Arkadaşım bunalımda, ona nasıl yardımcı olabilirim?

“Merhaba Yeşim Hanım. Çok yakın arkadaşım hatta kardeşim dediğim kişi büyük bir bunalımda ve ben ona her ne kadar yardımcı olmak istesem de olamıyorum. Sürekli kötü olduğunu asla bu durumdan kurtulamayacağını, hep böyle olacağını düşünüp ağlıyor. Psikiyatrist ve psikologdan yardım alıyor ama bu bir işe yaramıyor. En son bende şizofreni başlangıcı var dedi ve ağlamaya başladı. Kendine inanmıyor ve daha da dibe çekiliyor sanki. Ona bu durumun geçici olduğunu, insanların bedeni gibi ruhunun da hastalanabileceğini, şu an onun hissettiklerini anlayamadığımı ama her zaman yanında olduğumu, onu her zaman dinleyebileceğimi söylüyorum ama yardımcı olamıyorum gibi hissediyorum. Sizce ne yapmalıyım? Ona nasıl daha iyi şekilde yardımcı olabilirim? Bana fikir verin lütfen. Şimdiden teşekkür ederim.


Yeşim Tijen’in cevabı:

İnsan en çok kendinden çekiyor sevgili okurlar. Bunu ya fazla düşünerek ya da hiç düşünmeyerek yapıyor. Bir süre önce bir arkadaşımın oğlu da kendini fazlaca kurcalamaya başladı, her gün bir hastalık teşhisiyle annesine geliyordu. Arkadaşım bu teşhisler karşısında başlarda oğlum bir şeyin yok dedi, sonra baktı oğlu huzursuz ve mutsuz onu doktora götürdü. Doktor bir şeyi olmadığını tahlillerle çocuğa söyledi. Çocuk dediğim de 16 yaşında bir genç. Bu iyi hal 3 gün sürdü, çocuk yine kötü, arkadaşım yine telaşlı, neyi var bu çocuğun diyerek kendi kendine telaşlanıp duruyordu. Bir gece yine apar topar doktora gittiler, tekrar çocuk iyi hissetti sonra yine kötü. Sonunda bir doktor, psikoloğa gitmesini önerdi. Hemen arkadaşlar arasında iyi bilinen doktor araştırıldı ve o doktordan randevu alındı. Randevu günü geldi, heyecan ve endişeyle doktora gidildi. Doktor ona sevdiğin şeylerle meşgul ol, bir şeyin yok, şu ilaçları al demiş. Çocuk ilaçları aldı, bir süre kullandı, gayet iyi gözüküyordu ama sonra ilaç kesildi, çocuk kendiyle kaldı ve eski huzursuz haline geri döndü ve yine “anne iyi değilim” demeye başladı. Bayılacak gibi oluyor ve aklını kaçırmaktan korkuyordu. Evladının bu huzursuzluklarına şahit olan arkadaşım, çocuğum kafayı yiyecek, yavrum elden gidiyor diyerek o da ayrı bir bunalıma girmiş bir halde bir başka doktordan randevu aldı. Endişe içinde ona da gittiler ve o doktor çocuğu hizaya getirdi. Çocuk o doktorun söylediklerinden sadece üç beş kelimeye takılmış, onunla almış yürümüştü. Doktorun sözü ise “Oğlum panik atak yaşıyorsunuz. Ben size ilaç veririm, bir süre iyi olursunuz ama sonra… Sonrası sizde. Bunu yenecek olan sizsiniz. Olumlu düşüneceksiniz, meşgul olacaksınız. Sevdiğiniz insanlarla bir arada olmaya çalışacaksınız. Kendi kendinize telkin edeceksiniz; benim bir şeyim yok, iyiyim. Kötü hissettiğinizde derin nefesler alacaksınız. Derin nefesler çok önemli ve internetteki hastalıklarla ilgili bilgilerden uzak duracaksınız. Onlar sizin anlayabileceğiniz şeyler değil. Bu panik atak zor bir rahatsızlık ama yenilebilir. Bunu yenmek sadece sizin elinizde. Sadece senin elinde çocuk!” İşte bu cümlelerle tutundu. Doktorun o birkaç cümlesinden sonra kendiyle mücadeleye girişti. Sonunda ne mi oldu? Kendini yendi. Çünkü kafasında korkular oluşturmuştu. O korkularla beraber yaşamayı, onları önemsememeyi, atak geldiğinde derin nefeslerle atlatmayı ve o atakları hiç yaşamamanın kendi elinde olduğunu öğrendi. Şimdi o bir asker, bizim asker…


Bir insanın bedeni gibi ruhu da hastalanabilir diyerek en güzel cevabı siz arkadaşınıza zaten vermişsiniz sevgili okurum. İnsanın ruhu da bazen kötüye gidebiliyor ama kişi her kötü hissettiğinde kendi kendine yakıştırmalar yapmak yerine bir doktora gitmeyi seçmeli, doktorlara güvenmeli. Çünkü bazen üç beş kelime bile size anlatmış olduğum gibi, bir insanın hayatını değiştirebiliyor.


