Bu yara nasıl kapanacak?
“Ben üniversiteden mezun oldum ve çalışıyorum. Kuzenim vasıtasıyla sevgilimle tanıştık. Sevgilim üniversite 2. sınıftaydı. Tanıştıktan sonra ayrı yapamamaya başladık. Çok iyi anlaşıyorduk. Böylece beraberliğimiz 1 yıl 2 ay kadar sürdü. Ardından askerlik görevimi yapmam gerekiyordu ve derken askerliği yapacak yerim İstanbul çıktı. İstanbul'da 26 gün geçirdim. Bu süre boyunca onunla çok güzel geçti. Fakat 26. günün sonunda acemilikten çıktım ve ona şakayla "ayrılalım" dedim. Normalde anlardı ama "Tamam" dedi ve bir gün boyunca mesaj falan atmadı. Ben de ne oldu dedim ve mesaj attım. O da bana "soğudum, zaten bitirecektim" dedi. Beynimden vurulmuşa döndüm. Tamam demek zorunda kaldım ama tamamen gururum izin vermedi üstelememe. Çünkü çok basit bitirmişti. O kadar güzeldi ki beraberliğimiz, nedenini yüreğim ve aklım kabul etmedi. Daha önce sorun yaşadığımız nokta şuydu, annem yanımızda kalacak dedim. Annesi buna karşı çıktı ve ara ara kavga ediyorduk ama çok azdı. Neyse, ben de usta birliğine geçtikten sonra her gece özel numaradan bir numara aradı beni ve usta birliğinde 1 ay geçtikten sonra ben mesaj attım. Bu kadar çabuk bitmemeli dedim. Biri mi var dedim. ‘Evet, 5-6 gündür başka biriyle beraberim’ dedi. Bunları yazmak çok zor geliyor bana. Ben de aradım ve ağzıma geleni söyledim. Demek ki önceden konuşuyordun dedim. Yoksa 1 ay geçmiş ve beraber olamazsın dedim. Meğer çocuk tıp okuyormuş ve biraz yakışıklıymış. Parayı seven bir aileydi. Görüntüye önem veriyordu. Sonradan anladım. Neyse o günden sonra hiç aramadım, sormadım. Ama özel numara her gece aradı. Kim olduğunu bilmiyordum. O diye tahmin ediyordum. Askerliğim çok zor geçse de 16 gün kala yani 2017'ye gireceğimiz akşam beni aradı. İyi misin diye sordu. Onun dışında iyiyim dedim. Sonra yaklaşık 2 saat konuştuk. Sesimi, gülüşümü özlediğini söyledi. Ne yalan söyleyeyim, ben her şeyini özlemiştim. Ama çocukla hala beraberdi. ‘Onunla hiç mutlu değilim. Her gece ağlıyorum, ahını aldım’ dedi. ‘Sen insanmışsın ama ben değerini bilemedim’ dedi. ‘İnsanoğlu nankör’ dedi... Fakat hem mutsuz hem beraberdi. Çocuğa anlatamıyordu bile derdini... Onu çok özlüyorum. Başka kızlar hayatıma girebilir ama onu hep düşünüyorum. Sabahtan akşama kadar zor ama geceleri hep aklımda. Aramak, mesaj atmak istiyorum. Ama beni en zor günlerimde bırakan bir insandan hayır gelir mi Yeşim Hanım? Bu yara nasıl kapanacak? Çözüm yolu önerin lütfen…”
Yeşim Tijen’in cevabı:
Bedendeki yaraları insan, tıbbın olanaklarıyla tedavi edip iyileştirebiliyor ama kalbinizde açılan bir yaraya hiçbir merhem iyi gelmiyor. Sadece sizin gayretiniz, kararlılığınız, aklınız ve zaman kalbinizdeki yarayı iyi edebiliyor. Sevmek çok güzel bir duygu, keşke tüm sevgilere hakkı verilse, kıymet bilinse ama insanların beklentileri, algıları, değerleri sevgi denen kutsal duygunun değerini farklı biçiyor. Kimi zamanında değerini veriyor, el üstünde tutuyor, kimi kaybettikten sonra elinde olana bakıp kıyas yapınca kıymetlendiriyor.
