Bizi zorla ayırdılar

Merhaba, ben 20 yaşındayım. Benim 4 -5 aydır konuştuğum bir kişi var ve birlikteliğimiz var ama ailem sadece inşaat emekçisi olduğu için desteklemiyor. Onun da yaşı 21-22 arası olduğu için, ikimiz de ciddi bir düşünceye ve bir yola girdiğimiz için, ayrıca konuştuğum kişinin kendine ait Ankara'da evi olmadığı için, çok cahil olduğumuz gerekçesi de gösterilerek ailemden ve özellikle babamdan sert tepki çıktı. Çocuğun küçüklükten bu yaşına kadar yaşadığı zorluklar var; annesini 12 yaşında kaybetmiş ve ona abisinin karısı bakmaya başlamış. Küçüklükten beri inşaat mesleğinde çalışmaya başlamış ve artık bir birliktelik yaşamak istemiş fakat babam beni hiç dinlemeden teyzemin ve kızının konuşması çok etkilendi. Bir daha beni dinlemedi ve bizi ayırdılar. Ben ayrılık mesajını yazdım uzun uzun ve şimdi de hala konuşuyoruz. Ayrılmadık ama ailem ve onun ailesi de bizi bitirdi. Bizi ayrılmış olarak biliyorlar ve biz uğraşacağız, savaşacağız. El ele babamın karşısına çıkacağız vakti zamanı geldiğinde diye düşünüyorum ve o gün geldiğinde babam konuştuğum kişiye olan ön yargısını yitirecek diye düşünüyorum. Fakat Yeşim Hanım sizin önerileriniz nedir, ne yapmalıyım? Bu zor süreci nasıl atlatmalıyım veya atlatmalıyız birlikte?



Yeşim Tijen'in yanıtı;


"Ben insanı tüm gösteren aynalardanım


Altı yönlü genişliğine derinliğine


Yüzünden ellerinden biliyorum


Yüreğinde tüm sevda


Yüreğin bana karşı"


Bugün Gülten Akın'layız. Zaten bu ara ya Gülten Akın'la ya Didem Madak'layız değil mi? Seviyorum o değerli kadınları. Gülten Akın "Ben insanı tüm gösteren aynalardanım" diyerek benim sizin yazdıklarınıza ayna olan cümlelerimi ve son cümlesi "yüreğin bana karşı gelecek" deyişiyle de yazdıklarımı okudukça yüreğinizin bana nasıl karşı geleceğini anlatmak istemiş adeta. Yine de biraz düşündürmeyi başarırsam gerçekleri siz de biraz göreceksiniz yavrum. Hayatınızın en önemli kararını 20 yaşında vermek günümüzde bayağı bir cesaret istiyor. Saf cesareti sizinki. Bana geçen akşam izlediğim Güldür Güldür programını hatırlattınız. İzlerken çok gülmüştüm. Skeçte genç delikanlılar kız arkadaşları olsun istiyordu bununla ilgili bayağı komik konu işleyişi vardı. Orda bir gencin sevgili yapmadaki kriteri "nefes alsın yeter"di. Genç bir kızla iletişime o kadar hasret anlayacağınız, nefes alması yetiyor, özellik aramıyor. Şimdi sizin yazdıklarınızı okuyunca çok genç, hayatın acemisi, bilinçsiz, öngörü yeteneğini kazanamamış olmanız dolayısıyla evleneceğiniz erkekte 'nefes alsın yeter' kriterine sahip olmanızı anlamaya çalışıyorum ama günümüz Türkiye'sine bakınca anlamakta güçlük çekiyorum. Siz hangi çağda yaşıyorsunuz? Sizler doğar doğmaz bilgiye sahip olmaya başlıyorsunuz. Bu eski senelerde olsa genç kız ya da erkekler 'nefes alsın yeter'le evlenebiliyordu, birbirini görmeden evlendirilenler bile oluyordu ya da o zaman sevgi her şeye yetiyordu çünkü kadınların ya da erkeklerin evlilikle, hayatla ilgili beklentileri çok düşük oluyordu. Hal böyle olunca yaşadıklarını sineye çekmek kolay oluyordu, tabi bir de utanma vardı. O utanma ömürleri tüketiyordu. O ne der, bu ne der dertleri insanı evlilikte tutuyordu. Bugüne gelince beklenti git gide sınırlarını aşıyorken siz bugünkü kız olarak kalacağınızı mı sanıyorsunuz? Değişeceksiniz. Daha gelişiminizi bile yaşamamışken evliliğe balıklama atlıyorsunuz. Kendinize ne yapacağınızdan, nasıl bir yaşama 'merhaba' diyeceğinizden bir habersiniz. Günümüzde tüketim çılgınlığıyla, sosyal medyanın varlığıyla her şey değişiyor ve değişmeye devam ediyorken bu gençle evli kalabileceğinizi mi sanıyorsunuz? Bu yaşanan değişimlerle eski insanların sineye çekmek kısmı ortadan kalktı. Biri olmazsa öbürüyle olabilme ihtimali insanın yüzüne yüzüne vuruyor. TV'lerde gündüz kuşağı programlarına bakarsanız Tiktok'tan evliyken sevgili yapma ihtimaliniz çok yüksek. Bunlar neden oluyor? Kişinin kendini geliştirmemesinden, yetiştirmemesinden, ne istediğini bilmemesinden, değerleri olmamasından, hemen evlenmek istemesinden oluyor.


