Çocuğum böyle biriyle büyüsün istemiyorum
Merhaba Yeşim Hanım, 2 buçuk senelik evliyim ve 4 aylık bir oğlum var. Bir ay önce eşimin ağır kumar bağımlısı olduğunu öğrendim. Biz evlenmeden önce başlamış ama ufak paralar gitmiş hep. Sonrasında şu evliliğim sürecinde evden hep bir şeyler kaybolmaya başladı ama öyle güzel bahaneler sunuyordu ki onun alabileceği aklıma hiç gelmiyordu. Örneğin küçük yeğenlerimiz geldiyse çocuktur almıştır sorulmaz da bunlar vs. diye şeyler. Bağımlılığı öyle bir hal almış ki elinde olan maaş yetmez olmuş, esnaftan yüklü miktarda para almış. Borç aldıklarından bir kişinin bana ulaşmasıyla öğreniyorum her şeyi. Aylarca işe diye internet cafelere gittiğini, iş saati evden çıkıp dönüş saati geldiğini, maaşı sandığım parayı ordan kazanarak getirdiğini öğrendim. En son ailesi evini satmak zorunda kaldı borçlarını kapatmak için. Satılan evden kalan parayı da kendi annesini kandırarak kendi hesabına aktarıp onu da bastırmış. Hayal dünyasında kurduğu hikayelerle o kadar çok yalan söylemiş ki hepimize ve gerçekten güvenilir diye bildiğimiz için kendi ailesi de ben de hiç şüphe etmedik. Ama son nokta evlilik yüzüğümü satması oldu. Gene kolay yolu seçmedim çabaladım Yedam'a götürdüm, terapiye başladı, Amatem'den ilaç tedavisine başlanacak. Ama ben hala kararsızım insani görevimi yaptım ve ona çıkış yolu gösterdim ama o kadar yalan, o kadar giden her şeyimiz. Çocuğum böyle biriyle büyüsün istemiyorum ama babasız nasıl olur onu da düşünüyorum. O kadar zor durumdayım ki ne yapacağım bilmiyorum.
Yeşim Tijen’in cevabı:
"Neyi seversen, o olursun.
Sevgi simyadir. Asla yanlış şeyi sevme çünkü seni dönüştürecektir.
Hiçbir şey sevgi kadar dönüştürücü değildir.
Seni daha yükseklere, doruklara çıkabilecek bir şeyi sev.
Senin ötende bir şeyi sev."
Merhaba sevgili okurlar, yukardaki satırları burada paylaşınca insanın aklına keşke düşüyor. Ben keşkeye faydasız diyorum çünkü gerçekten de faydasız ama o faydasız akıllara düşmüyor mu? Düşüyor işte. o faydasızı ben de şimdi söylemek zorundayım. KEŞKE... İnsan kendini mutluluğun yükseklerine çıkaracak birini sevebilseydi. Bu seçimi yapabilenlerin sanki aklı kalbinden daha uyanık. İnsanın duyguları aklının önünde gidiyorsa böyle bir seçim pek mümkün olmuyor. Gidiyor kendine uygun olmayan birini eş diye seçebiliyor. Sonra da mutlulukla yaşayacağı günleri stresle, endişeyle, korkularla yaşama girdabına düşüyor. Siz de yavrum aklınızla değil kalbinizle mi baktınız da eşinizle evlendiniz? Sezgi diye bir his var. Bu his kişiden daha uyanık. O his sizi hiç mi dürtmedi bilemedim ve şimdi böyle biriyle birlikte olmanızla nasıl da mutsuz umutsuz birine dönüştünüz. Çünkü sevgi simyadır asla yanlış bir şeyi sevme, seni dönüştürecektir diye paylaşmıştım ya; siz eğer kendine, değerlerine sahip yani aklı başında biriyle evlenmiş olsaydınız yavrum, mutlu mutlu henüz iki yıllık evliliğinizin heyecanını bebeğinizle birlikte hala yüreğinizde taşıyor olurdunuz. Birini severken sizi neye dönüştürebileceğini de düşünmeye çalışın. Çünkü az çok seziliyor. Sizler akıllı nesillersiniz öngörü diye bir şey var. Öngörünüzü kullanmayı öğrenmek zorundasınız.
