Aynı anda birden fazla işle uğraşamamanın dayanılmaz ağırlığı

Eskiden birçok telefon numarasını aklımda tutardım. Babaannemin evi, babaannemin yayla evi, büyük teyzemin evi, halamın evi,... hepsinin numaraları aklımda kayıtlıydı. Telefonların dört haneli olduğu zamanlardı. Yirmi on bir’di babaannemin telefonu...


Telefonlar beş haneye çıktı, sonra yedi, ben yine de kaydettim hepsini aklıma... Doğum günlerine de aynı şekilde davranırdım. Çekirdek ailemin, kuzenlerimin, halamın doğum tarihlerini hep bilirdim. Kuzenim dalga geçerdi benimle ‘Niye bu kadar çok şeyi aklında tutuyorsun Elif, hafızanı dolduruyorsun, erken yaşlanacaksın!’ diye...


Sene 2016 ve ben bırak annemin komşusunun telefon numarasını hatırlamayı, bir arkadaşımın bizi akşam yemeğine davet ettiğini bile yazmazsam unutuyorum. Birisi bana telefon açıp bir şey istiyor, ‘Lütfen bana bununla ilgili tek kelimelik de olsa bir mail atar mısın, görmezsem unutuyorum’ diyorum. Çocuklarımın arkadaşlarının doğum günü partilerinden tut, iş görüşmelerine kadar her şeyi ama her şeyi kaydetmem gerekiyor. Kuzenimin kehaneti tuttu – gerçekten de aklımda hiçbir şeyi tutamıyorum. Ancak kuzenimin dediği gibi hafızama çok şey kaydettiğimden değil, tam tersi, hiçbir şeyi kaydetmek için uğraşmadığımdan!


Türkçeye Ekran Nesli olarak çevrilen Screenagers belgeselinin HT Hayat tarafından düzenlenen gösterimine katıldım dün. Psikolog Nilüfer Devecigil’in önderliğinde düzenlenen etkinlik, Zadaca Dijital ajansının sahibi Cüneyt Devecigil’in ‘digital okuryazarlık’ üzerine yaptığı bir sunumla son buldu.


Amerikalı bir doktor annenin, 12 yaşındaki kızının ‘akıllı telefon’ almak istemesiyle birlikte girdiği bir keşif sürecinin aktarıldığı film, günümüz velilerin çok önemli bir imtihanını gözler önüne seriyor: Teknoloji çağında ebeveyn olmak.


Film birçok açıdan düşündürücü, en çok da teknolojiye karşı gelmenin mümkün (ve gerçekçi) olmadığını fark ettiriyor insana... Aynı zamanda, kendimiz telefonlarımızı elimizden bırakamıyor, beş dakikada bir gelen whatsapp mesajlarına karşı koyamıyorken çocuklarımızdan aynısını beklemenin ne kadar yanlış bir beklenti olduğunu da fark ediyorsunuz.


Filmin benim için en vurucu noktalarından biri, insan beyninin nasıl çalıştığı konusu oldu. Sandığımızın –ve bilgisayarlarımızda ya da akıllı telefonlarımızda açılan onca pencerenin aksine- insan beyni aynı anda birçok işle uğraşmak konusunda pek başarılı değilmiş. Birini bitirip diğerine odaklanmakmış beynimizin istediği... Ve o işi bitiremeden bölündüğümüz zaman (örneğin bir yazı yazarken aniden gelen bir whatsapp mesajı), geri döndüğümüz işe kaldığımız yerden değil, sil baştan başlamak istermiş beyin.


Benim sürekli ‘Ben nerede kalmıştım?’ diye düşünmemin, ha bire bir şeyleri unutuyor olmamın sebebi de buymuş meğer... Yani sandığım gibi erken yaşlanmıyormuşum ben. Beynimin, kapasitesinin dışında çalışmasını bekliyormuşum sadece...


Akıllı telefonlar bu yüzden çok yorucular. Bilgisayarda çalışırken yan yana açtığımız o pencereler bu yüzden bir türlü kapanmak bilmiyor. Beynimizi, mümkün olmayan bir şekilde çalıştırmaya çalışıyoruz. Her şeyi unutuyor olmamız, mesajları yanıtsız bırakmamız, ‘seni birazdan arayacağım’ deyip üç gün boyunca –belki de hiç- aramıyor olmamız hep bu yüzden. Beynimize fazla geliyor tüm bunlar... Sığmıyor. Kaydolmuyor.


Dünden sonra bir karar verdim kendi kendime... Beynimi bu kadar yormamaya gayret edeceğim bundan sonra... Bir yazı yazarken bir yandan e-maillerimi yanıtlayıp diğer penceredeki Facebook mesajlarına bakmaya çalışıp o sırada telefonumda öten whatsapp bildirilerine bakmak ve hepsini yanıtsız ya da yarım bırakmak yerine, tek tek ve sırayla yapacağım her birini... Ne de olsa kimse benim her şeye aynı anda yetişmemi beklemiyor.


Yoksa bekliyor mu?


YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!
  • Misafir Yani kısacası; çok işlemcilik
    CEVAPLA

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.