Kadına yük erkeğe konfor olan evlilikler
Hiç evlenmediği için yaşından genç gösteren kadınlar vardır bilir misiniz? Bir kadın yaşından genç gösteriyorsa ve hiç evlenmemiş veya uzun süredir evli değilse, bu fiziksel görüntü mutlaka medeni durumu ile eşleştirilir. Bu bir önyargı veya tesadüf değil, veriye dayanan bir tespit.
Geçtiğimiz Ağustos ayında Kanada'daki Toronto Üniversitesi araştırmacıları tarafından yürütülen ve International Social Work dergisinde yayımlanan, yaşları 60 ve üzerinde 7.600 Kanada vatandaşının yaşlanma süreçlerini inceleyen 3 yıllık çalışmada; bekar kadınların, evli, kadınlardan daha sağlıklı yaşlandığı tespit edildi.[1] Bunun özeti şu ki evlilik kadınlara yaramamış. Daha da çarpıcı şekilde aynı araştırmada tespit edilen bir başka husus evli erkeklerin bekar erkeklere kıyasla 2 kat daha iyi yaşlandığı. Tablo ortada.
İleri yaşlarda eşlerini kaybeden tanıdıklarınızı düşünün. Erkek olanlar hemen yeniden evlenmeye kalkar ve hatta çevresi onu evlendirmek için uygun aday arayışına girer. Bunun bir sebebi bu evlilik kararının toplumda uygun karşılanmasıdır muhakkak. Boşanmış veya eşi ölmüş bir kadının hele de ileriki yaşlardaysa yeniden evlenmesi pek hoş karşılanmaz. Ama bu toplumsal kabulü bir kenara bırakacak olursak, talep eden kadın da daha azdır zaten. “Bu yaştan sonra koca kahrı mı çekeceğim” der o kadınlar. Evlenmek koca “kahrı” çekmeye eşdeğerdir, kahırdır. Halbuki erkekler eşini kaybettikten sonra kendisine bakamayacağı için evlenir genelde. Bakım almaktır temel motivasyon.
Hal böyle iken evlenmek için can atan genç kadınların ve aslında çok cool oldukları için evliliğe yanaşmayan çakma ıssız adamların olduğu şu ortam da biraz tutarsız görünüyor. Halbuki onun sebebi de yine ataerkil kodlar. Evlilik kadına yük yükler evet. Kadının bakım yükü artar. Eve bakması gerekir, kocaya bakması gerekir, üstelik tüm bu emeği görünmezdir. Karşılığı ödenmez. Takdir edilmez. Bundan şüphe yok.
Öte yandan sırtına yüklenen onca ilave işe karşılık, toplumda bir statü edinir evli kadın. “Evlenebilmiş” olmak kadını “seçilen” yere konumlandırıldığı için bir başarı olarak görülür toplumda. Meryem Uzerli gibi dünya güzeli, zengin ve başarılı bir kadın bile kendi tercihi olmuş olabileceği hiç nazara alınmaksızın “neden evlenmediler seninle” gibi münasebetsiz bir sorunun muhatabı olabilir bu sığ değerler karşısında.
Evlilik aynı zamanda kısıtlı da olsa bir güvenlik çemberi yaratır kadına. Evli kadınlar, birey oldukları için değil ama bir erkeğin karısı oldukları için, bir başka erkeğe “ait” oldukları için toplumda yenge pozisyonuna geçirilirler. Bekar kadınlara yöneltilen tacizden bir nebze dahi olsa arındırılmış daha güvenli bir alana konuşlandırılırlar. Evli barklı kadındır neticede.
Ataerkil toplumda evliliğin kadınlara başka da bir faydası olmaz. İşte feminizm bu suni faydaları da alaşağı etmeyi hedefler. Kadınlara medeni durumları her ne olursa olsun eşit saygı duyulması gerektiğini savunur. Kadınlar için medeni durumları her ne olursa olsun güvenli bir çevrede yaşama hakkını savunur. Evlilik konusunda kadınlara sunulan bu suni faydalar da işlevsiz kalınca, yükler daha görünür olur. Yükleri paylaştırmak sistemin kaymağını yiyenlerin işine gelmediğinde, feminizm evlilik kötüleyen/aile kötüleyen bir pozisyona yerleştirilir.
Mevcut değerler dahilinde evet evlilik de sözüm ona aile değerleri de kadınlar için zindan. Ama başka bir evlilik mümkün. Başka bir aile mümkün. Dönüştürmek de bizim elimizde.
[1] Şilan Turp. "Araştırmacılar, evli erkeklerin daha sağlıklı yaşlandığını tespit etti". Şuradan alındı: Araştırmacılar, evli erkeklerin daha sağlıklı yaşlandığını tespit etti. (22.08.2024).
YORUMLAR