Yaratıcı aktivite stresi düşürüyor
Hissettiğimiz gerginlik, yürek darlığı, endişe, korku yaratıcı bir etkinlikte bulunduğumuz sırada azalıyor. Çünkü bu esnada vücudumuz dopamin ve serotonin hormonları salgılıyor.
Yaratıcı etkinlikten kasıt, elleri kullanarak gerçekleştirilen eylem. Kişinin ortaya yeni bir şey çıkardığını gördüğü bir aktivite. Bir şeyler boyamak, toprağa çiçek dikmek, yemek yapmak, örgü örmek gibi.
Söz konusu aktivitelerin dört ortak noktası var.
Odağını değiştirerek anda kalmak
Dikkat ve konsantrasyon gerektiriyorlar. Boyayı çizginin dışına taşırmamaya, çiçeğin köklerini kapatacak toprak miktarını doğru ayarlamaya, soğan dilimlerinin birbirine denk olmasına, ilmiği kaçırmamaya çalışırken fark etmeden odağımızı değiştiriyoruz. Düşüne düşüne gözümüzde büyüttüğümüz bir sorun odağımızdan çıkıyor, yerini o anda yaptığımız her neyse ona bırakarak.
Tekrar hareketlerin sakinleştirici etkisi
Aktivitelerin tamamı tekrar gerektiriyor. Sonuçlarının risk içermediğini bildiğimiz bu tekrarlar esnasında kendimize bir tür konfor alanı oluşturuyoruz ve bu alanda güven duygusunu pekiştiren oksitosin hormonu salgılıyoruz. Güvende hissettiğimiz için sakinleşiyoruz.
Basit ve iddiasız
Günümüz insanının ana gerginlik kaynaklarından biri zoru başarmak! Oysa bu aktivitelerin hiçbiri karmaşık değil ve gerçekleştireni, yeterli olduğunu göstermeye mecbur hissettirmiyor. Yanlış yapmak serbest, üstelik telafisi kolay. Stres hormonu kortizol üretimi kendiliğinden azalıyor.
Ne yaptığını somut olarak görmek
“Elle tutulur” bir şey yaptığımızda kendimizi “işe yarar” hissediyoruz. Bu aktiviteler sonucunda somut olarak ne yaptığımızı görmemiz, az ya da çok kendimizle gurur duymamıza neden oluyor. Bu da dopamin ve serotonin salgılamamız demek.
Bu ev etkinliklerinin anti-stres özelliğinden faydalanabilmek için, beklenti tuzağa düşmemek gerekiyor. Yani:
İşe, “Şimdi harika bir şey yapacağım” diye başlamamak.
“İyi yapabiliyor muyum?” diye kontrol ederek yaptığına ara vermemek.
Bitirdikten sonra “Hiçbir şeye benzemedi” dememek.
YORUMLAR