20 yaşındasınız, sevgiliniz 22 yaşında. Onun evlenmek istemesini anlamak mümkün. Benim evim diyeceği bir evi, karısı, çocukları olsun istiyor. Yıllardır bunlara hasret bu genç ama evlenmek için yetersiz biri, hayata henüz hazır değil, çok genç. Daha ne yaşadı? Hayattan ne öğrendi? Kendini ne kadar yetiştirdi? Size ne verebilecek? İnsan kendinde neler varsa onları karşısındakine verir. Hayat kendine bir şey vermemiş, ailesini bile elinden almış bir genç sevgiliniz. Önce o kendisini hayata hazırlamalı, sonra evlenmeyi düşünmeli.


"Gözlerim dalmış, neyi bekliyorsun dediler


"Güzel günleri" dedim.


Özlemekten geliyordum yol yorgunuydum


Hayatın içinde hayatı özlemekten."


Bu genç gibi değil mi sevgili okurlar? Sözlerim size acımasız gelebilir. Aslında bu sözlerimle o genci de yaşayacaklarından koruyorum çünkü siz o gençle evlendikten sonra, hayatın gerçekleriyle karşılaşınca nefes alıyor olması size yetmeyecek. Yaşamın içinde ve başka kadınlarda gördüklerinizi ondan talep ederek onu bugünden daha mutsuz bir hayata iteceksiniz. Hayattan daha beter bezdireceksiniz. Onun daha evlenmek için önce kendini, aklını kazanması; madden de hazırlıklı olması gerekiyor. Kendinizi hayata hazırlamadan, yetiştirmeden evlenirseniz olan aklınızı da kaybediyorsunuz, sonra o karmaşıklığın içinden çıkmak için daha çok karmaşa yaşıyorsunuz. İşte bütün bunlardan dolayı kendinize ve o gence bir iyilik yapın. İkiniz de kendi gelişimlerinizi aklen ve ruhsal olarak tamamlayın. Ondan sonra ayrı ayrı kendinize uygun kişilerle evlenin yavrum. 20 yaşında evlenince başınız göğe ermiyor, doğru kişiyle evlenirseniz başınız göğe eriyor. İşte bu doğru kişi kısmı biraz da ailenin onayıyla oluyor. Sizin göremediklerinizi, bilemediklerinizi onlar yaşamdan geçerken öğrendikleriyle seziyor, görüyorlar. Buna da hayat tecrübesi deniyor ki bu tecrübe bayağı bir emekle kazanılıyor yavrum. Sakın hafife almayın.


Sevgiler sevgili okurlarıma...


Çözemediğiniz sorunlarınızı yazın, Yeşim Tijen size önerilerde bulunsun.


İşte sorularınızı gönderebileceğiniz adres: yesimilehayatbilgisi@gmail.com


YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!
  • Misafir Yazılarınızı gorunce okuyorum gerçekleri ve doğruları yazıyorsunuz çok genç yaşta ne istediğini bilmeden yoksul bir ailenin çocuğu olan ben çok pişmanlık duyuyorum . Yıllar akıp geçiyor ve geriye dönüşü yok. genç yaşta evlendigim için.
    CEVAPLA

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.