Sonradan biçilen değerin kime faydası oluyor? Kimseye. Tren kaçmış, treni bile bile kaçırmış, işte bu yüzden de tren durmamalı, yoluna, ardına hiç bakmadan devam etmeli. Neden treni bile bile kaçırmış biliyor musunuz? Çünkü o önceden sizin ona şaka yollu ayrılalım demenizden önce bir uçak yolculuğu planlamış aklında. Daha rahat ederim düşüncesiyle uçaktan yerini çoktan ayırtmış. Sizin bu ayrılalım şakanız da bu yüzden gerçek oluvermiş bir and, altyapısı hazırmış ama gelin görün ki hava muhalefeti yüzünden uçaktaki yolculuğu rahat geçmemiş. Uçak türbülanslara girmiş, yolcu da sallanmış durmuş. Düştük düşeceğiz, bu korkuyu yaşamış. Bu arada uçak inmek istese de inemiyor, hem hava şartları hem pist müsait değil, dolayısıyla havada dolanıyor. Bırakın onu kendi haline, dolansın sevgili okurum. Sizi neden arıyor, pişman, ama o sevgiliden ayrılmaya gücü yetmiyor. Hala yoğun duygular içinde, vazgeçemiyor. Pişmanlığı sizin onu çok sevmenizden, ona değer vermenizden. Aynı ilgiyi, değeri sevgilisinde bulamıyor, kendisini bu yüzden sizin sevginizi bildiği için sizi arayarak motive ediyor.
Böyle birinin sizin hayatınızda yeniden yer almasını ister misiniz? Bu kişiye bundan sonra güvenebilir misiniz? Onunla beraberken, sizi hala arayan, sizinle beraberken alttan alttan başka bir ilişkiye zemin hazırlayan biri sizin hayatınızda olsa size ne katar bir düşünün? Sıkıntı katar şimdiki gibi. Mutlu olabilir misiniz? Güven kalmamış, bu çok önemli bir eksiklik. İnanın mutlu olamazsınız. Bu yüzden bu ilişkiye artık noktayı koymalısınız. Hem de en kocamanından. Kimsenin oyuncağı veya tesellisi olmamalısınız.
Kazanan sizsiniz, farkında değil misiniz? Size dönüp pişmanlığını dile getirmiş. Siz onun hep aklının bir köşesinde pişmanlık olarak kalacaksınız ama gördüğünüz gibi geriye dönmeyecek kadar da o gence karşı tutkunluğu sürüyor. Diğer yandan sizin duygularınızı bildiği halde sizi arayıp konuşarak hala bir bakıma bu davranışıyla sizi hiç düşünmeden ümit veriyor. Bu ne kadar da bencilce bir yaklaşım ama beni arama deme cesaretini göstermişsiniz. Bu güzel bir davranış, kararlılığınız devam etsin. Bilmek çok önemli ve siz hayatında biri olduğunu bildiğiniz için unutmakta zorlanmamalısınız. Bu sizin unutmak için tutunacağınız, elinizdeki en önemli sebep ve bu sebebi aklınıza, yüreğinize hep fısıldayın.
Sevgili genç okurum, en önemlisi geçmişte yaşamayı artık bırakın, bittiğini kabul edin, kabul etmeden bu ilişkiden kurtulamazsınız ısrar etmeyin artık. O sizin sevdiğiniz kişi değil, siz onu bu şekilde tanımadınız. Siz onun sizi sevmesini sevdiniz ama gördüğünüz gibi o başkasıyla ve onu seviyor, o zaman ortada sevilecek biri kalmamış değil mi? Unutmak, bunu başarabilmek için şimdiki âna girin, baktınız aklınız yine ona gidiyor, kendinizi aklınızla idare edin ve ‘âna gir’ deyin kendinize, anda ne kadar çok olur, ânı hisseder ve ânı yaşarsanız onu o kadar sizden uzaklara itersiniz. Deneyin, sıkça bunu uygulayın. Sizi duygulandıracak, sözlerine takılacağınız müzikler dinlemeyin, bunun yerine daha size keyif verecek müzikler dinleyin, yalnız kalmamaya, kaldığınızda da kendinizi oylamaya bakın. Siz isterseniz idare edebilirsiniz. Siz askerliğini bütün bunları bilerek yapabilmiş kuvvetli bir gençsiniz. Kendinize güvenin.
