Kazan - kazan…

İnsanları birbirleriyle tanıştırmaya bayılıyoruz. Bu tanışmalardan akla hayale gelmeyecek işbirlikleri doğabiliyor.

Bir keresinde yeni tanıştığımız bir arkadaşa heyecanla kendisiyle aynı işi yapan bir arkadaşımız olduğunu söylemiştik. Onları tanıştırabileceğimizden bahsedince tepkisi bizim için şaşırtıcı oldu:

“Gerekmez bence.”

Biz tabii hala duruma uyanamamış vaziyette üsteliyoruz: “Neden ki? Birbirinize yardımcı olursunuz tanışırsanız.”

“Neden olacak, aynı işi yapıyoruz, rekabet filan durumları yani, o yüzden gerekmez.”

Hmmmm, anlaşıldı, eski dünya halleri kafalarda dolaşmaya devam ediyor belli ki.

Başka bir şey söylemiyoruz.

***

Başka bir dünyanın mümkün olduğunu söyleyip duruyoruz ya ne zamandır, bu yeni dünyanın ayak sesleri her yerden duyulmaya başladı. Birlik duygusunun hüküm sürdüğü bu yeni dünya algısında rekabetin yerini dayanışmanın, yardımlaşmanın ve koşulsuzca paylaşmanın aldığı nice örnekler oluşuyor birer birer. İşte bu güzel örneklerden biri de Bolobolo.

Sevgili Burcu arkadaşımız okuduğu bolo’bolo isimli kitaptan çok etkilenmiş. Çok kısa bir tanımla bolo’bolo hayali bir ilişkiler bütünü. Bu kitapta bololar, çeşitliliği barındıran topluluklar kısacası. Bu topluluklar şehirde olabilir, kırsalda bir köy ya da gezici bir aile olabilir. Yeni bir gelenek, yeni bir dil, yeni yaşam biçimleri, yeni kıyafetler, yeni zanaatlar neden olmasın diyor bu kitap.

Burcu’nun keçe yapımı ile uğraştığı sıralarda kitaptan esinlendiği haliyle gönlüne bir topluluk hayali düşmüş. Biz onun bu hayalini sosyal medyadan öğrendik, kendi blogunda yazdıklarını buraya taşıyalım en iyisi, heyecanını yazdıklarından öğrenelim hep birlikte:

‘…Niyetim, doğanın ta içinde, şehrin göbeğinde veya arada derede yaşayan “el emeği göz nuru” ürünler üreten (üretmeyi hayal eden, planlayan) insanlarla bir topluluk oluşturmak. Bu ürünlerin (zanaat veya sanat eseri de olabilir, oyuncak, sabun, merhem, yağ gibi malzemeler de…) hayata gelme ve doğdukları yerden ayrılıp yeni sahiplerine ulaşma süreçlerini kolaylaştıran bir topluluk hayali kuruyorum…

...Biliyorum ki benim gibi bir çok can paraya, satın almaya, üretmeye, tüketmeye yeni anlamlar yükleme, onlarla yeni hikâyeler yazma gayretinde. Benim gibi onlar da geçimlerini sağlamak için keyifle yaptıkları, becerilerini sunabildikleri sürece, her türlü emeği vermeye hazırlar. İşte ürünlerine yaşam felsefelerini, değerlerini, hikâyelerini aktaran (sabun, krem, merhem, t-shirt, çanta, keçe, giyim kuşam, defter, takı, çorap, kurabiye), aktarmayı arzu eden insanlarla bir araya gelmek istiyorum...’

Sonrasında Bolo’da Birlikte Üretiyoruz isimli bir grup kurdu ve arkadaşlarını ekledi.

“…Bolobolo bir topluluk, aile, arkadaş grubu. El sanatları, zanaatlar ve yapmaktan keyif aldığımız, satmak veya takas etmek istediğimiz şeylerle ilgili dayanıştığımız bir alan. Kimi zaman birlikte üreten, üretim aşamalarının tamamında birbirini destekleyen insanlardan oluşuyor Bolobolo.”

Grup çok heyecanlı, ürettikleri güzel şeyleri görmek hepimize heyecan verdi. Kısa sürede birbiri ardınca gerçekleşen yerel buluşmaların ardından, bir şenliğimiz olsa, farklı yerlerde yaşayan Bolocanlar bir araya gelse diye hayal kurduk bu sefer. Ve sonunda aylardır hazırlandığımız şenlik Flora’da gerçekleşti. Farklı farklı şehirlerden gelenler ürettiklerini, malzemelerini ve hayallerini toplayıp geldi ve çoğu insan birbirimizi yeni tanımamıza rağmen sanki yıllardır tanışıyormuşuz gibi kaynaştık. Esra ile Elif süreci kolaylaştırmakta Burcu’ya yardımcı oldu. Şimdiye kadar birlikte çemberler yaptık, grubu kaynaştırmak için oyunlar oynadık, hayallerimizi konuştuk.

Dün Ceylan el yapımı defter atölyesi yaptı, bu güzel defterlerin nasıl yapılacağını gösterdi. Çardağın altında herkes birbirine yardım etti, neşeyle kendi beğendiği kumaşlardan defterler üretti. Bilgiyi, malzemeleri paylaştık, yepyeni bir oluşumun coşkusuyla dolduk. Bundan sonra üretim için hangi konularda yardıma ihtiyacımız olduğunu, hangi konularda birbirimize destek olacağımızı konuşmaya devam edeceğiz. Süreç nasıl ilerleyecek, ne türlü birlikteliklerle üretimler olacak diye heyecanlanıyoruz. Yarın da Hande bize kaligrafi atölyesi yapacak.

***

Rekabetin olmadığı zamanlar yaşamış bu topraklar, nohut almak için gelen müşterisine “ben siftahımı yaptım, komşum henüz yapmadı, ondan yapın alışverişinizi” diyebilen esnafları yaşatmış. Bu ruhun canlanacağı nice güzel birliktelikler de yeşersin. Paranın güzel işlerde kullanıldığı, emeğin kutsallığının yeniden hatırlandığı yeni bir dünyanın tohumlarının filizlenmesine hep birlikte şahit oluyoruz. Ne mutlu.

Hayırlı olsun, bereketli olsun işlerimiz.

Yüreğine sağlık Burcu, ne güzel şeylere vesile oluyorsun. Bolobolo’nun da ömrüne bereket olsun, bu çocuğu hep birlikte büyütelim, Bolo’da nice güzel işleri birlikte üretelim. Hem biz kazanalım hem komşumuz kazansın.

Rekabetin ruhuna Fatiha! Yaşasın dayanışma!