Hayata “yeter!” demek...

Melekler var her yerde, bir bakıyorsun işleri yapmışlar bile, salatalar hazırlanmış, bulaşıklar yıkanmış, , kahve pişmiş de seni çağırıyorlar. Bahçede bostanlar ve etraflarında çitleri tamam, fideler dikilmiş, taraçalar arası taş merdivenler döşenmiş, herkes bahçeye dağılmış, kimi çardak yapma peşinde, kimi dut ağacı için yer kazma. Cennettesin artık. Bunun için her an bir teşekkür haline girmişsin.

Her şey senle, her şey senden akıyor. İzin vermişsin çünkü artık, yeeeeteeeerr diye bağırmışsın zaten, o zaman akmaya başlamış, köşeye sıkıştığında, kaçacak hiç bir yön kalmadığını sandığında pençelerini göstermişsin sanki. Ve o an, bağırdığında, senden o güne kadar öfke ile yol bulmuş, dışarı akmış enerjinin büyük bir nefes vermenle birlikte sana, yepyeni, tertemiz ve bilen bir erk halinde geri döndüğünü görmüşsün. Görmemişsin belki de o an, evet, sonra anlamışsın bildiğini. O an kalbine geleni ayırt etmiş ve öyle yapmışsın işte. Bir bağırmanla, etrafında yükselmiş sandığın duvarların köpükten olduğunu farketmişsin, puf diye yıkılıvermişler. Sonrası akış.

İşte bu yüzden de, sarsması için seni 10 dakika yetmiş bir olayın. O 10 dakikalık şaşkınlıktan sonra kalbine öyle bir ferahlama gelmiş ki, bilme hali olmuş olacak olanın yaklaştığını. Teslim olmuşsun hayata, bırakmışsın kendini onun kollarına, aşk başlamış yine, eskisi gibi, o eski yollarda yürümek gibi, şüphenin hiç olmadığı, her şeyin aktığı, daha önce pek çok kez yaşadığın anları hatırlayarak. Zaten öyle demiştin, dediğin gerçek olmuş, hayatla sevişmeye başlamışsın. Omuzlarından kocamaaaaan bir yük kalkmış.

"Allah'ım bu nasıl bir zevktir, hiç bir sevişmeye benzemiyor" diyorsun. Yüzünde, kalbinde güller tomurcuklanıp çiçekleniyor, gözün gibi bakıyorsun onlara. Etrafına da bakıyorsun kendi içine bakarken, onların da çiçeklenmesi için elinden ne geliyorsa yapıyorsun. Dostlar var, melekler onlar, onlar da içini döküyor bazen sana, onları sadece dinlemen bile yetebilirken bazen öğüt veriyorsun, bir davet gibi, çağrı ya da "hadi gel bu sularda beraber yüzelim, taşısın bizi de su, bırakalım kendimizi" der gibi. Ancak kendi yaşamını anlatarak yardım edebilirsin.

Bazen de, dostların yüreğine düştüğünde acı gelir çöreklenir, karnına bir burulma çöker, canlarının canını hissedersin. O zaman derin derin nefesler alıp dua edersin, etrafına bakmaya başlarsın sonra. Yolculuğu dostlarla yaparsın artık, gözlerin onların da gözü olsun istersin, şu katırtırnaklarını onlar da görsün, bulutlara, yıldızlara onlar da baksın, zambağın baygın kokusunu onlar da duysun. Ellerin, gözlerin, kulakların, ciğerlerin, kalbin onların olsun, Sonra bir iç çekişle kocaamaaaaaan, kalbine kalbine bir nefes alırsın ve sonra yavaşça yollarsın onlara, dualarınla birlikte üflersin.

"Hayal et, iste, çık kozandan dışarı, seni yerine çakıp duran halatları bir bir kes, demir al artık güvenli limanlardan, rüzgarla git, o seni götürsün, bak ne çok dalların var göğe uzanan, gün be gün büyüyorsun, çiçek açıyorsun işte, şükret, daha çok, ne çok şeyin var, dostların var, özgürce bağırabileceğin dağların, vadilerin var, çok zenginsin, birlikte nasıl da güzeliz, bereket akıyor, melekler kol geziyor, aç kalbini, kalbini temizle, sonra bak ve ağla, mutluluktan, sana sunulanlar için, sana yapılan yardımlar için, onları anlamayıp zorluk sandığın için, en derindeki neyse ona ulaş artık, içindeki baca aksın dışarı, deşele, deşele, devam, patlıyor, sancısı bu doğumun, doğuruyorsun, hem de yüzünde bir gülümsemeyle, acının zevke dönüştüğü o sonsuz anın içindesin, birazdan kucaklayacağın şey, senin aracılığınla akacak olan, nasıl da besleyip büyüttün içinde, cırcır böceğinin böcek haliyle 17 yıl ağacın kökünde yaşadığı gibi, sonra yıllar önce içeriye bırakıldığı delikten çıkıp, bir dala tırmanıp, sırtının yarılıp, içinden kanatlı halinin çıkışı gibi, kanatların buruşuk, yavaşça açıyorsun onları ve sallıyor, kurutuyorsun veeeeee .......uçuyorsun. Hayırlı olsun..." demek istersin, bunu yaşadın çünkü, ancak bunu anlatabilirsin.

Hayatımın önemli anlarından birinin hissettirdikleri böyle akmış geçen yıl...Defterimden çıkıp size gelmek istedi. Siz benden melekler sözünü daha çok duyacaksınız.

Meleklerim olmuş tüm dostlara, arkadaşlarıma, aileme ve gönüllülerime selam olsun…

Hayırlı bayramlar…