Diğer bir konu paranın cazibesi; günümüze bakınca eskiden de vardı mutlaka diyorum ama şimdinin anneleri daha fazla, çocuklarına sadece zengin birini bulmalarını öğütlüyorlar. Para kazanmasını bilsin, evine bakabilsin, kıymetini bilsin, değerleri olan biri olsun demiyorlar, kızlarına aman kızım zengin olsun, rahat et, ne çekeceksin, bak bana gün mü gördüm… bunun altını eşelerseniz annenin kendi rahatını düşündüğünü de gözden kaçırmazsınız veya aman ailemize uygun birini getir vs... Bunlarla yıkanan beyinler var karşınızda. Her şeyden önce para gelince diğer her şey haliyle önemini yitiriyor. Bu öğütlerle büyüyen gençler de karşılarına çıkan insanın insanca değerinden çok maddi değeriyle değerlendirip değerli ya da değersiz buluyorlar. Halbuki iki kişi çalışınca paraya zaten ulaşılıyor. İstenilen ev - arabaysa bir şekilde alınıyor ama mutluluğa sevgiye, işte bunlara para harcayarak ulaşamıyorsunuz. Anlık mutluluklar yaşanıyor, alınıyor ve anında mutluluk bitiyor. Sonra yine alıyor alıyor ama mutluluk ona ulaşamıyorlar. Artık unutulmuş olan hatırlanmayan ne? İnsanı değerleri değerli kılıyor ve siz yıllarca o değerleri olan ya da olmayan insanla yaşıyorsunuz. Değerleri olanla değerli yaşıyorsunuz, değerleri olmayanla da değersiz yaşıyorsunuz. Gençler bu ayrımı yapabilseler keşke eskisi gibi değerler değerli olsa ama alttan alttan yazık ki işlenerek farklı bir bakış açısı ediniyorlar. Zamanla yaş aldıkça, yaşadıkça değerler keşfedilse de gidenler gidiyor, kalanlarla hayatlar mutsuz ama mutlu görüntüler vererek devam ediyor. Size bildiğiniz gördüğünüz bir Türkiye profili çizdim. Yabancı gelmedi değil mi?
Ben sevmelerin sonu ayrılıkla bitse bile insana bir şeyler kattığına ve hiçbir şeyin boşa yaşanmadığına inanırım. Artılarını eksilerini siz bulacak özeti kendiniz oluşturacaksınız, inanıyorum ve biliyorum, hala paraya tamah etmeyen aklı başında kızlar var ve onlar da doğru erkeği bekliyorlar. Siz de ümidinizi kaybetmeden gülümseyerek umut ederek bakın geleceğinize. Kendinize daha çok inanın, güvenin ve sevin çünkü sizin gibi gençler karaborsada, kıymetinizin farkında olun ve kendi selametiniz için bu kızı aklınızdan atın gitsin. Bu kadar harap etmenize değmiyor. Herkese ederi kadar değer verilmeli. Bunu bundan sonrasında yapacağınıza inanıyorum ve hepinize sevgiyle kalın diyorum.
***
Çözemediğiniz sorunlarınızı rumuzunuzla yazın, Yeşim Tijen size önerilerde bulunsun.
Yeşim'le Hayat Bilgisi her zaman sizin yanınızda...
İşte sorularınızı gönderebileceğiniz adres: yesimilehayatbilgisi@gmail.com
YORUMLAR