Elde etme arzusu mu bu?
“İki senedir platonik aşık olduğum çocuğa, okulların kapanmasına doğru, en yakın arkadaşı aracılığıyla açıldım fakat beni sevemeyeceğini söyledi. Onu suçlayamıyorum aksine kendimi suçluyorum. Sonucunu bilmeme ve buna devam etmenin kendimi yıpratacağının farkında olmama rağmen bir türlü aklımdan çıkmıyor. Nereye gitsem onu görecekmişim gibi belki bir gün sever gibi geliyor. Bu arada okullarımız şu anda ayrı. Ben aciz bir insan değilim, tam tersi gururlu bir insanım ve istediğim şeyi elde eden bir insanım. Onu sevmek alışkanlık olduğundan mı yoksa elde etme arzusu mu çözebilmiş değilim fakat öyle olsaydı dahi hala onu sevdiğimi hissetmezdim. Sanki ölünceye kadar başkasını sevemeyecekmişim gibi geliyor çünkü çok bağlanıyorum. Neyin ne olduğunun farkında olduğumdan sevmek istemiyorum, fakat olmuyor.
Şimdi sizden isteğim bana telkinlerde bulunmanız ve teselli vermeniz değil, apaçık bir şekilde doğruyu söylemeniz ve ne yapmam gerektiğini açıklamanız. Düşüncelerinizi merak ediyorum çünkü başka bir insanla bunu paylaşmak rahatlatıyor. ''Alışırsın,unutursun,ileride başkasını seversin'' cümlelerinden ziyade düzgün bir bakış açısı ve yönlendirme yapacağınızı umut ediyorum.
Şimdiden teşekkür ederim.”
Yeşim Tijen’in cevabı:
Beni kısıtlamışsınız; telkinde bulunmayın, şöyle, böyle demeyin... Oysa ben yazılarımı hep özgürce yazdım. Belki HTHayat çalışanlarını o uzun yazılarımı sayfaya hazırlarken yordum. Buna rağmen özgürlüğümü kısıtlamadılar. Benim yazılarımı sevip, bana güvenip yazdıysanız ne şekilde cevap yazacağıma karışmayacaksınız, özgürce yazacağım. Çünkü sizlere verdiğim cevapları hazırlarken tek bir amacım var, size ulaşmak. Sorular sorarak düşündüreceğim, tabii ki telkinlerde de bulunacağım. Ruhunuza ve aklınıza ulaşmaya çalışıyorum. Sizin istemediğiniz telkinlerin, sizin tahmin edemeyeceğiniz güçleri vardır. Bence siz de faydalanmalısınız...
Güçlü insanlar duygularının esiri olmazlar sevgili okurum. “Yeter buraya kadar” diyerek akıllarını devreye sokarlar. Siz niye aklınıza söz geçiremiyorsunuz? Aklın devre dışı olduğu yerde karşılıksız bir aşkı kendi kendinize yaşatmaya çalışırsınız. Her şeyin farkında olduğunuzu söylemişsiniz, o zaman bu genci hala niye düşünmektesiniz? Demek oluyor ki yeterince farkında değilsiniz. Genç sizi sevemeyeceğini açıkça dile getirmiş. Sizi sevmeyen birini hangi hakla hala sevmekte ısrar ediyorsunuz? Tek başına sevmek ne katar insana acıdan başka? Ulaşamamak, konuşamamak, paylaşamamak, dokunamamak size de çok anlamsız gelmiyor mu? Sevgi mi şimdi bu? Sevginin karşılığı varsa bir tadı vardır. Karşı tarafın umurunda olmadığı biri olmak ve hala onu umursamak... “Bu duyguyu taşımakla nereye varabilirim?” diye sorun kendinize. Hiçbir yerevaramayacağınızı kendi kendinize itiraf edeceksiniz. Olduğu yerde saymak gibi, zaman ve enerji kaybı. Boş avuntuları, belkileri kendinize umut edip acı sürecini uzatırsınız. Umut olsaydı bu kadar umutsuzca acı içinde mi olurdunuz?
Hayatınızı, siz zora sokuyorsunuz. İnsan kendi elinden gelenlerle gelemeyecekleri ayırt ederse, hayatı kolaylaşır. Unutmak sizin elinizden gelecek bir şeydir. Bunun farkına varın. Şimdilerde sizin dediğiniz gibi ölene dek unutamamak, böyle bir şey yok. Hayat buna izin vermiyor. İletişim kolaylığı buna izin vermiyor. Sonra da unutuyorsunuz. Akışa bırakacaksınız. Olana teslim olursanız, unutursunuz ama siz elde edememiş olmayı hazmedemiyorsunuz.“Her kuşun eti yenmez” sözü erkekler için de geçerli, buna saygı duymalısınız. İnsanları birbirine çeken fiziki özellikleri gibi gözükse de asıl olan insanların yaydıkları enerjidir. Hani o meşhur elektrik olayı. Tutmuyorsa tutmaz. Ölmek, bitmek, tükenmek yerine kendinizi onarma faslına geçmenizi öneririm. Şimdiye kadar istediklerinizi elde etmiş olmanız hep elde edeceğiniz anlamına gelmez. Bazı insanlar duygularını kiralamazlar. Maksatları vakit geçirmek, o gönülden öbürüne konmak değilse kestirip atarlar. Zamanınızı çalmamış, sizinle gönlünü oyalamamış, dürüst olmuş. Şimdi siz de kendinize karşı dürüst olmalısınız çünkü kendinizi kandırmaya devam ediyorsunuz. Unutacağım diyerek kendinize güvenirseniz, bu sevgiyi geride bırakmak için bir adım atmış olursunuz ama buna inanmalısınız. Bu ilk adımdır, sonrasında fark etmeye başlayacaksınız ki unutabilirsiniz. Gerisi kendiliğinden gelecektir çünkü doğru düşünmeye başlayacaksınız. Doğru yolda ilerlediğini bilen insan arkasına dönüp bakmaz. Siz de bakmayacaksınız.
Size sorduğum soruların cevabını bir düşünün, kendinize güvenirseniz başaracağınızı anlayacaksınız. Çünkü unutamayacağınız bir şey yaşamamışsınız, hiç bir şey paylaşmamış, uzaktan uzağa sevmişsiniz. Kendinize haksızlık yapmayın, hayatınızı mantıklı düşünerek yaşamanızı öneririm. Bakın hayat devam ediyor, onu düşünmediğinizde de devam edecek. Duygularınızın altında ezilmeyin, gülümseyerek hayata katılın. Sonra bu duygularınıza kahkahalarla güleceksiniz. Sevgiyle kalın…
***
Çözemediğiniz sorunlarınızı rumuzunuzla yazın, Yeşim Tijen size önerilerde bulunsun.
Yeşim'le Hayat Bilgisi her zaman sizin yanınızda...
İşte sorularınızı gönderebileceğiniz adres: yesimilehayatbilgisi@gmail.com
YORUMLAR