Şizofreni; kişinin düşüncesini, hareketlerini, duygularını ifade şeklini, gerçeği algılamasını çarpıtan ve kişinin diğerleriyle ilişkilerini bozan ciddi bir beyinsel rahatsızlıktır. Şizofreni hastaları çoğunlukla toplumda, işte, okulda ve ilişkilerde problem yaşarlar. Şizofreni bir hastalıktır, doğru tedaviyle kontrol altına alınabilir. Yaygın inanışın aksine şizofreni bölünmüş kişilik değildir. Şizofreni kişinin neyin gerçek neyin hayali olduğunu anlayamadığı bir zihinsel hastalık, bir psikozdur ve şizofren olan insanlar hastalıklarının farkında olmazlar, genelde çevrelerindeki insanlar bunu fark edebilirler çünkü gerçeği değerlendirme becerileri bozulur. Ancak arkadaşınız kendindeki değişikliklerin farkında ve yine sizinle mailleşerek öğrendiğim, arkadaşınızın sosyal ilişkilerinin iyi olduğu. Bu arkadaşınız çocukluğundan itibaren çeşitli psikolojik rahatsızlıklar geçirmiş ve bunlar çok yoğun stres altında kaldığının göstergesidir. Çok yoğun stres kişide bir takım psikiyatrik rahatsızlıkları tetikleyebiliyor. İlacı bıraktıktan ve ilişkisi bittikten sonra kötüleşmeye başlamış. Psikiyatrik ilaçları doktor kontrolünde kullanmak ve doktor kontrolünde bırakmak çok önemlidir, çünkü bir anda kullanmayı bırakmanın çok olumsuz hatta kullanmaya başlamadan öncekinden çok daha kötü etkileri olabilmektedir. Psikiyatrist ve psikologlar yol gösterirler, kişi kendisi iyileşir. Eğer bundan kurtulmak ve daha iyi hissetmek istiyorsa bununla mücadele etmeli ve iyi olmak için çaba göstermelidir. Öncelikle bir psikiyatri uzmanına giderek muayene olmalı, sonrasında psikoterapi desteği alarak stresle başa çıkma becerilerini geliştirmeli. İyileşmek ve başarıya ulaşmak onun elinde. Bir hobi edinebilir, çeşitli kurslara gidebilir. Spora vakit ayırabilir. Adım atmak çok önemli, adım attıktan sonrası çorap söküğü gibi gelir. Arkadaşınızın yeni arkadaşlar edinmesi, sosyal ortamlara katılması, belirli hedefler koyarak onlara ulaşmaya çalışması, tedavisine ara vermemesi, dış dünyayla bağlantısını koparmaması gerekiyor. Bu sayede kendisini çok daha iyi hissedecek, kendini yenecektir.


Yaşamımızın idaresini korkulara teslim edersek doktorlardan mucize bekleyemeyiz değil mi? Cesaret korkuların olmaması değil korkuya rağmen var olabilmektir ve mucize her zaman insanın kendinde. Arkadaşınızın güzel haberlerini de paylaşırsanız sevinirim. Sevgiler…


***


Çözemediğiniz sorunlarınızı rumuzunuzla yazın, Yeşim Tijen size önerilerde bulunsun.


Yeşim'le Hayat Bilgisi her zaman sizin yanınızda...


İşte sorularınızı gönderebileceğiniz adres: yesimilehayatbilgisi@gmail.com


@yesimtijen

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!
  • Misafir Merhaba hayırlı akşamlar abla, nasılsın abla ben hep kötüyüm kendime engel olamıyorum hep sinir kırizi geçiriyorum duvarlar üstüme üstüme geliyor kalpim ağrıyor brn hep sitreze giriyorum hep ağlıyorum benim panik atak var kaçkere yaşadım bunlara karşı dik duruyorum abla ben arkadaşım 4 5 tane var bana sağulsunlar çok iyi davranıyorlar, beni hiç yanlız bıralmadılar ağladığımda, hastalandım da. Her be geçirdiysem yanımda olan var bazıları bana kötü davranıyolar bana diyorki bi piskopos körsünler diye ben çok korkuyorum böyle soğuk kötü hissediyorum ve içimde çok kötü hisler var sınavları...
    CEVAPLA

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.