir?” dedi. Güldüm: “Hayır canım psikopat değil, benim en yakın takipçim kedim Leo deyince hırçın kedimi bilen arkadaşımla bastık kahkahayı. Evet sevgili okurlar, kedim miyav miyav diyerek hep peşimde, en sıkı takipçim o. Çünkü mamasını veren benim. Beni bu yüzden sıkı takip ediyor. Ben evde olduğumda otururken birden ayağa kalktığımda hemen o da benimle birlikte fırlıyor, miyav miyav peşimde. Ben nerede, o orada. Sanıyorum onun da annesi olduğumu düşünüyor. Ben de ona göre anne kediyim. Vazgeçememesinin nedeni bu. Eee tabi insan bir tek ailesinden vazgeçemez. Geri kalan her şeyden bir şekilde vazgeçebilirsiniz. Kedilerde bile bu böyle...
Siz de öyle yapmalısınız sevgili okurum. Henüz sevgiliyken sizi sürekli ayrılalım diyerek sıkıştıran birine “bu kadar ayrılmak istiyorsa canın cehenneme” demelisiniz. Kendinize sorun: Sizi seven biriyse bu kadar ayrılmayı neden istiyor ve size kendinizi mutsuz ve değersiz hissettiriyor? Devam ederseniz ne değişecek? Bu ilişkiden ne umuyorsunuz? Hiçbir şey... İki yıldır bu böyleyse niye hala direniyorsunuz? Mutlu olmadığınız, üstelik sizi üzen bir ilişkide neye tutunuyorsunuz? Sanırım kendi sevginize ama biriyle beraber olmak size bir şeyler katmıyor, aksine eksiltiyorsa o ilişkiye ait değilsiniz demektir. İş bunu kendinize kabul ettirmeye kalmış. Bunu yapacaksınız. Yaşadığınız ilişki sizin hayatınıza manen bir doyum katmalı; değerli hissetmek, mutlu olmak gibi. Bunların yaşanmadığı bir ilişkiyle bir yere varılmaz. Bunu artık fark etmeli, dik durmalısınız. Sizden ayrılmak isteyip bir de seni sevmiyorum demeye cesaret edemiyordur. Dememesi sevdiği anlamına gelmez. Bazen bu üzmemek adına dile getirilemeyebilir. Bunu siz anlayacaksınız ve o kişinin yolundan çekileceksiniz.
İnsanı kendi üzüntüsü kadar yenilgiye uğratan bir şey yoktur demiş birisi. Siz de onu sevdiğinizi, vazgeçemeyeceğinizi düşünerek yeniksiniz. Onunla var olmadınız ama görünen o ki bu ilişkide onu kaybetmemek uğruna kendi kişiliğinizin üzerine basarak yolunuza devam etmek istiyorsunuz. Kendinize gurursuzum, değersizim gibi ithamlarda bulunmak yerine bu durumdan çıkmayı tercih etmenizi öneririm. Biraz üzüleceksiniz, bunu göze almaya korkuyorsunuz. Cesaret sevgili okurum! Cesaret olmadan güzellikler, mutluluklar, başarılar yaşanmaz, hepsinin altında cesaret var. Hadi cesaret! Cesaretle bitecek yaşadığınız mutsuzluk. Sevgiler…
***
Çözemediğiniz sorunlarınızı rumuzunuzla yazın, Yeşim Tijen size önerilerde bulunsun.
Yeşim'le Hayat Bilgisi her zaman sizin yanınızda...
İşte sorularınızı gönderebileceğiniz adres: yesimilehayatbilgisi@gmail.com
YORUMLAR