Başlangıçta hayal vardı…
Flora hayal kurduran bir yer, gelen giden pek çok insanın hayallerinin ortaklaştığı bir mekan, bu sabah o hayalleri geçiriyorum içimden. Hayaller artık ihtiyaç haline geldi.
Kapalı bir mekanımız var, içinde rahat koltuk ve kanepeler, yemek yenen bölümle yan yana. Açık bir mutfak, mutfağın önünde bar tezgahı gibi yüksek bir ayırıcı, yardım etmek isteyenler ya da konuklarla iletişim içinde olabileceğimiz bir alan oluşmuş, yemek hazırlayanlar da sohbete katılabiliyor böylelikle. Yüksek tavanlı, bol ve geniş pencereleri olan bir yer, içinde kuzine de var.
Mutfak geniş ve ferah, bol tezgahlı, iki lavabolu, orta tezgahında ocak ve fırın, üzerinde davlumbaz, her tarafında rahatça çalışabiliyoruz. Dolaplar, raflar, özellikle de baharatların tek sıra halinde rahatça görülebildiği raflar, ocağa yakın bir yerde duruyor, her şey yerli yerinde.
Kiler-depo. Hem mutfakta kullanılan alet edevatların hem de bakliyat gibi kuru gıdaların durduğu yer.
Bir kapalı mekan da toplantılar, çalışmalar ve törenler için. Ortasında ateş yeri ve büyükçe bir davlumbaz var. Dans etmek istediğimizde ateş yerinin üzerini tahta bir kapakla kapatabiliyoruz. Burası da bol camlı ve yüksek tavanlı.
Kitap kulübesi. Yılların birikiminin içinden ayıkladığımız kitapların kokusu raflardan gelip çarpıyor burnumuza. Çalışmak ve kitap okumak isteyenler için masa ve sandalyeler mevcut.
Selahattin’in de benim de evlerimiz olmuş, bahçenin uzak köşelerinde yaşıyoruz. Merkezdeki yoğunluktan uzak, balkonumdayım, sallanan koltukta başka hayaller kuruyorum ya da oturmuş ellerimle bir şeyler yapıyorum.
Müzik evi var, içinde müzik aletlerimiz rahatça yerleşmiş, tüm sistemler kurulu, her an müzik yapabilir ve o anları kaydedebilir durumdayız.
Atölye mekanı. Üretim için gerekli malzemeleri koruyan camlı dolaplar, çekmeceler, dikiş makinesi, küçük el aletleri, tezgahlar, orada da bir lavabo var.
Çok işlevliliği gözetmişiz, her geniş mekanın içinde odalar var ve o odalarda kalan ya da yaşayan canlar.
Açık hava duşları. Kargı ya da bambularla etrafı çevrilmiş, yıkanırken gökyüzünü görebiliyoruz.
Bahçenin yüksekçe yerinde, içinde yüzebileceğimiz su deposu.
Çamaşır makinesi ve temiz çarşaf, havlu vs.nin durduğu çamaşırhane.
Çardağın yanında fırınımız, hem ekmeklerimizi hem de yemeklerimizi pişiriyoruz.
Meyve veren keçiboynuzu ağacının altında sahne-amfitiyatro.
Gölet, su sever bitkiler, içinde koi balıkları.
Elektriğin gelecek olması hayalleri yeniden hatırlattı, bu kez daha güçlü bir şekilde.
Hayallerimize adım adım yaklaştık bugüne kadar, bundan sonra daha da hızlansın dileğim. Umarım flora’nın her an değişmeye hazır şartları herkesin hayatını daha da kolaylaştıracak biçimde evrilir ve tüm bu olup bitenlerin yanı sıra kişisel hayallerimiz de gerçekleşmeye başlar.
YORUMLAR