Kan ve bal…

Acılı gibi görünen, engebeli arazide yol bulmak gibi zorlayıcı deneyimlerin içinden birbirine yaslanarak geçmek, yürüdüğün yolda destek almak, nekahet döneminde yanındakine dayanarak giyinip soyunmak… Aynı gibi hepsi… Geçecek ve ferah bir açıklığa varacağız birlikte. “Ohhh” diyeceğimiz yer orası… Elele tutuşmuş ilerleyen bir insan zinciri gibi kenetlenmişiz. Dereciklerle beslenen nehir gibiyiz. Denize kavuşacağız yakında… Coşkuyla akıyoruz, çağıldıyoruz.


Seslerimiz birleşiyor, daha güçlü sesleniyoruz evrene, kabile şifası diye bir çalışması var bir arkadaşımızın, ne güzel adı var, biri hastalandığında tüm topluluğun hastalandığını farz ediliyor yerli halkların kültüründe, tüm kabile hasta olan kişinin yaşamını kutlamak, onu onurlandırmak ve sevildiğini, bütüne aidiyetini hatırlatmak üzere bir araya geliyor. Sizlerin desteğini sırtımızda hissettik canlar, şükürler olsun dostluklara, varlığınıza. Büyük bir çemberin içinde, bir şifa töreninde gibiyiz.


Flora’ya taze kan oldunuz siz, ey Selahattin’e litrelerce kan veren canlar! Kanlar kanlara karıştı, kan kardeşiyiz artık. Kan, öncelikli gözeteceğimiz sıvı, içinde su, proteinler ve suda çözünen diğer maddeleri içeren plazma ve şekilli elementlerden oluşan karışım. Besliyor, onarıyor, iyileştiriyor ve yeniden yapılandırıyor. Her bir kan hücremizle birlikte, sistemimize yeni giren her bir damla kan birleşti ve bunlara dualarınız da eklenince ortaya çıkan karışım da inanılmaz bir güç verdi bize. İyileştirmeye devam ediyor.


Güçlü etkileri olan bir sürecin içinden geçiyoruz. Direnmiyoruz, dayanıyoruz, dayanışıyoruz. Geçecek, hem de dönüştürerek, her zamanki gibi. Bu da geçer ya hu! İyi de olsa geçiyor bir zaman sonra diye söylemişler, kötü de olsa geçiyor. Dayanmak gerek.


Dayanmak, sırtını yaslamak, şöyle bir nefeslenip ‘’ohhh…’’ demek.


Dayanmak, sabretmek, biteceğini bilerek, dönüştüreceğine inanarak süreci yaşamak.



Eve dönüşte hızlıca bir turladım bahçeyi. Şunu gördüm ki, her bir bitki düşündüğümden daha dayanıklı çıkmış, susuzluğa dayanmışlar, çiçek açmış çoğu hatta bu süreçte. “Ya kavruldularsa” diye iç geçirmelerim boşunaymış. Can suyu verdik onlara hemen.


Arı kovanları geldi önceki gün bahçeye, bu kez kalıcı, yeni evlerine hoş geldiler. Aşkımız başladı hemen, kendimi kovanda görmüştüm hatırlarsanız, içlerine kadar girdim, beni nazikçe aralarına kabul ettiler. Çoğalıyor ve bal üretiyorlar, o tatlı, besleyici sıvıyı, binlercesi bir arada iletişim halinde yaşıyorlar, on binlercesi hem de. Arı gibi çalışıyorlar.


Niyetler yaşanacak olanı şekillendiriyor, büyüler böyle böyle yapılıyor. Bakalım niyetlerimiz bizleri nereye götürecek bu sürprizli hayatta?


Arılar gibi güzellikler üretelim birlikte.


Yollarımız açık, çiçeklerimize bereket olsun.

Umudumuz hep canlı kalsın.

Kanlar can suyuna dönüştü dostlar.

Şifa olsun, bal olsun…




YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!
  • Misafir sonra züleyha anladı ki sernameden öte bir kelam var,o da aşk.aşk tan öte ise hiçbirşey yok sadece ah var....
    CEVAPLA

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.