Bugün konumuz bağımlılık önce güzel yüzünü gösteren bu bağımlılıklar sonra gerçek, çirkin yüzleriyle kişiyi karşılaştırdığında işin rengi çoktan değişmiş oluyor. Dolayısıyla neye çok bağımlı olursanız değişime dönüşüme uğruyorsunuz. Sizi ele geçiriyor. Aksi takdirde onunla kalabilir misiniz? Bu bütün bağımlılıklar için böyle. Eşiniz de yaşadığı bağımlılıkla başka birine dönüşmüş. Ne kadar çirkinleşmiş. En kötüsü de ailesinin evinin satılması ve son kalan para için bile yalan söyleyip o parayı da kullanması. Tabi sizin yaşadıklarınızda ayrı bir yara. İnsanın kocasının bu kadar yalana ve çirkin davranışların içine batması aslında kolay hazmedilebilen durumlar değil ama evlilik böyle bir şey. Elinden geleni yapmak sonra istemeye istemeye o özene bezen kurduğunuz yuvayı dağıtıp gitmek zorunda kalmak durumunu yaşayabiliyor insan. Kalıp ne yapacaksınız? Bunca yalan dolan bir adamdan ne ümit edebilirsiniz? Muhakkak hala içinizde bir sevgi hala eskisi kadar olmamakla beraber vardır ama ne kadar? Kalmaya yeter mi? Kalmaya yetse onunla bir gelecek ümidi kurmaya yeter mi? Bunları onun tedavisi bittikten sonra göreceksiniz. Bu kalış ve onun değişip değişmeyeceğini görmeye çalışmak da bu evliliğe, kendinize, yavrunuza ve vicdanınıza borcunuz. Çünkü sonra o faydasız keşkeyle karşılaşmamak için son hamlenizide yapmalı, onun iyi yönde bir gelişmesi olup olmadığını görmek, ona göre yolunuzun öngörüsünü yapabilmelisiniz. Zaten insana onu tam da bu durumdayken ortada bırakmak hak etmiş olsa bile yakışmaz ama bu iyileşmeyi sağlamazsa artık hayatında olmayacağınızı söylemelisiniz. Evet tabi ki çocuğunuzun babası ile büyümesi çok önemli ama böyle yanlışlıkları yaşayan bir babayla değil aklı başında iyi örnek olacak babasıyla büyürse babasıyla olmasının bir anlamı olur. Yaşadıklarınız üzücü ve yorucu yavrum, insanın o gözünde büyütüp yücelttiği eşinin bu kadar çabuk döküldüğünü, yerlere saçıldığını görmek, onu toplamak zorunda kalmak kolay değil ama evlenmişseniz, bir evladınız olmuşsa şu zor dönemi de ona destek olarak atlatın. Sonrasında ne yapacağınıza onun nasıl bir gelişim içinde olduğuna bakarak karar verirsiniz. Yazımın sonunda size annemin sözünü bir anneniz gibi söyleyeyim istiyorum, gün doğmadan neler doğar yavrum kendinizden, geleceğinizden asla ümidinizi kesmeyin olur mu? Gençsiniz, bugün üzülebilirsiniz ama doğru adımlarla ilerlerseniz yarınlarda mutlaka güleceksiniz.
Sevgiler sevgili okurlarıma...
Çözemediğiniz sorunlarınızı yazın, Yeşim Tijen size önerilerde bulunsun.
İşte sorularınızı gönderebileceğiniz adres: yesimilehayatbilgisi@gmail.com
YORUMLAR